Suudi Arabistan’da dünyaya gelen ama Hindistan ve Pakistan’da büyüyen Talal Asad 18 yaşında mimar olarak Londra’ya gitmiş ama birkaç yıl sonra Antropoloji bölümüne geçmiş ve 1959 yılında Edinburgh Üniversitesi’nden mezun olmuştur. 1968 yılında ise Oxford’dan BLitt derecesini ve ardından doktora derecesini alarak kültürel antropolog eğitimine devam etmiştir. Asad Sudan, Mısır, Suudi Arabistan ve ABD’de çeşitli dersler vermiştir. Talal Asad, sosyal araştırmalar için New School’da ve ardından Johns Hopkins Üniversitesi’nde ders vermek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gelmeden önce Hartum Üniversitesi ve Hull Üniversitesi’nde dersler vermiştir. New York’a taşınmadan önce uzun süre Hull Üniversitesi’nde çalışan Talal Asad New York Şehir Üniversitesi Lisansüstü Merkezi’nde antropoloji profesörüdür. Ayrıca Asad, Ain Shams, Kahire ve Berkeley’deki California Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde misafir profesörlük yapmıştır.
Talal Asad birçok ödül ve onur ödülüne layık görülmüş ve aynı zamanda İngiltere’de Ekonomik ve Sosyal Araştırma Konseyi’nde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Sosyal Bilimler Araştırma Konseyi’nde görev yapmıştır. Talal Asad’ın çalışma alanları genel olarak dindarlık, Ortadoğu çalışmaları, postkolonyalizm ve güç, hukuk ve disiplin konularına odaklanmıştır. Ortadoğu’da İslam’ın kökenlerine ve doğasına ve sekülerizmin İslam’la olan ilişkisine yönelik yoğun ilgi göstererek din antropolojisi konusunda uzmanlaşmıştır. Doktora çalışmasını Sudan’da saha çalışması yaparak gerçekleştiren Asad sömürge dönemindeki Sudan’daki Kababiş göçebeleri üzerine yaptığı çalışmalarda uzmanlaşmıştır. Bu uzmanlıklarının yanı sıra oryantalizm üzerine çalışmış ve din üzerine oryantalist varsayımları eleştirmiştir.
Talal Asad en önemli eserleri arasında; İntihar Bombalaması Üzerine, Din Soykütükleri, Laik Oluşumlar, Antropoloji Koloni Karşılaşması, Orta Doğu ve Eleştiri Laik midir? Küfür, Yaralanma ve İfade Özgürlüğü adlı kitapları yer almaktadır. Asad’ın literatüre en önemli katkılarından biri olan Laik Oluşumlar: Hıristiyan, İslam, Modernite (Formations of the Secular: Christian, Islam, Modernity) adlı çalışmasında sekülerizmin sadece din ve siyaset arasındaki bir ayrım olmadığına inandığını belirtmiştir. Çalışmasında bu ayrımın sadece dindarları özel alana havale etmek ve kamusal olanı tarafsız tutmak olmadığını vurgulamıştır. Bu ayırma girişimi, Müslüman azınlığı, onların soyut vatandaşlar mı yoksa özel bir azınlık olarak mı görülmelerine bağlı olarak hoşgörü veya kısıtlama arasındaki bir akışın ortasına koymasıyla sonuçlandığına dikkat çekmiştir. Asad, sekülerizmin tanımını yapıbozumuna uğratarak onu basit bir din yokluğu değil, modernite ve ilerleme anlatılarını içeren, laikliği gerçekten tarafsız kılmayan kendine ait bir sosyal düzen modeli olarak göstermiştir. Aynı anda, “din”in her insan grubunun tarih ötesi ve kültürler ötesi bir yönü olduğu şeklindeki yaygın varsayıma ve “seküler” alanın dinden bağımsız bir toplumsal yaşam alanı olarak yalnızca olumsuz terimlerle tanımlandığı varsayımına meydan okumuştur. Laik Oluşumlar’da Asad hem din kategorisinin Hıristiyanlığa ve Hıristiyan sömürgeciliğine bağlı olduğuna hem de Avrupa modernitesinde karşıt olan “dini” ve “seküler” ikilisinin ortak yapımına dikkat çekmiştir (Boyarin, 2020). Bu bakımdan Laik Oluşumlar kitabı Dinin Soykütükleri’nin hem devamı hem de eşdeğeri olarak gözükmektedir (Boyarin, 2020).
Dinin Soykütükleri’nde hem İslam hem de Hıristiyanlık, büyük tarihsel oluşumlar olarak ayrı kimliklerini korumuşlardır. Din Soykütükleri: Hıristiyanlık ve İslam’da İktidarın Disiplin ve Nedenleri, Batı tarihini antropologların ve tarihçilerin normatif merkezi haline getirerek batının kültürel hegemonyasını tartışmıştır. Batı deneyimi ile tarihe bakmakta bir dengesizlik sergilemek bir normdur, ancak bu diğer tarihsel deneyimlere eşit şekilde gitmez, bu durum batılı ve batılı olmayanlar arasında bir engel oluşturur, çünkü Batılılar ilkini incelemek zorunda kalırlar ve bunun tersi durum da geçerlidir. Asad’ın diğer bir önemli kitabı ise 11 Eylül’den sonra intihar saldırılarını ele almaya çalıştığı, haklı savaş ve geri döndürülemez terörizm arasındaki ikilemi kınarken fenomeni analiz ettiği İntihar Bombalaması Üzerine’dir (Asad, 2020).
KAYNAKÇA
Asad, T. (2020). Autobiographical reflections on anthropology and religion. Religion and Society: Advances in Research, 11(1),1-7. https://www.researchgate.net/publication/347852743_Portrait_Talal_Asad