Orta Doğu Çağdaş İslam Sanatı Söylemlerinde Ulus ve Müslüman Markalama
Günümüzün jeopolitik koşullarında yumuşak güç ve ulus markalaması, olumlu bir küresel imaj yansıtmayı amaçlayan ülkeler ve toplumların ayrılmaz bir unsuru haline gelmiştir. Bu süreç kültürel etkinlikler, organizasyonlar ve tanınmış sanatçıların çalışmaları da dahil olmak üzere çeşitli platformlar aracılığıyla bir ulusun kültürünü, değerlerini ve başarılarını sergilemeyi içerir. Bunu başarmanın en etkili yollarından biri, sanatsal yaratımlar ve yaratıcı endüstriler dünyasında önemli bir trend haline gelen çağdaş sanatın teşvik edilmesidir. Çağdaş sanat, sınırları aşabilme ve farklı kültürleri birbirine bağlayabilme konusunda eşsiz bir yeteneğe sahiptir. Bu bağlamda çağdaş İslam sanatı, İslam dünyasında var olan zengin kültürel mirası ve yaratıcılığı vurgulayarak ulus markalaşması için güçlü bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Bu sanat formu, çağdaş Müslüman meselelerini ve değerlerini diplomatik, ticari, kültürel, dinî ve uluslararası bağlamlarda gündeme getirmektedir. Bu yazı başta Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve BAE olmak üzere Orta Doğu ve Batı Asya ülkelerindeki ana paydaşların çağdaş İslam sanatı alanındaki temel politikalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, bu ülkelerin yumuşak güçlerini ve ulus markalarını bu kültürel form aracılığıyla geliştirmek için kullandıkları stratejileri incelemektedir. Temel soru şudur: Çağdaş İslam sanatı, küresel bir topluluk ve büyük bir ulus olarak Müslümanlar için nasıl bir imaj yansıtıyor? Yumuşak güç bir ülkenin kültürü, diplomasisi, girişimleri ve eğitimi aracılığıyla o ülkenin küresel kitlesini etkileme becerisidir (Nye, 2021). Çağdaş İslam sanatını teşvik ederek uluslar, kültürlerinin ve değerlerinin daha net bir şekilde anlaşılmasını sağlayıp İslam ve Müslümanlar hakkındaki klişelere ve yanılgılara etkili bir şekilde meydan okuyabilir.
Müslüman Ulus Markalama İhtiyacı
Temporal, Müslüman ulusların markalanmasının neden gerekli olduğuna dair üç ana neden sunar. İlk olarak, Müslüman uluslar benzer zorluklarla karşı karşıyadır ve giderek daha rekabetçi hale gelen bir dünyada kendilerini farklılaştırmaları gerekmektedir. İkinci olarak, geçmişteki itibar her zaman gelecekteki başarıyı garanti etmediğinden, ülkeler değişen dünyada hayatta kalmak için döneme ayak uydurmalıdır.
Son olarak, markalar; güç ve finansal yarar sağlayan stratejik yapılardır. Bu sebeple markalar ülkelerin yetenekli ve uzman kişileri cezbetmelerine, en iyi vatandaşlarını ellerinde tutmalarına ve ulusal kaygıları gidermek için algıları yönetmelerine yardımcı olabilir. Bu durum, özellikle farklılaşmanın eksik olduğu, imajların belirsiz olduğu ve menşe ülke faktörünün ihracatı ve iç satışları genellikle olumsuz etkileyebildiği Müslüman ülkeler için geçerlidir (Temporal, 2011).
“Rahman ve Rahin olan Allah’ın adıyla”, Jalil Ziapour’un ibibik şekilnde hat çalışması
Kaynak: Stedejelik Studies
Orta Doğu Sanatının Söylemsel Bir Tipolojisi
Çağdaş İslam sanatının Orta Doğu’daki rolünü incelemeden önce, bölgedeki modern ve çağdaş İslam sanatının evrimini anlamak çok önemlidir. Moridi’ye göre modern İslam sanatı bir “sanatsal üslup” değil, sosyal ve siyasi bağlamlarda değişen bir “kültürel söylem”dir. Altı kültürel söylem modern İslam sanatını şekillendirmiştir: Oryantalizm, Milliyetçilik, Geri Dönüşçülük (Returnism), Köktencilik, Küreselcilik ve Orta Doğuculuk. Bu paradigmalar tarihsel süreçlerden geçmiştir ancak hâlen günceldir ve İslam ülkelerinde çağdaş sanatı şekillendiren çok paradigmalı karmaşık bir duruma yol açmaktadır (Moridi, 2023). Oryantalist söylemde, İslam sanatı Batılı bir gözle müzeleştirilmiş, tanımlanmış, sınıflandırılmış ve sergilenmiştir. Bu yaklaşım, İslam sanatını genellikle sanat eserlerinden ziyade dekoratif el sanatları olarak sınıflandırmış ve İslam sanatının “sanat dışı” veya uygulamalı sanat olarak algılanmasına yol açmıştır (Naef, 2015).
