Endüstri 4.0: İslam Ülkelerinde Genel Görünüm
Modern dünyanın en önemli kırılımlarından birini bilimsel ve teknik gelişmelerin hız kazandığı Sanayi Devrimi oluşturmaktadır. Yüzyıllardır kendini yenileyen ve devamlılığını teknik gelişmelerle sürdüren kapitalizm, günümüzde yeni bir teknik devrim meydana getirmektedir. Yeni teknik devrimin adı Endüstri 4.0, diğer bir ifadeyle Dördüncü Sanayi Devrimi’dir.
Toplumsal yapıyı topyekûn değiştiren sanayi devrimleri, Batı toplumlarında ortaya çıkmış ve gelişim göstermiştir. Devrimlerin her biri farklı alanlarda olağanüstü gelişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. Devrimler doğrudan yaşanmamış olsa da mevcut gelişmelerin çok gerisinde kalınmaması adına İslam ülkelerinde Endüstri 4.0 alanında yapılan çalışmaların değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu yazıda, Endüstri 4.0 kavramı, bu devrimin gelişim süreci, bileşenleri ve İslam ülkelerindeki bazı uygulamalar incelenmiştir. Bu kapsamda Türkiye, Malezya ve Suudi Arabistan tarafından paylaşılan ulusal Endüstri 4.0 strateji raporları değerlendirilmiştir.
Endüstri 4.0 Kavramı
Bu kavramın tanımlanması üzerine bir uzlaşı sağlanamamıştır. Araştırmacılar tarafından farklı tanımlamalar yapılmıştır. Öncü isimlerden biri kabul edilen Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab, Endüstri 4.0 kavramını dijital temeller üzerinden yükselen ve içinde bulunduğumuz yüzyılın “teknik devrimi” olarak tanımlamıştır (Schwab, 2017, s. 16). Brynjolfsson ve McAfee (2015) bu süreci ikinci makine çağı olarak tanımlamışlardır. İnsanın kas gücüne dayalı fiziksel özellikleri makineleştiren süreç birinci makine çağı, insanın zihinsel becerilerine yönelik yaşanan dijitalleşme ikinci makine çağı olarak adlandırılmıştır.
Uzun Kuyruk kitabının yazarı Chris Anderson bu süreci mal ve hizmet sürecinin dijitalleşmesi olarak değerlendirmiştir (Anderson, 2012, s. 29). Üçüncü Sanayi Devrimi kitabının yazarı Jeremy Rifkin (2014) ise “sıfır marjinal maliyet toplumu” olarak süreci tanımlamıştır. Rifkin’e göre paylaşım ekonomisi ve açık kaynaklı bilgilerin katkısıyla bilgi maliyeti düşmektedir.
Tarihsel Süreç
Sanayi Devrimi’ni dört ayrı evrede ele alabiliriz. Birinci evre, 1750-1880 yılları arasında meydana gelen teknik gelişmelerdir. Dokuma sanayi ve demiryolları alanlarında gelişim sağlanmıştır. İkinci evre, 1870-1970 yılları arasında elektrik, çelik, petrol ve otomotiv alanlarında yaşanan teknik ilerlemelerdir. Üçüncü evre, 1970-2013 yılları arasında bilgisayar, iletişim teknolojileri ve internet alanında dünyada yaşanan değişim ve dönüşümdür. Dördüncü evre ise günümüzde tartışılan ve etkilerinin önümüzdeki on yıllarda yaşanması beklenen bilimsel teknik ilerlemedir. Dijitalleşme, sosyal ağlar, yapay zeka, 3D yazıcılar, otonom araçlar, yenilenebilir enerji, big data gibi alanlarda yaşanmaktadır.
Endüstri 4.0 kavramı ilk defa 2011 yılında Almanya’daki bir fuarda kamuoyuna sunuldu. Bu sebeple, Almanya bu alanda öncü ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir. Almanya, ihtiyaç duyduğu işgücü ihtiyacını akıllı teknolojilerle ikame etmeyi amaçlamaktadır. Bir diğer öncü ülke ise Japonya olmuştur. Toplum 5.0 kavramı ile akıllı bir toplum oluşturmak istediklerini ifade etmişlerdir. Çünkü Japonya hızla yaşlanan bir ülke ve yaşlanan nüfus sorununa bir çözüm olarak teknoloji kullanmayı amaçlamaktadır. Dünyanın iki önemli aktörü olarak kabul edilen ABD ve Çin arasındaki güç savaşı bu alanda da yaşanmaktadır. ABD, endüstri 4.0 teknolojileriyle Asya’ya kaptırdığı imalat üretiminin tekrardan ABD’ye dönmesini arzularken Çin ise en önemli gücünü yani üretimi başka ülkelere kaptırmamak hedefindedir.
