1961’de Nürnberg’de doğan Thomas Bauer, 2000’den beri Münster Üniversitesi’nde Arap ve İslami Çalışmalar profesörüdür. Gençliğinden beri Arap Dili ve Edebiyatı ile ilgilenen Thomas Bauer 1980 yılında tamamladığı lise öğreniminin ardından Friedrich-Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürnberg’de İslam Bilimleri, Semitik Filoloji ve Dilbilim alanlarında yükseköğrenim görmüştür. Bauer “Eski Arap Şiir Sanatı” adlı çalışması ile 1989 yılında doktorasını tamamlamıştır. Ardından bir yıl Ruprecht-Karls Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Bauer, 1991-2000 yılları arasında tekrar Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nde çalışmış ve burada “9-10. Yüzyıl Arap Dünyasında Aşk ve Sevgi Şiirleri” adlı çalışması ile 1997 yılında doçentlik unvanını almıştır. Bauer 2000 yılında Münster Westfälische Wilhelms Üniversitesi’nde İslami İlimler ve Arap Dili ve Edebiyatı bölümünde profesör olarak görev yapmıştır. Aynı yıl içinde Arapça ve İslam Bilimleri Enstitüsü’nün direktörlüğüne getirilmiş ve 2002-2005 yılları arasında Münster Üniversitesi’nde Dinî Araştırmalar Merkezi’nin direktörlüğünü yürütmüştür. 2006/2007 akademik yılında Berlin Araştırma Enstitüsü’nde “Belirsizlik Kültürü” projesinde görev almıştır. Bauer, 2012’de Kuzey Ren-Vestfalya Bilim, Beşeri Bilimler ve Sanat Akademisi üyeliğine atanmıştır.
Başlıca araştırma alanları, erken zamanlardan Osmanlı dönemine kadar olan ve Abbasi dönemini de kapsayan Arap edebiyatı, retorik ve kültür tarihidir. Son çalışmaları, Memluk dönemine ait Arap edebiyatına, özellikle İbn Nubāta al-Miṣrī ve popüler şair el-Mîmār’e odaklanmıştır. Müphemlik Kültürü ve İslam adlı kitabında Thomas Bauer, müphemlik hoşgörüsü kavramının aynı değerin, aynı normun farklı yorumlanabileceği, hatta aynı anda farklı yorumların geçerlilik taşıyabileceği durumunu kabul eden bir zihniyet olduğunu ifade etmektedir. Bauer’e göre İslâm, klasik çağında, yani Eyyübiler, Memlükler ve Selçuklular egemenliği döneminde, benzeri olmayan bir müphemlik hoşgörüsüne sahipti. Bu, Kur’an ve hadislerin tefsirindeki çeşitlilikte, fıkıh ekollerinin çoğulluğunda, belâgate ve söz oyunlarına verilen önemde, edebiyatta ve “dünyaya sakin bakış”ta kendini göstermekteydi. Kitabın tezi, Batılı modernliğin kesinlik takıntısının, müphemlik kültürünü gitgide tahrip ettiğidir; bu süreçte İslâm “ilâhiyatlaşarak” katılaşmıştır. Bauer İslâmcılık ile Batılı modernizmin İslâm anlayışlarının birbirine benzediğini iddia etmektedir (Bauer, 2019). Neden İslam’ın Orta Çağı Yoktu? adlı eserde Thomas Bauer, Antik Çağ’ın 11. yüzyıla kadar İslam dünyasında nasıl yaşandığını göstermek için çok sayıda örnek kullanmıştır. Thomas Bauer, antik kültürün Endülüs’ten Kuzey Afrika’ya, Suriye’den İran’a kadar nasıl yaşadığını ve 11. yüzyılın neden Hindu Kuş’tan Batı Avrupa’ya kadar tüm Avrasya’da bir dönüm noktası olduğunu ve kısa süre sonra modernizmin ortaya çıktığını anlatmıştır (Bauer, 2018). Ebu Hanife ed-Dinevari’nin Bitkiler Kitabı (Das Pflanzenbuch des Abū Hanīfa ad-Dīnawarī)-1988 adlı eserinde yazar, Ebu Hanife ed-Dinevari tarafından yazılan “Bitkiler Kitabı”, sadece Arapça filoloji ve sözlükbilimine bir katkı değil, aynı zamanda dünya botanik tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu çalışma, içeriği, yapısı ve kaynakları ile ayrıntılı olarak ilk kez ele alınmıştır.
KAYNAKÇA
Bauer, T. (2018). Warum es kein islamisches Mittelalter gab: Das Erbe der Antike und der Orient (1. bs). Verlag C.H.Beck. https://www.jstor.org/stable/j.ctv1168wgt
Bauer, T. (2019). Müphemlik Kültürü ve İslâm (çev. T. Bora). İstanbul: İletişim. https://iletisim.com.tr/kitap/muphemlik-kulturu-ve-islam/9812