1933 yılına Tahran’da dünyaya gelen Seyyid Hüseyin Nasr, çocukluğundan beri ilimle iç içe büyümüştür. Çocukluğunda İran edebiyatının tüm klasiklerini okumanın yanı sıra çok ciddi bir dini eğitim almıştır. Lisans eğitimini 1954 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde Fizik ve Hardvard Üniversitesi Tarih bölümünde tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini 1956 yılında Harvard Üniversitesinde Jeofizik alanında; doktorasını 1958 yılında Bilim Tarihi alanında bitirmiştir. Nasr, 1957-58 yıllarında Fas’a gittiğinde Cezayirli alim Şeyh Ahmed Alevi ve Şeyh İsa Nureddin Ahmed ile tanışmasıyla manevi anlamda farklı bir bakış açısı kazandığını ifade etmiştir.1958 yılında İran’a dönen Seyyid Hüseyin Nasr, Tahran Üniversitesinde Felsefe ve Bilim Tarihi bölümlerinde profesörlük yapmıştır. 1962-1965 yılları arasında Harvard Üniversitesi’nde Bilim Tarihi dersleri vermiş, 1972 yılında Tahran Üniversitesi rektörlüğüne getirilmiştir.
İran’da görev yaptığı süreç boyunca İbn Arabi üzerine okumalar yaparak çalışmalarına farklı katkıları olmuştur (Tan, 2021). İran Devrimi’ne kadar İran’da çeşitli çalışmalar yapmış ve Devrim’den sonra ise Amerika’ya gitmiştir. Amerika’da ilk olarak Temple Üniversitesi’nde daha sonra ise Georgetown Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yapmıştır. Seyyid Hüseyin Nasr, Templeton Din ve Bilim Ödülü’nü almıştır. Aynı zamanda İsveç’te bulunan Uppsala Üniversitesi’nden Fahri Doktor unvanını almıştır. Nasr fikri birikimlerine yer verdiği ve aynı zamanda çeşitli atölyelerin ve çalışmaların gerçekleştirildiği kendi adını taşıyan bir vakıf kurmuştur. Nasr Vakfının kuruluş amacı İslam düşüncesi, İslam sanatı ve medeniyeti ile ilgili çalışmalar ve araştırmalar gerçekleştirmektir.
Seyyid Hüseyin Nasr 50’den fazla kitap ve 500’den fazla makale yazmıştır. Nasr’ın en önemli eserleri arasında İslam ve Modern İnsanın Çıkmazı, İslam Sanatı ve Maneviyatı, Gülşen-i Hakikat, Modern Dünyada Geleneksel İslam, Mukaddes Beldeler, Bir Kutsal Bilim İhtiyacı Benliğin İnşası ve Üç Müslüman Bilge yer almaktadır. Nasr, dünyanın birçok yerinde İslâm, felsefe, karşılaştırmalı din ve çevre bunalımı gibi konular üzerine konferanslar vermiştir. Batı üniversitelerinde verdiği önemli ve ünlü konferanslar arasında Gifford Lectures (1981), The Cadbury Lectures (1994), Burke Lecture (1995) ve Paul Watson Lecture (1995) adlı konferanslar yer almaktadır. Katıldığı bu gibi konferanslardaki konuşmalarında sadece sosyal bilimler değil aynı zamanda fen bilimleri ile ilgili konularda da uzmanlarla konuşmuştur. Fakat Seyyid Hüseyin Nasr'ı ön plana çıkaran çalışmaları İslam geleneği ve felsefesi üzerine yaptığı araştırmalardır. Bu alandaki çalışmaları Nasr’ı dünyanın en etkili Müslüman alimlerinden biri olmasına vesile olmuştur.
Nasr’ın çalışmaları, Klasik İslam Felsefesi, İslam Bilimi, Tasavvuf ve Modernite eleştirisinden dinler arası ilişkilere, İslam-Batı ilişkilerine ve çevre krizine kadar çağdaş Müslüman düşüncesinin en önemli alanlarını kapsamaktadır. Nasr’ın Bilgi ve Kutsal adlı kitabı prestijli Gifford Konferansları’na davet edilmesine ve burada konu ile ilgili konuşma yapmasına sebep olmuştur. Nasr’ın çalışması, çevresel krizin feci sonuçlarını tahmin etmede zamanının ötesinde olmuştur. The Encounter of Man and Nature (1968) gibi kitaplarında, modern teknoloji tarafından fethedilecek âtıl madde olarak seküler, modern bir doğa anlayışının yükselişini eleştirmiş ve kutsal bir doğa kavramını yeniden canlandırmaya çalışmıştır. Nasr’ın modern dünya üzerine verdiği demeçlerde ve yazılarda kendisini Batıcı veya Gelenekselci olarak tanımlamanın ötesinde “geçmişteki entelektüel geleneğe dönmeye çalışan biri” olarak ifade etmiştir. İslam Dünyası’nın geleceğinden bahsettiği demeçlerde ise İslam’ın geleceğinden umutlu olduğunu vurgulamıştır.
KAYNAKÇA
Seyyed Hossein Nasr. (t.y.).CLOSER TO TRUTH. https://www.closertotruth.com/contributor/seyyed-nasr/profile adresinden erişildi.
Tan, H. S. (2021). MIT’de okuyan ilk İran vatandaşı: Seyyid Hüseyin Nasr. GZT. https://www.gzt.com/mecra/mitde-okuyan-ilk-iran-vatandasi-seyyid-huseyin-nasr-3147926