Endüstri 4.0’ın Bileşenleri
Dördüncü Sanayi Devrimi birçok bileşenden oluşmaktadır. Blok zinciri, büyük veri, yapay zeka, nesnelerin interneti, otonom araçlar, 3D yazıcılar, sanal gerçeklik, yenilenebilir enerji, dijitalleşme bu bileşenlerin başında gelmektedir. Blok zinciri teknolojisi ile dijital hesap defterleri oluşturulmakta ve oluşturulan dijital nesneler güvenli bir şekilde transfer edilmektedir. Nesnelerin interneti teknolojisi ile cihazlar birbirine bağlanmaktadır. İnsanın zihnine ilişkin beceriler yapay zeka teknolojisi ile otomasyonlaşmakta ve dijitalleşmektedir. 3D yazılar ile imalat sanayi üretimi evlerde ya da küçük atölyelerde yapılabilmektedir. Büyük veri ile veriler hızla yapılandırılmakta ve değer yaratılmakta bir araç olarak kullanılmaktadır. Otonom araçlar ile otomotiv sanayisi dönüştürülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak fosil yakıtlardan hızla uzaklaşılmaktadır.
Türkiye’nin Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Milli Teknoloji Hamlesi” adı altında ulusal strateji raporu ilan edildi. Raporda, stratejik teknolojilerin belli ülkelerin elinde toplanmasına karşı bir tepki koymak ve ayrıca kritik teknolojileri kendi kabiliyeti ile üretebilen bir ülke olmak amaçlanmıştır. Böylelikle geleceğin inşa edilmesi, dijitalleşmek, teknolojik bağımsızlığı elde etmek, küresel rekabet düzeyini artırmak ve dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer alabilmek gibi stratejik hedeflere yer verilmiştir. Rapor milli, yerli ve özgün kavramlarıyla şekillendirilerek altı temel alt hedef belirlenmiştir. Aşağıdaki grafikte bu hedefler gösterilmektedir.
Grafik 1. Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
Kaynak: Balcı, 2022, s. 80 (Platform ekibi tarafından yeniden görselleştirilmiştir.)
Bu kapsamda, yüksek teknoloji ve inovasyon sağlanmalıdır. Ülke sanayisinin dijital dönüşümü yapılmalıdır. Yeni akıllı teknolojiler konusunda gerekli nitelikli insan kaynağı yetiştirilmeli ve eğitilmelidir. Girişim ekosistemi teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Dijitalleşme ve akıllı sistemlerin sağlanması için gerekli altyapı güçlendirilmelidir. Bu hedefler doğrultusunda yeni teknik devrimi yakalamak isteyen ve gerekli adımları atan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti görmekteyiz. Teknolojik bağımsızlığını kazanan, bölgesel ve küresel bir güç haline gelebilen bir Türkiye, hem ülkemiz, hem Türki Cumhuriyetleri hem de tüm İslam ülkeleri için oldukça önemlidir.
Malezya’nın Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
2018 yılında Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından “Industry4WRD” adı altında Malezya Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu yayınlanmıştır. Raporda, vizyon, ulusal hedefler ve bu hedeflerin başarıya dönüşmesinde rol oynayacak unsurlar belirtilmiştir. Aşağıdaki şekilde vizyon, ulusal hedefler ve süreci kolaylaştıracak unsurlar gösterilmektedir.
Grafik 2. Malezya Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
Kaynak: Yazar tarafından rapordan derlenmiş, Platform ekibi tarafından görselleştirilmiştir.
