İslam ve Yapay Zekanın Güneydoğu Asya'da Kesişimi
Yapay zekanın (AI) gelişiminin insanlığın geleceği üzerindeki önemli etkisi giderek daha fazla kabul görüyor. İş insanları, akademisyenler ve kamuya mal olmuş kişiler, benzeri görülmemiş bir hızla ilerleyen yapay zekanın potansiyel sonuçları hakkında derin tartışmalar yürütüyor. Örneğin, en önde gelen yapay zeka araçlarından biri olan ChatGPT, henüz 2022 yılında halka açılmasına rağmen 200 milyon kullanıcıya ulaştı (Reuters, 2024). Yapılan anketler, kullanıcıların ChatGPT ve diğer yapay zeka araçlarını, sağladıkları pratiklik ve kullanım kolaylığı nedeniyle tercih ettiklerini gösteriyor (Boston Consulting Group, 2023). Öte yandan, öğrencilerin ChatGPT’yi ödevlerde kopya çekmek için kullanmalarına yönelik korkulardan, yapay zekanın insan zekasını aşarak insanlığın geleceğini tehdit edeceği kıyamet senaryolarına kadar olumsuz etkilere dair endişeler de devam ediyor. Öyle ki ChatGPT’nin, piyasaya sunulmasından sadece iki yıl sonra, karmaşık meselelere yönelik çözüm üretme süreçlerinde oldukça ileri seviyelere ulaştığı düşünülüyor (OpenAI, 2024).
Halkın genel olarak yapay zekaya dair görüşleri ise bölünmüş durumda. Boston Consulting Group (BCG) tarafından 2023 yılında yapılan bir ankete göre, katılımcıların %40'ı yapay zekanın gelişimi konusunda heyecan duyarken, %28’i kararsız, %29’u ise endişeli olduklarını belirtiyor (Boston Consulting Group, 2023). Bu endişeler, Müslümanlar başta olmak üzere çeşitli dini gruplar arasında daha belirgin bir şekilde hissediliyor. Wong-A-Foe, Barendregt ve Lamers (2023)’a göre hem yapay zeka hem de İslam, insan davranışlarını şekillendiren geleceğe dönük kodlarla çalışır: yapay zeka bunu hesaplama kodlarıyla, İslam ise toplumsal kodlarla yapar. Ancak, Müslümanlar aynı zamanda geçmişe dönük değerlerine de sıkı sıkıya bağlı ve İslami gelenekleri koruma, Hz. Muhammed’in yaşam tarzını günümüzde tam anlamıyla uygulama çabası içerisindedirler (Fealy & White, 2008; Sakai & Fauzia, 2014). Bu nedenle, genellikle Batılı üretimler olarak algılanan teknolojik araçlar (Srinivasan, 2018), bazen İslami öğretilerle uyumsuz görülmekte ve geleneksel dini otorite bağlarını bozduğu düşünülmektedir (Bunt, 2024). Dolayısıyla algoritmaların Müslümanların çevrimiçi etkileşimlerini şekillendirmede giderek daha büyük bir rol oynamasıyla, Müslümanlar yeni teknolojilere karşı sıklıkla bir ikilem ve kararsızlık içinde kalmaktadır (Slama & Hoesterey, 2021).
Bu kararsızlık özellikle, en son teknolojileri günlük yaşamlarına entegre etmeye hevesli büyük bir Müslüman nüfusa sahip olan Güneydoğu Asya'da belirgindir. Nitekim Endonezya, ChatGPT kullanımında dünya genelinde altıncı sırada yer alırken, yapay zekaya duyulan ilgide ikinci sırada yer alıyor (Boston Consulting Group, 2024). Güneydoğu Asya Müslümanlarının yapay zekaya olan ilgisi, 2024 yılında düzenlenen zekat ve vakıf sistemlerinin iyileştirilmesi ve dini eğitimin yapay zekayla desteklenmesi konulu Brunei, Endonezya, Malezya ve Singapur (MABIMS) Dini Konseyinin 48. Üst Düzey Yetkililer Toplantısı’nda da görünür oldu: Malezya İslam Geliştirme Departmanı (JAKIM), yüzlerce yemek menüsünü ve içeriğini analiz ederek helal sertifikasyon sürecini hızlandırmak için yapay zeka kullanmayı planladı. Singapur'da, Singapur İslam Dini Konseyi (MUIS) Müftüsü, yapay zekanın özellikle fetva araştırma ve yayma konusunda din alimlerine nasıl yardımcı olabileceğini vurguladı. Endonezya'da ise, Endonezya Ulema Konseyi (MUI) sınır ötesi tebliği kolaylaştırmak, dil engellerini aşmak ve erişimi genişletmek için yapay zeka kullanmayı hedefledi. MUI, etkinlikleri için Fitria Aminah ve Abdul Ghani adlı İslami kişiliklere sahip yapay zeka güdümlü sunucular üreten bir Dijital Ev (Rumah Digital) bile oluşturdu. Endonezya'nın en büyük Müslüman örgütlerinden biri olan Nahdlatul Ulama (NU), Müslümanların yapay zekayı öğrenmesinin dini bir zorunluluk (farz-ı kifaye) olduğunu ilan etti. Bu bağlamda, internette İslami içeriğin üretilmesi ve yayılması da dahil olmak üzere yapay zekanın tebliğ için sunduğu sayısız fayda ve kolaylığından bahsetti. Ayrıca, Endonezya'nın önde gelen bir başka Müslüman kuruluşu olan Muhammediyye, yapay zekanın topluluk sorularına yanıt verme ve takipçilerin ilgi ve ihtiyaçlarıyla ilgili verileri analiz etme konusundaki faydalarına dikkat çekti.
