1926 yılında Mısır’da dünyaya gelmiştir. Kur’an-ı Kerim’i küçük yaşlarda hıfzeden Karadavi, lise döneminde El Ezher’e girmiş ve ikincilikle bitirmiştir. Lisans eğitimini de El Ezher Üniversitesi’nde tamamlayan Karadavi Usul’üd-Din bölümünü birincilikle bitirmiştir. Karadavi Yüksek Arap Dili Araştırmaları Enstitüsü’nden Dil Edebiyat alanında ikinci lisansını almıştır. Yüksek lisans eğitimini Kur’an ve Sünnet alanında yapan Karadavi doktora tezini ise 1973 yılında “Zekât ve Zekâtın Toplumsal Sorunların Çözümündeki Yeri” başlığı altında yapmıştır.
Amerika ve İngiltere’de Foreign Policy ve Prospect dergilerinin dünyanın ilk 100 entelektüeli oylamasında Karadavi 2005 yılında 53. Sırada yer alırken 2008 yılında ise 3. Sırada yer almıştır. 2013 senesinde Mısır’da Müslüman Kardeşlerin iktidara gelmesinin akabinde darbe ile yönetimi ele geçiren Abdul Fettah el Sisi Karadavi için olumsuzluklar doğurmuştur. İhvan-ı Müslimin’e verdiği destek gerekçesiyle Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarılmıştır. 2018 yılında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlık görevini Prof. Dr. Ahmed Raysuni’ye emanet etmiştir. Yusuf El Karadavi’nin 50’ye yakın eseri Türkçeye çevrilmiştir. İman ve Hayat, Kur’an’ı Anlamada Yöntem, İslam’da Güvenlik Mefhumu, Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet, Karadavi’nin Türkçeye çevrilen önemli eserleri arasındadır. Daha sonraları Katar vatandaşlığı almıştır. 1977 yılında Müslüman nüfusun yoğun olmadığı Avrupa kentlerinde yaşayan Müslümanların hayatlarını İslam fıkhına uygun yaşayabilmeleri için “Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi”ni kurmuştur. Başkanlığını yaptığı Uluslararası Müslüman Alimler Birliği’nin başkanı olmanın yanında kurucu üyeleri arasında yer almıştır. İslami faaliyetlerdeki aktifliği sebebiyle Mısır Kralı I. Faruk ve Cemal Abdünnasır dönemlerinde birçok kez hapse girmiştir.
2011 Mısır Devrimi Karadavi’nin Mısır’a dönmesinde önemli bir kırılma noktasıdır. 1981 yılından 2011 yılına kadar gidemediği Mısır’a gitmiş ve devrimin ardından Tahrir meydanında yüzbinlerce Müslüman’a namaz kıldırmıştır. Devrimin başarılı olmasında yalnızca Müslümanların desteği yoktur. Mısır’daki Kıptıler gibi diğer unsurların da siyasi desteği önemli olmuştur. Kıptilerin desteğini bilen Karadavi, Tahrir Meydanı’nda devrim başarısı konuşması yaparken yalnızca Müslümanlar dememiş bunun yanında “Ey Kıptiler” diyerek kapsayıcı bir dil kullanmıştır. Terör unsurlarıyla ilişki halinde olması iddiasıyla ABD’ye girişi yasaklanan Karadavi Mısır’da 17 kez müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve Körfez ülkeleri tarafından El Nusra örgütünün mali destekçisi listesine alınmıştır. Suudi Arabistan tarafından ise idamla yargılanması için iddianameler oluşturulmuştur. Karadavi’nin terör örgütü ile ilişkili olarak etiketlenmesinin en büyük sebebi antisemitist olduğu iddiasıdır. Ancak İsrail işgalci devletinin Filistin’i işgalini kınayan ve Filistin devletinin bağımsızlığı için mücadele eden alim, bu amaçla fetvaları aracılığıyla çeşitli boykot çağrılarında bulunan bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır (“HE Sheikh Dr Yusuf Al-Qaradawi”, t.y.).
Gençlik ve sonraki yıllarında Müslüman Kardeşler cemaati ile kimliğini inşa ederken son dönemlerinde “cemaatler üstü” bir çizgide yer almaktadır. Konuşmalarında daha çok ümmet vurgusu ön plana çıkmıştır. Karadavi’nin fıkıh uzmanlığında içtihat faaliyetlerine önem verdiği gözükmektedir. Bunun nedeni Müslümanların içinde bulunduğu sorunlara çözüm bulmak adına içtihadın en önemli yolu olduğunu düşünmektedir. İslam hukuku adına ortaya konan bütün tezler ve akademik çalışmaların bir nevi içtihat olduğunu varsaymaktadır. Davet ve davetçi, devlet düzeni Karadavi’nin üzerinde durduğu konular arasında yer almaktadır. Türkiye’de 1960’lardan sonra Karadavi’nin kitaplarının tercümesi ve İslamcılar tarafından okunması hızla devam etmiştir (Graf, 2013).
KAYNAKÇA
Graf, B. (2013). Yusuf Al-Qaradawi. The Oxford Handbook of Islam and Politics. https://bit.ly/3hlGLir
HE Sheikh Dr Yusuf Al-Qaradawi. (t.y.).TheMuslim500. https://themuslim500.com/profiles/yusuf-al-qaradawi/ adresinden erişildi.