Malezya Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu’nun vizyonunu değerlendirdiğimizde, gelecek 10 yılda imalat sektörünün yüksek teknolojiye dayalı olduğu, teknoloji için çözüm sağlayıcı olduğu ve Asya Pasifik’te akıllı üretim ve hizmetler için stratejik ortaklıkların kurulmak istendiği anlaşılmaktadır. Raporda belirtilen ulusal hedefler; işgücü verimliliği artışı, üretimin ekonomiye katkısı, inovasyon kapasitesi ve yüksek vasıflı işler ile dönüşümün sağlanmasını teşvik etmek şeklindedir. Belirtilen vizyon ve hedeflerin başarılı olabilmesi için ise dijital dönüşümün sağlanmasına katkı sunacak bir fon kurulması, gerekli altyapının sağlanması, yasal düzenlemelerin yapılması, nitelikli işgücünün yetiştirilmesi ve akıllı teknolojilere ulaşılabilirliği sağlamak gerekmektedir. Malezya’nın özellikle imalat ve hizmetler sektöründeki KOBİ’lerin endüstri 4.0 teknolojilerini kullanmaları ve sektörde dijital dönüşümün sağlanmasını desteklediğini görmekteyiz.
Suudi Arabistan’ın Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
Suudi Arabistan tarafından “Vision2030” adı altında yayınlanan rapor ile Ulusal Endüstri 4.0 strateji hedefleri ilan edilmiştir. Raporda, en temel gayenin ülke ekonomisinin petrole olan bağımlılığını azaltmak ve ekonomiyi çeşitlendirmek olarak ifade edilmiştir. Ekonominin çeşitlendirilmesinde öncelikli alanlar ve endüstri 4.0 teknolojilerinin kullanılacağı alanlar aşağıdaki grafikte görselleştirilmiştir.
Grafik 3. Suudi Arabistan Ulusal Endüstri 4.0 Strateji Raporu
Kaynak: Yazar tarafından rapordan derlenmiş, Platform ekibi tarafından görselleştirilmiştir.
Ulusal endüstri 4.0 strateji raporuna göre petrole olan bağımlılığı azaltıp yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı artırmak hedeflenmiştir. Ayrıca akıllı kentlerin oluşturulması, turizmin yaygınlaştırılması, üretim ve sağlık alanına yatırımlar yapılarak 2030 yılı vizyonuna ulaşılması beklenmiştir. Suudi Arabistan’ın 2030 hedeflerini göz önünde bulundurduğumuzda, fosil yakıtların dünyada kullanımının azaltılmak istenmesine karşı yenilenebilir enerji ile yerini doldurmak istediğini ve ilerde de bir enerji ülkesi olma hedefini arzuladığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, sadece enerji ile değil aynı zamanda turizm, üretim ve sağlık alanları ile ülke ekonomisinin çeşitlendirilmesi beklenmektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Dünyada yaşanan yeni bilimsel ve teknik ilerlemeler küresel rekabeti bu alanda gittikçe kızıştırıyor ve birçok ülke kendi hedef ve ihtiyaçları doğrultusunda strateji raporları oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti Milli Teknoloji Hamlesi ile bu alanda var olacağını tüm dünyaya ilan etmiş durumda. Özellikle otonom araçlar (hava, kara, deniz) konusunda ciddi bir ivme kazanıyor. İHA-SİHA endüstrisinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve elektrikli araç alanında da ciddi yatırımlar yapılıyor. Nitekim Endüstri 4.0’ın önemli kazanımlarından biri yüksek katma değer oluşturmaktır. Yüksek katma değer oluşturmak için akıllı teknolojiler ile nitelikli işgücü bir arada kullanılmalıdır. Bu sebeple, sanayinin dönüştürülmesi ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi öncelikli hedeflerden olmalıdır.
Önemli İslam ülkelerinden biri olan Malezya, yeni yaşanan teknolojik devrime kayıtsız kalmayarak yüksek teknolojiye dayalı bir endüstri amaçlamaktadır. Öncelikle sanayi hamlesi ile dijitalleşmenin sağlanması arzulanmıştır. Bu kapsamda, Asya Pasifik’te stratejik partnerlerin kurulması ile bu hedeflerin başarıya ulaştırılması amaçlanmıştır. Nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi Malezya için de önemli bir hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gayelerin başarıya ulaşması için fon kurulması, altyapı ihtiyaçlarının karşılanması, akıllı teknolojilerin üretimde kullanılması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Suudi Arabistan denilince akıllara petrol gelmektedir. Ülke ekonomisi fosil yakıtlar temelinde şekillendirilmiştir. Ancak, dünyada fosil yakıtların kullanılmasının azaltılması yıllardır tartışılmaktadır. Bu kapsamda, Suudi Arabistan yeni teknolojilere yatırım yaparak hem ekonomisini çeşitlendirmek istemiş hem de enerjide söz sahibi olmayı sürdürmek istemiştir. Bu sebeple, çok ciddi yenilenebilir enerji yatırımları yapılmış, enerji alanında da çeşitlendirmeye gidilmiştir.
