Yusuf el Karadavi ve Uluslararası Müslüman Alimler Birliğine Dair Abdulvahap Ekinci ile Mülakat
Yusuf el-Karadavi hem ortaya pek çok eser koymuş büyük bir alimdi hem de ümmetin meselelerine hassasiyetle yaklaşmış bir isimdi. Yusuf el-Karadavi’nin ümmet bilincinin oluşmasındaki katkılarına ve Müslüman dünyadaki etkilerine dair neler söylersiniz? Yusuf-el Karadavi’nin bir alim olarak ayırt edici özellikleri nelerdi?
Merhum Yusuf el-Karadavi son asrın en büyük alimlerinden birisi olduğu bütün alimler tarafından kabul görmektedir. Muhtelif alanlarında çok değerli ilmî eserlerini büyük bir miras olarak ümmete bırakmıştır. Yusuf el-Karadavi ilim adamı olduğu kadar dava adamı idi. Hemen hemen dünyanın her köşesinde ilim ve irfanı yayan bir davetçiydi. Ümmetin birliği ve beraberliği için ilim adamlarının birliğine önem veriyordu. İfrat ve tefritten uzak itidal yolunun öncülüğünü yapıyordu.
Karadavi Hoca’nın ilmî derinliği ve muhtelif ilim dallarındaki ihtisası ile beraber şu hususun altını da çizmek gerekmektedir: Peygamberler dışında kimse masum değildir. Hiçbir alimin yaptığı ictihatlarda yüzde yüz isabetli olduğunu söylemek doğru değildir. Dolayısıyla herhangi bir hocanın büyüklüğünü ve yaptığı hizmetleri takdir ederken onun her konudaki düşüncelerine katılmamak da çok doğal bir şey olmalıdır. Bazı içtihadî ve ilmî tespitlerine katılmayabiliriz. Bunlar alimler ve hocalar arasında çok normal şeylerdir. Herhangi bir konuda bir fikrine katılmadığımız için onu tamamen reddetmek de doğru değildir. Aynı şekilde bazı alimlerin hizmetlerinden dolayı her şeyini her şekilde kabul etmek de doğru olmayabilir. Bu konuyu bu bağlamda düşünmek gerekmektedir.
Yusuf el-Karadavi, ansiklopedik bir bilgi hazinesi olan büyük bir alimdi. Eserlerine baktığımızda hemen hemen her alanda ilmî ağırlığı büyük olan eserler ortaya koyduğunu görürüz. Hayatını ilme ve tebliğe adamış böyle bir insanın, insanlığa ne kadar faydalı olduğu sorusunun cevabı kendiliğinden ortaya çıkar. Karadavi Hoca hem ilmî eser yazma hususunda hem de tebliğ faaliyetleri hususunda akla gelir. Her ülkede pek çok yerde konferanslar vermiştir. İlim adamı dendiğinde de akla gelir. En önemli katkılarından biri ümmetin birliği ve vahdeti için çabasıdır. Uluslararası Müslüman Alimler Birliği bunun en büyük örneğidir. Bu kurum vasıtasıyla dünyanın her yerinden birbirinden farklı düşünen hocalar bir araya gelmiştir.
Merhum hocamızın İslami ilimlerdeki derinliğinin ve geniş kapsamlı bilgisinin yanında en önemli özelliği yaşadığı asrın ve toplumun gerçekliğini bilerek günümüzün meselelerine İslam’ın temel esaslarından hareket ederek ilmî çözümler sunmasıydı. Yusuf el-Karadavi nefret duygusuna ve diline karşı mücadele etmiş; müjdeleyici ve kolaylaştırıcı olma yolunu benimsemişti. Peygamber Efendimiz (sav)’in “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin nefret ettirmeyin.” hadisinin canlı uygulayıcısıydı. Kurucusu olduğu Uluslararası Müslüman Alimler Birliğinin en büyük özelliği de Müslüman alimler arasında bir diyaloğun, hoşgörünün ve dayanışmanın ortaya çıkmasını sağlamaktı. Mutedil, müşfik yönüyle Yusuf el-Karadavi söylemlerini icraata koymuş bir isim olarak Müslüman dünyanın ender şahsiyetlerinden biriydi.
Uluslararası Müslüman Alimler Birliği çatısında birçok mezhep ve cemaatten Müslüman alimler bir araya gelmiştir. Merhum Yusuf el-Karadavi de Uluslararası Müslüman Alimler Birliğinin kurucularından biridir. Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD) kurucusu ve başkanı olarak size Uluslararası Müslüman Alimler Birliği ve UMAD’ın Birlik arasındaki ilişki hakkında sormak istiyoruz. Bu kurumların öneminden ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
Sorduğunuz soru iki yönlü bir soru. Bunun bir tarafı Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, diğeri ise UMAD. Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, rahmetli Yusuf el-Karadavi’nin kurduğu uluslararası bir kurumdur. Ben bu birliğin yönetim kurulundayım ve aynı zamanda Türkiye sorumlusuyum. UMAD ise Türkiye’de kurulan farklı ve bağımsız bir kurumdur. İlmî, yerli ve millî bir kurum olan UMAD alim, hoca ve akademisyenler gibi ilimle iştigal eden insanların bir araya geldiği bir çatıdır. UMAD, İstanbul’da kurulması dolayısıyla yerli bir kuruluştur. Aynı zamanda millî bir kuruluştur. Millî değerlere önem veren, vatanın birliğini ve dirliğini önemseyen bir kuruluştur. Hocaların, ilim ehli insanların kendi ilmî alanlarındaki sorumlulukları ne kadar önemliyse, örneğin bir Hadis ya da Tefsir alanında uzman bir hocanın bu alanda sunduğu hizmetler ne kadar önemliyse, yaşadığı topraklara karşı sorumluluğu da o kadar önemli ve gereklidir. Bunlardan dolayı UMAD ilmî, yerli ve millî bir kuruluştur. Burada bahsettiğimiz millîlik, ırkçılık ve etnik kökenle ilgili değildir. Çünkü Müslüman olarak bizim anlayışımız, Kur’an’a ve sünnete dayanır. Millî olmaktan kastımız vatan ve toprak sevgisidir. Bu meseleye “Yeryüzü benim için mescit kılınmıştır.” hadisiyle bakıyoruz. Toprağı olmayan insanın secde edeceği yeri olmaz. Dolayısıyla vatan sevgisi bizim değerlerimizdendir.