Yapay zekanın avantajları kabul edilse de dini otorite ve özgünlük üzerindeki etkisi konusunda hala önemli endişeler var. Örneğin, Malezya'daki Wilayah Persekutuan Müftüsü, ölen kişilerin yapay zeka ile oluşturulan görüntüleri üzerinden bu tür uygulamaların tebliğ gibi net ve faydalı bir amaç taşımadığı sürece yasaklanabileceğini belirtti (Mufti WP, 2024). Singapur’da bazı din alimleri, yapay zekanın ürettiği içeriklerin dini analizler için faydalı olabileceğini ancak aynı zamanda yanlış bilgilere yol açarak geleneksel yöntemlerini zayıflatabileceğini ifade etti (McGrail, 2024). MUIS'ten Şeyh Fareez (2023), “yazarın ölümü” (death of the author) kavramından yola çıkarak, yapay zeka tarafından üretilen içeriğin dini bilgiyi orijinal kaynaklarından kopardığını ve İslam ilim geleneğindeki hakikatin doğrulanması hususunda kritik bir sorun oluşturduğunu vurguladı. Endonezya'da MUI, yapay zeka araçlarının ürettiği dini bilginin doğruluğuna dair endişelerini dile getirerek radikalleşme gibi zararlı amaçlarla kötüye kullanılabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Benzer şekilde NU, ChatGPT gibi olasılıklara dayalı ve genellikle güvenilir olmayan bilgiler üreten araçların, kullanıcılar arasında “yapay zeka halüsinasyonu” (AI hallucination) olarak bilinen yanlış bir bilgi algısı yaratabileceğinden söz etti. Ayrıca NU, yapay zekanın İslami öğretilerle çelişen yabancı ideolojilerle eğitildiğini, dolayısıyla bu araçların doğası gereği önyargılı olduğunu öne sürdü. Muhammediyye vaizleri ise üretilen içeriğin İslami ilkelerle uyuşmayabileceği ve tebliğ eyleminde potansiyel olarak insan unsurunun kaybolabileceği endişelerini dile getirdi.
Bu risklere karşı Güneydoğu Asya'daki Müslüman liderler ve örgütler proaktif adımlar attı. Örneğin Malezya Başbakanı Enver İbrahim, yapay zekanın tamamen Batı modeline dayanmak yerine “turath Islam” (İslami kitaplar) tarafından yönlendirilmesi gerektiğine dair kararlar aldı. MUIS, Singapur'un fetva metodolojilerini kullanarak geniş dil modellerini (large language model) eğitmek ve fetva vermelerine yardımcı olmak için The Fatwa Lab'ı kurdu. Endonezya'da Muhammediyye, 20 temel Muhammediyye kitabına dayanarak İslam ve Muhammediyye ile ilgili soruları yanıtlamak üzere tasarlanmış bir yapay zeka olan ChatmuGPT'yi geliştirdi. Nahdlatul Ulama (NU) ise, Ash’ariyah An-Nahdliyah okuluna bağlı otoriter dini figürlerin içeriklerini kullanarak dış ideolojilerden arındırılmış bir yapay zeka geliştirme planı ortaya koydu.