Milliyetçilik söylemi ulusal kimliği teşvik eden ulusal kurumlarla Pan-Türkizm, Pan-İranizm ve Pan-Arabizm’in ortaya çıkışına tanıklık etmiştir. Sanatçılar, ulusun imajını temsil eden ulusal bir sanat tarzı yaratmak için eski motifleri ve halk süslemelerini kullanmıştır. Türkiye’de Nurullah Berk, İran’da Jalil Ziapour, Irak’ta Jawad Saleem ve Mısır’da Seif Wanly gibi sanatçılar bu yaklaşımın önde gelen isimlerinden bazılarıydı (Moridi, 2023).
“Moridi’ye göre modern İslam sanatı bir 'sanatsal üslup' değil, sosyal ve siyasi bağlamlarda değişen bir 'kültürel söylem'dir.”
Geri Dönüşçülük (Returnism) söylemi, 1960’larda politika ve kültürde liberal bir İslami yaklaşıma ve neo-gelenekselcilik olarak bilinen gelenekselcilik ve modernizm melezliğine zemin hazırlayarak İslamcılar ve milliyetçiler arasındaki çatışmalara bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. İran’daki Saqakhana Okulu ve Hurufiyye Hareketi mirasına ve modern resim anlamında İslami kaligrafik mirasa dayanan kaligrafik resimler, böyle bir söylemin iki yenilikçi sonucudur. İran’dan Hussain Zenderoudi ve Faramarz Pilararm, Ürdün’den Wijdan Ali, Türkiye’den Erol Akyavaş ve Abidin Elderoğlu gibi sanatçılar Geri Dönüşçülük söyleminin bazı ünlü sanatçılarıdır (Moridi, 2023).
Köktenci söylem iç, bölgeler arası ve uluslararası savaşlarla dolu bir bölgede savaş sanatıyla birlikte siyasal İslam ana odak noktası haline geldi. Bu doğrultuda, Filistin-İsrail meselesindeki görüşlülerini desteklemek için İran’da kurdukları Filistin Çağdaş Sanat Müzesi gibi, müze ve sanat kurumları kurdular.
Modern İslam sanatının ulus markalaşmasındaki rolü, küresel algıları şekillendirerek ve gelecek yıllarda kültürel alışverişi teşvik ederek önemini artırmaya devam edecektir.
1990’larda gelişen küresel söylem, soyut ve geometrik desenler biçiminde metafizik ve gizemli gerçekçiliği vurgulayarak geleneksel, dinî, mitsel ve mantıksal fikirleri evrensel modernizmle ilişkilendirmeyi amaçlamıştır. Suudi Arabistan’dan Ahmed Mater, Mattar bin Lahej ve Hassan Sharif ve Emirlik’ten Najat Makki gibi sanatçılar bu yaklaşımın ünlü sanatçıları arasındadır.
Erol Akyavaş, Kerbela, 1983
Kaynak: Galeri Nev İstanbul
Bu trans-modern sanatın özellikleri şunlardır: Herkese açık yeni bir kutsal kamusal alan olarak enstalasyon sanatıyla İslami motiflerden alan yaratmak, proje haritalamada İslam sanatının dijitalleştirilmesi ve ışık ve gölge alanı yaratmak (Moridi, 2023). En yeni söylem olan Orta Doğuculuk, dinî bir kimlik değil, jeopolitik ve stratejik bir kavramdır. Bu sanat türü post-modern ya da post-İslamcıdır ve din, toplumsal cinsiyet meseleleri, din ve politika arasındaki ideolojik ilişkiler ve diaspora Müslümanlarının sanatı gibi yolunu yitiren kimlikler üzerine eleştirel temalara odaklanmaktadır. Suudi Arabistan’dan Abdulnasser Gharem, Azerbaycan’dan Faig Ahmed, İran’dan Shirin Neshat ve Soodi Sharifi gibi sanatçılar bu bağlamda zikredilebilecek birkaç ünlü isimdir (Moridi, 2023).