İnsani ve İslami alanda çalışan kuruluşların sayısal çokluğu bir nimettir. Çünkü her bir kuruluş bir çeşme gibidir. İnsanların birden fazla kaynağa ulaşması Allah’ın bir ikramıdır. Önemli olan akan suyun tahir olması ve ortak bir havuzda bir araya gelmesidir. Milyonlarca insanı ahlaki, ilmî ve manevi anlamda desteklemek istiyorsanız onları bir araya getirmek durumundasınız. UMAD, ifrat ve tefritten uzak duran; Türkiye’nin doğusundaki medreselerde yetişen alimlerin, toplumumuzda yaygın olarak takip edilen cemaatlerdeki hocaların ve akademisyenlerin bir araya geldiği çatı bir kuruluştur. Türkiye’de hatırı sayılır ve toplumda karşılığı bulunan ilim, irşad ve davet alanında topluma hizmet eden mutedil cemaatlerin hoca temsilcileri UMAD bünyesinde bulunmaktadır. Kısaca UMAD, Türkiye’nin dört bir yanından ilim ehli insanları bir araya getirmesi yönüyle kendine özgü farklı bir kuruluştur. UMAD’ın bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak, Uluslararası Müslüman Alimler Birliği ile ilişkisini yardımlaşma ve dayanışma yönüyle bir vücudunun organlarının birbirleriyle olan ilişkisine benzetebiliriz. Bu iki kuruluş sürekli bir diyalog içindedir ancak UMAD, Uluslararası Müslüman Alimler Birliğinin bir şubesi değildir.
Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, Yusuf el-Karadavi’nin kurduğu “vasat” olma ilkesini gözeten bir kurumdur. Birlik çatısı altında hem İslam ülkelerinden hem de diğer ülkelerden en önde gelen hocalar, alimler kanaat önderleri buluşmaktadır. Yusuf el-Karadavi bir alim olarak dünya için çok kıymetli bir isimdi. Başlı başına Uluslararası Müslüman Alimler Birliğini kurması bile onun hayırla yad edilmesini sağlayacak bir hizmetidir. Efendimiz (sav)’in “Kim ki hayırlı bir yol açarsa o hayırlı işi yapanın ecri kadar ona da verilir” buyurmuştur. Yusuf Karadavi, Müslüman Alimler Birliğini kurmasıyla bir ilkin öncüsü olmuştur.
Biz UMAD’ı kurarken de bir hayra öncülük etme ilkesini gözettik. Türkiye’de UMAD vesilesiyle mutedil düşünen, ifrat ve tefritten uzak ehli sünnet alimlerinin farklı meşrep, düşünce ve eğilimleriyle bir araya gelmesi bir ilktir. İnsanlar birbirinden farklı farklı düşünürler. Herkesin aynı düşünmesi fıtrata aykırıdır. Önemli olan temel ilke ve prensipler dairesinde bir arada olmaktır. Temel ilke ve prensipler dışında farklı içtihat ve düşünceler doğal ve tabiidir. Örneğin dört büyük mezhep imamımız arasında ve ayrıca bu müçtehit mezhep imamlarımızın talebeleriyle aralarında bireysel meselelerde farklı içtihatlara sahip oldukları gibi. Ancak temel ilkeler ve nas hususunda ayrılık yoktur. Nas dışında yoruma açık olan alanlarda yorumlar farklılaşabilir. Herkesin yaşadığı zamana ve şartlara göre değişen düşünceleri olur. Herkes her konuda aynı düşünmek zorunda değildir. Önemli olan farklılıklarla bir araya gelebilmektir. Bizim ülkemizde buna ihtiyaç vardı. UMAD’ı kurarak bizler buna vesile olmaya çalıştık. Burası alimlerin kuruluşudur. Alimler ilme hizmet eden, insanları aydınlatan kişilerdir. Türkiye’de ilim öğrenmenin iki merkezi vardır: biri ilahiyat diğeri ise medreselerdir. Her iki ilmi kuruluşumuz önemli ve değerli kuruluşlardır. Her iki kuruluşumuz birbirini tamamlayan ilmi müesseselerimizdir. UMAD her iki ilmi kuruluşumuzun önde gelen akademisyen, molla ve hoca efendilerin bir araya gelmesine vesile olmaktadır.
UMAD muhtelif meşrep, meslek ve farklı içtihat ve düşünceleriyle beraber hoca efendi ve akademisyenlerin ortak noktada buluşma adresi olması hasebiyle bir ilk olduğu gibi, UMAD genel merkezimizde eğitim, davet, irşat ve gençlik komisyonlarının bünyesinde önemli programlar ve ilmî çalıştaylar yapılmaktadır. Ayrıca muhtelif medrese ve ilahiyat mezunlarına ve hocalarına yönelik yoğunlaştırılmış aylık ve haftalık eğitim programları icra edilmektedir.