1931 yılında Mısır’da dünyaya gelen Muhammed İmara, 2020 yılında Kahire’de vefat etmiştir. İslami reformist ekolün önemli temsilcilerinden olan Imara'nın, Mutezile ekolünün neferi olduğu ifade edilmektedir. Reformist ekol içerisinde yer edinen Mısırlı Muhammed İmara bir Müslüman düşünür olarak felsefe alanında yaptığı çalışmalarıyla bilinmektedir. 200’ü aşkın eser bırakmıştır. Uzmanlık alanı İslam düşüncesi olan düşünür İslam düşüncesinin yenilenmesi çalışmalarının önemli isimleri arasında yer almaktadır.
1965 yılında Kahire’de İslami İlimler bölümünden lisans derecesini alan düşünür gençlik dönemlerinde sağ sol çatışmaları arasında gidip gelmiştir. Yazarın bu gelgitleri ve sancıları araştırmalarına da yansımıştır. Yüksek lisans eğitimini “Mu’tezile’de Özgürlük Sorunu” başlıklı tezi ile bitiren yazar doktorasında da yine aynı şekilde Mu’tezile çalışmış ve “Mu’tezile Düşüncesinde Devlet” başlıklı tezi ile doktoradan mezun olmuştur. Mu’tezile öğretilerinin büyük oranda takip ettiğini iddia eden Zeydileri incelemek adına Yemen’e gitmiş fakat buradaki Zeydilerin Mutezile öğretilerinden farklı bir hayat sürdüğünü görmüştür. Zeydi hurafeler olarak ifade edilen öğretiler ile Mutezile arasında bir zıtlık olduğunu gören İmara'nın, Yemen’de Zeydilere ait olan el yazmalarında Mutezile düşüncesini bulamadığı bilinmektedir.
Muhammed İmar’a göre çağdaş İslam dünyası kültürel ve felsefi açıdan sıkıntılı süreçlerden geçmektedir. Ona göre sorunun odak noktası Müslümanların bilimsel sistematik yöntemler kullanmaktan uzak olup eleştirel düşünme mekanizmasını aktif kullanmamalarıdır. Selef düşünürlerin eserleri ve düşüncelerini eleştirel bir üslupla okuyan İmara, İbn Rüşd, İbn Teymiyye ve Gazali gibi klasik düşünürlerle hesaplaşmak isteyen düşünür aynı zamanda Afgani, Reşid Rıza ve Hasan El-Benna gibi isimlerin düşünceleriyle de hesaplaşmıştır.
30’lu yaşlardan sonra içinde bulunduğu çağın gerçekleriyle yüzleşip düşüncelerinde bir değişiklik yaşadığı bilinmektedir. Bu sebeple 30’lu yaşlardan önceki eserlerinde daha devrimci bir üslup hakimdir. “İslam ve İnsan Hakları”, “İslami Çalışmalardan Akılcı Yöntem”, “İslami Hareketlere Eleştirel Bakış” adlı eserleri İslam ile sosyalizmin harmanlandığı bir anlatı sunmaktaydı (Karaman, 2020). Imara; Afgani, Abduh, Mübarek, Kasım Emin gibi İslami düşünceye katkı sunan pek çok düşünürün yazılarını sistematik bir şekilde okuyucuyla buluşturmuştur. “Bütün Eserleri” serisi altından bir araya getirilen yazılarından istifade edilmiştir. Bu yazıları emperyalizm ve modernizme karşı İslam dirilişi bağlamında değerlendirmiştir.
1980’lerden sonra İslamcı olarak tanımlanan Imara, sosyalizm ve Arap milliyetçisi eğilimler taşımaktadır. Muhammed Abduh’tan çok etkilenmiş ve Imara’nın düşünce dünyasında önemli bir yerde durmuştur. Imara’nın eserlerindeki tutarlılığı sebebiyle birtakım Arap düşünürleri Imara için “çelişki barındırmayan ve tartışmaya açık olmayan her türlü keskin yanıtı içinde barındıran” şeklinde yorumda bulunmaktadır. Imara’ya göre Mutezile ve İbn Rüşd’de İslam siyasi düşüncesine dair fikirler mevcuttur ancak Müslüman kelamcılardan Eşari ve Şehristani de siyasi düşünceye dair fikirler içermektedir. Imara, İbn Rüşd ve Mutezile öğretilerinde yer alan akılcılık söylemini benimsemiştir. Mevdudi ve Seyyid Kutub’u aşırı olduğu düşüncesinden hareketle bu iki alime reddiyeler yazmıştır. Ancak buna rağmen şeriatın uygulanması meselesini önemsemiştir. İslam Araştırmaları Merkezi, Yüksek İslam Enstitüsü Düşünce Merkezi ve İslami İşler Yüksek Meclisi gibi kurumlara üye olmuştur (Seyyid, 2020).
KAYNAKÇA
Karaman, H. (2020, 4 Ekim). Muhammed İmara ve Batı’nın terör istismarı. Yeni Şafak. https://www.yenisafak.com/yazarlar/hayrettin-karaman/muhammed-imara-ve-batinin-teror-istismari-2056405
Seyyid, R. (2020, 7 Mart). Muhammed Amara ve Arap aydınlarının değişimi. Independent Türkçe. https://www.indyturk.com/node/142461/d%C3%BCnyadan-sesler/muhammed-amara-ve-arap-ayd%C4%B1nlar%C4%B1n%C4%B1n-de%C4%9Fi%C5%9Fimi