Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi, Avrupa’daki İslami Örgütler Federasyonu girişimiyle 1997’de Londra’da kurulan Dublin merkezli özel bir vakıftır. Başkanlığı Yusuf el-Karadavi tarafından yürütülen konsey, Müslüman din adamları ve alimlerden oluşmaktadır. ECFR, Avrupa’daki Müslümanların ihtiyaçlarına karşılık verecek fetvalar üretmek amacıyla kurulmuştur. Konsey Sünni ekollerden, şeriatın amaçları ve temelleri doğrultusunda yerel gelenekler ve klasik hukuk kaynaklarından yararlanmaktadır. Bu kaynaklardan hareketle Avrupa’da günlük hayata uygun fetvalar üretmek Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi’nin temel hedeflerindendir. Bunun yanı sıra, Avrupa arenasında bilim adamları arasındaki iletişimi güçlendirmek ve önemli hukuki konularda aralarındaki görüşleri birleştirmeye çalışmaktadır.

Avrupa’daki Müslümanların ihtiyaçlarını karşılayan, sorunlarını çözen ve Avrupa toplumlarıyla etkileşimlerini şeriat hükümleri ve amaçları ışığında düzenleyen toplu fetvalar yayınlamak da amaçları arasındadır. Dolayısıyla, bu hedefler doğrultusunda meclis üyeleri arasından ihtisas komiteleri oluşturulmuştur. Fıkıh akademileri ve diğer bilim kurumları tarafından verilen fetvalardan ve araştırmalardan yararlanmaktadır. Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi, bu amaç doğrultusunda Avrupa ülkelerindeki resmi makamlarla yoğun ilişki içinde bulunmaktadır. Hukuksal konuları incelemek için seminerler düzenlemek, periyodik ve periyodik olmayan bültenler ve fetvalar yayınlamak ve fetvaları, araştırmaları ve çalışmaları Avrupa dillerine tercüme etmek gibi faaliyetler sistematik olarak devam etmektedir.

Konseyde görüşülen veya amacına ulaşan fetva, araştırma ve çalışmaların seçkisinin yayınlandığı konsey adına dergi çıkarmak da bu faaliyetler arasındadır. İslami yasaları oluştururken Kur’an, sünnet, icma ve kıyas gibi kaynakları kullanmaktadır. Dört mezhebi de ayrı ayrı İslami birikim açısından bir fıkhi servet olarak görmektedir. Olağan veya olağanüstü toplantılarda konsey adına fetvalar ve kararlar, mümkünse katılanların oybirliğiyle kabul edilmektedir. Üye seçiminde ise, Müslümanların bariz bir şekilde varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinin temsilinin yanı sıra çeşitli hukuk okullarının temsili de dikkate alınmaktadır.