Sudan Müslüman Kardeşler (MK) Hareketi, MK’nin diğer kollarında görüldüğü gibi bölgesel koşullar itibariyle kendine özgü farklılıkları bulunan ve aynı zamanda Sudan’ı otuz yıl boyunca yöneten bir harekettir. Sudan MK siyasî yönünün baskın olması yönüyle diğer İhvan kollarından farklılaşmaktadır. Sudanlı tüccar Abdullah Hamd et-Tâcir’in 1936 yılında İhvan’ın genel merkezini ziyaret etmesiyle Sudan’la İhvan’ın ilk teması gerçekleşmiştir. Abdullah Hamd, İhvan’ın haftalık dergisinin Sudan’da yayımlanmasını sağlamıştır. Mısır’da eğitim almış Sudanlıların İhvân modelini esas olarak ortaya koydukları küçük çaplı oluşumlar 1954 yılında resmî olarak Müslüman Kardeşler adı altında birleşmiş ve faaliyetlere başlamışlardır. Ancak bazı Sudanlı MK mensupları et-Tahrirü’l İslamî gibi isimlerle de faaliyetlerde bulunmuşlardır. Sudan İhvanı, 1964 yılında Selefîler ve Sufîlerle birlikte Cebhetü’l-Misaki’ş-İslamî’yi kurmuş ve seçimlere katılmıştır. İlk kurucular 1969 yılına kadar varlığını koruyabilmiş; bu tarihten sonra Hasan et-Turabî İhvan’ın liderliğine seçilmiştir. Ancak Sudan’da tekfirci gruplar ortaya çıkmış ve Turabiî’yi tekfir ederek arkasında namaz kılmanın caiz olmadığını ilan etmiştir. 1969 yılında Numeyrî ihtilalinden sonra cemaat içinde ayrılıklar yaşanmıştır. 1970’li yılların sonlarına doğru Sudan Müslüman Kardeşler’i “el-Cephetü’l İslamiyye” olarak Mısır Müslüman Kardeşleri’nden bağımsızlaşmaya başlamıştır. Bu ayrım iyice belirginleştikten sonra Mısır Müslüman Kardeşleri Sudan’da belirli isimler tarafından temsil edilmiştir.
Hareketin askeri kanadı General Ömer el-Beşir liderliğinde 1989’da darbe yapmıştır. Ancak El-Beşir ve Turabi arasında anlaşmazlık ve ayrılıklar giderek artmıştır. Bu ayrılıklar Sudan siyasetini günümüze kadar etkisi altına almıştır (Büyükkara, 2016, s. 177; Turan, 2019, ss. 13-15). El-Beşir Sudan’ı bir İslam Cumhuriyetine dönüştürmeyi, Güney Sudan ve Darfur sorununu askeri yöntemlerle çözmeyi ve Sudan’ı Afrika’dan büyük bir bölgesel güç haline getirmeyi hedeflemiştir. El-Beşir’e muhalif olan Turabi ise, el-Beşir’in iktidarının tek adamlığa dönüşme tehlikesinden endişe duymuştur. Bunun üzerine Turabi el-Beşir’in bazı yetkilerini sınırlandıran Anayasa’nın bazı maddelerini değiştirmeye yönelik taslağını meclise sunmuştur. Aradan biraz zaman geçtikten sonra el-Beşir’in 12 Aralık 1999’da meclisi kapatmamış; Turabi, bunu meclise karşı askeri darbe olarak nitelendirmiştir. El-Beşir’le mücadele edemeyen Turabî, İslamî hareket adına iktidarı elinde bulunduran Milli İslam Cephesi’nin (NIF) feshetmiştir. Turabî Ulusal Halk Kongresi adı altında kendi partisini kurmuştur. Sudan’daki ekonomik ve siyasî kriz sebebiyle Ömer el-Beşir iktidarı 2019 yılında Sudan Yüksek Askeri Konseyinin yönetime el koymasıyla son bulmuştur (Sudan’da Gösteriler: Batı Oyunu Mu Ekmek Davası Mı?, 2019). İslam’ı siyasetten ibadete bir bütün olarak gören Sudan İhvan’ı kuvveti önemsemiş ve bundan dolayı ordu ve mala önem vermiştir. Böyle bir ilke İslam dünyasında ilk kez Sudan İhvan’ı tarafından benimsenmiştir. Hareketin ana esaslarının korunması gerektiğini ancak şartlara göre ilkelerde tashihin yapılmasını benimseyen hareket çok yönlü ittifaklar da geliştirmiştir. Sudan İhvan-ı Müslimin’in diğer İhvan yapılanmalarından farklılık gösteren tarafı selefi, sufî ve muhafazakâr milliyetçi gruplarla cephe kurma kabiliyeti ve ordu içinde teşkilatlanabilmesidir. Fikir ve eylem birliğini önemseyen Sudan İhvan’ı; İslâm’ın ibadetten siyasete bir bütün olarak kabul eder ve bunu tartışmaya açmamaktadır.
KAYNAKÇA
Büyükkara, M. A. (2016). Çağdaş İslâmî Akımlar (6. bs). Klasik Yayınları.
Turan, A. (2019). Sudan’daki İslami Hareketler. Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi. http://sdam.org.tr/image/foto/2019/04/09/Sudandaki-Islami-Hareketler_1554817470.pdf