Söylemsel Ulus Markalama Yaklaşımları
1960’larda başlayan, 1990’larda gelişen ve 2000’den sonra patlama yaşayan çağdaş İslam sanatı, uluslar ve sanatçılar tarafından çeşitli söylemsel pratiklerle karşılaşmıştır. Oryantalizmden Orta Doğuculuğa, bölge ülkeleri turist çekmek, yatırımları ve eğitimi geliştirmek, İslami ve bölgesel kavramları kullanarak yeni bir kültürel kimlik ve itibar yaratmak için çağdaş sanatın potansiyellerini hayata geçirmiştir. Bu alanda iki ana uygulama öne çıkmaktadır. Birincisi, modern sanatı icra eden İslam sanatçılarının, önemli İslami kavramlara, ritüellere, turistik yerlere, simgesel yapılara, olaylara ve İslami kültür ve yaşam tarzının diğer potansiyellerine küresel ilgiyi yöneltmesidir. İkincisi ise sanatçıların sanat eserleri aracılığıyla İslam dünyası ve uluslarındaki toplumsal cinsiyet, siyasi, sosyal, çevresel ve dinî kaygılar da dahil olmak üzere küresel meseleler hakkında eleştirel bir şekilde kendilerini ifade etmeleridir.
Mattar bin Lahej’in “The Power of Words” isimli çalışması, BAE, 2022
Her iki şekilde de modern sanat, ele aldığı tema ve konulara dikkat çekmektedir. Bu, ülkelerin etkinlikler ve sergiler aracılığıyla konuları nasıl tahakküm ettiğine bağlıdır. Bazı ülkeler daha küresel ve liberal bir yaklaşım sergileyerek yumuşak güçlerinin artmasına yol açarken, diğerleri daha köktenci ve geleneksel yaklaşımlar uygulayarak küresel endekslerdeki yumuşak güçlerini ve itibarlarını azaltmıştır. Modern İslam sanatını teşvik ederek toplumlar, İslam ve müntesipleri hakkındaki klişelere ve yanlış anlamalara meydan okuyabilir, İslam dünyasının çeşitli ve canlı kültürünün daha iyi anlaşılmasını ve takdir edilmesini sağlayabilir. Dünyadaki ilişkiler giderek daha fazla iç içe girerken, modern İslam sanatının ulus markalaşmasındaki rolü, küresel algıları şekillendirerek ve gelecek yıllarda kültürel alışverişi teşvik ederek önemini artırmaya devam edecektir. Müslüman ülkeler genç sanatçıları kendi yerel ve ortak değerlerinden hareketle İslam’dan ilham alan yenilikçi sanat eserleri oluşturmalarını teşvik edip bölgede mega sanat etkinlikleri düzenlemelidir. Seçilen eserlerin turneye çıkarılması ve usta bir küratörlükle ünlü dünya müzelerinde sergilenmesi, Müslümanların ortak ritüelleri ve değerleri hakkında hikayeler anlatılması ve imajlar yaratılması, İslam dünyasının yumuşak gücünü ve Müslümanların birleşik saygın bir ümmet olarak markalaşmasını artıracaktır.
Kaynakça
Moridi, M. R., & Moridi, B. (2022). Islamic art, exhibitionary oder, world exhibitions, art biennials, contemporary Islamic art. Negareh Journal, 17(62), 117-129.
Naef, S. (2015). Questioning a Successful Label: How ‘Islamic’ is contemporary Islamic art? R. Oliveira Lopes, G. Lamoni, & M. Brito Alves (Eds.), Global Trends in Modern and Contemporary Islamic Art içinde ( ss. 95-107). Portekiz: University of Lisbon.
Nye, J. S. (2006). Think Again: Soft Power. Foreign Policy. Erişim adresi: http://www.foreignpolicy.com/story/cms. php?story_id=3393
Nye, J. S. (2021) Soft power: the evolution of a concept. Journal of Political Power 14(1), 196-208.
Temporal, P. (2011). Islamic branding and marketing: Creating a global Islamic business. Singapır: John Wiley & Sons (Asia).
Meysam Yazdi
Meysam Yazdi, Isfahan Sanat Üniversitesi Sanat Teorisi ve Araştırmaları bölümünden mezun olduktan sonra, 2015 yılından itibaren İran ve Orta Doğu'daki sanat etkinlikleri, sanat politikaları, festivaller ve bienaller üzerine çalışmalar yapmaktadır. Ça...