Bu alanda öncü kabul edilen ülkelerdeki durum ise bazı örneklerle incelenebilir. Almanya yıllardır işgücü ihtiyacını göçmenlerle gidermeye çalışmaktaydı. Ancak yıllar içerisinde göçmenlerin toplumsal adaptasyonunda başarı sağlanamadı. Almanya, devam eden işgücü ihtiyacını akıllı teknolojilerle gidermeyi amaçlayarak dünya ticaretinde liderliği hedeflemiştir. Aslında hem küresel rekabette başarı amaçlamış hem de toplumsal adaptasyonda yeni sorunlar yaşamak istememiştir. Japonya, dünyada yaşlı nüfusun en fazla olduğu ülkelerden biridir. Akıllı teknolojilerin, yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına yönelik olarak hem sosyal hizmetler alanında hem de akıllı kent uygulamalarında yardımcı bir araç olarak kullanılması amaçlanmaktadır.
1950’lerden sonra imalat üretimi Batı’dan Doğu’ya geçmiştir. Özellikle Çin’de işgücü maliyetlerini düşük olması nedeniyle ülke imalat üretim merkezi haline gelmiştir. Öte yandan ABD, akıllı teknolojileri üretimde kullanarak üretimi tekrardan Batı’ya dönüşünü sağlamayı arzulamaktadır. Üretim merkezi olma özelliğini kaybetmek istemeyen Çin ise teşvikler sunarak hem üretimi korumaya hem de akıllı teknoloji transferini devam ettirmeye çalışmaktadır. Yeni süreçte, ABD ve Çin arasında sadece askeri alanda değil, ticari ve üretim alanında da rekabet ve hasımlık baş gösterecektir.
Neticede ülkelerin sosyal, ekonomik ve demografik özellikleri ulusal endüstri 4.0 strateji raporlarını şekillendirmiştir. Yeni teknik ilerlemeler bir yandan yeni güçler meydana getirirken diğer taraftan eski güçleri yok edebilmiştir. Schumpeter’in (2016) yaratıcı yıkım teorisine göre teknolojik devrimler bir taraftan yenilikler oluştururken diğer taraftan eski düzeni yok etmektedir. Gelecekte daha güçlü bir şekilde var olabilmek adına endüstri 4.0 teknolojilerinin yakından takip edilmesi gerektiği açıktır.
Kaynakça
Anderson, C. (2012). Makers: The new industrial revolution. Crown Business.
Balcı, B. (2022). Endüstri 4.0 emeğin niteliğini nasıl değiştirmektedir: Türkiye’de Endüstri 4.0 teknolojilerinin uygulandığı işletmelerde nitel bir araştırma, (Doktora Tezi). Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Brynjolfsson, E., & McAfee, A. (2014). The second machine age: Work, progress, and prosperity in a time of brilliant technologies. WW Norton & Company.
Kurzweil, R. (2016). İnsanlık 2.0: Tekilliğe doğru biyolojisini aşan insan (M. Şengel, Çev.; 5. Baskı). Alfa Yayınları.
Mandel, E. (1991). Kapitalist gelişmenin uzun dalgaları. Yazın Yayıncılık.
Ministry of International Trade and Industry (2018). Industry4WRD. National Policy on Industry 4.0. ISBN: 978-967-13593-6-5
Rifkin, J. (2015). Nesnelerin interneti ve işbirliği çağı (L. Göktem, Çev.). Optimist Yayınları.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. (2019). 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi [Endüstri 4.0 Strateji Raporu]. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. https://www.sanayi.gov.tr/
Schaw, K. (2017). Dördüncü sanayi devrimi (Z. Dicleli, Çev.). Optimist Yayınları.
Schumpeter, J. (2016). Capitalism, socializm and democracy. Routledge.
The Embassy of the Kingdom of Saudi Arabia. Vision 2030. https://www.saudiembassy.net/vision-2030 adresinden erişildi.
Bayram Balcı
Dr. Öğr. Üyesi Bayram Balcı, Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünde görev almaktadır. Endüstri 4.0 ve emeğin niteliği alanında çalışmalarına devam etmektedir....