Sonuç
Güney Asya’da Müslüman kuruluşlar, yapay zeka gelişiminin beraberinde getirdiği zorlukların giderek daha fazla farkına varmaktadır. Universitas Islam Internasional Indonesia'da (UIII) düzenlenen 2024 tarihli “İslam'da Yapay Zekanın Geleceği: Müslüman Güneydoğu Asya'dan Bir Bakış” başlıklı konferansa göre, yapay zekayı körü körüne kabul etmeme bilinci, teknolojinin etik bir şekilde gelişimini sağlamak adına kritik bir öneme sahiptir (Anoraga, 2024). Yapay zeka algoritması büyük ölçüde ticari çıkarlar tarafından yönlendirildiğinden, bu kuruluşların yapay zeka geliştiricileriyle işbirliği yapması bir ilerleme şansı sunacaktır. Nitekim, Çin ve ABD arasında artan rekabetle birlikte her iki güç de yapay zeka yarışındaki konumlarını güvence altına almak için Güneydoğu Asya'da ortaklıklar kurmaya oldukça hevesli (Zhang & Khanal, 2024). Bu durum, bir yandan Güneydoğu Asya'daki Müslüman örgütler ve liderler için endişelerini dile getirme ve yapay zeka gelişimini etkileme fırsatı sunarken, diğer yandan Müslüman topluluklar arasındaki çeşitlilik, farklı öncelikler ve dijital okuryazarlık eksikliği sebebiyle çeşitli zorluklar oluşturabilir. Öte yandan, yapay zekanın varoluşsal tehditler oluşturduğu ve kıyamet senaryoları ürettiği varsayımı, dini toplulukları ve sıklıkla dışlanan diğer grupları -kadınlar, engelli bireyler ve yerli topluluklar dahil- potansiyel olarak bir araya getirebilir (Mercer, Trothen & Cole-Turner, 2021; Strengers & Kennedy, 2020). Yapay zekanın insan zekasını aşacağını (ChatGPT'de görüldüğü gibi) ve insanlığa hükmedeceğini öngören kıyamet anlatıları ise bu tartışmalarda merkezi bir yerde durmaya devam etmektedir (Anoraga, 2024). Yapay zekanın gerçekten bu distopik yöne doğru gidip gitmediği henüz belli olmasa da dezavantajlarına yönelik farkındalık; yapay zekanın etik ve kapsayıcı bir şekilde gelişimi için kolektif bir ses oluşturulmasına ve böylece insanlık için adil ve sürdürülebilir bir geleceğin güvence altına alınmasına vesile olabilir.
Kaynakça
Anoraga, B. (2024). The future of Artificial Intelligence in/and of Islam: A view from Muslim Southeast Asia. Journal of Islamic and Muslim Studies, 9(1), 115–123.
Boston Consulting Group (BCG). (2024). Consumers know more about AI than businesses think. Boston Consulting Group. https://www.bcg.com/publications/2024/consumers-know-more-about-ai-than-businesses-think adresinden erişildi.
Bunt, G. R. (2024). Islamic algorithms: Online influence in the Muslim metaverse. Bloomsbury Publishing.
Fareez, U. S. M. F. A. (2023, Nisan). Chat-GPT, Muslim cyberspace and the construction of a critical Islamic epistemology (Part 1). Islamic Religious Council of Singapore (MUIS). https://www.muis.gov.sg/-/media/Files/OOM/RPCS/Insights-and-Perspectives/MUIS-RPCS-Insight-and-Perspective--Part-1-ChatGPT-Muslim-Cyberspace-and-the-Construction-of-a-Critic.ashx adresinden erişildi.
Fealy, G., & White, S. (Eds.). (2008). Expressing Islam: Religious life and politics in Indonesia. Institute of Southeast Asian Studies.
McGrail, J. (2024). AI, authority, and intention in religious decision-making. Islamic Religious Council of Singapore (MUIS). https://www.muis.gov.sg/-/media/Files/OOM/RPCS/Insights-and-Perspectives/MUIS-RPCS-Insight-and-Perspective--AI-Authority-and-Intention-in-Religious-Decision-Making-James-McG.ashx adresinden erişildi.
Mercer, C., Trothen, T. J., & Cole-Turner, R. (2021). Religion and the technological future. Springer International Publishing.
Mufti WP. (2024, 10 Aralık). Irsyad Fatwa Siri Ke-861: Hukum Menghasilkan Imej Orang yang Telah Meninggal Dunia dengan AI. Mufti WP. https://muftiwp.gov.my/en/artikel/irsyad-fatwa/irsyad-fatwa-umum-cat/5971-irsyad-hukum-siri-ke-861-hukum-menghasilkan-imej-orang-yang-telah-meninggal-dunia-dengan-ai adresinden erişildi.
OpenAI. (2024). Learning to reason with LLMs. OpenAI. https://openai.com/index/learning-to-reason-with-llms/ adresinden erişildi.
Reuters. (2024, 29 Ağustos). OpenAI says ChatGPT’s weekly users have grown to 200 million. Reuters. https://www.reuters.com/technology/artificial-intelligence/openai-says-chatgpts-weekly-users-have-grown-200-million-2024-08-29/ adresinden erişildi.
Sakai, M., & Fauzia, A. (2014). Islamic orientations in contemporary Indonesia: Islamism on the rise? Asian Ethnicity, 15(1), 41–61. https://doi.org/10.1080/14631369.2013.801325
Slama, M., & Hoesterey, J. B. (2021). Ambivalence, discontent, and divides in Southeast Asia's Islamic digital realms: An introduction. CyberOrient, 15(1), 5–32. https://doi.org/10.3386/joit.15.1.5
Srinivasan, R. (2018). Whose global village?: Rethinking how technology shapes our world. NYU Press.
Strengers, Y., & Kennedy, J. (2020). The smart wife: Why Siri, Alexa, and other smart home devices need a feminist reboot. MIT Press.
Wong-A-Foe, D., Barendregt, B. A., & Lamers, M. H. (2023). Exploring AI and Islam in Indonesian education: An anthropological inquiry. 2023 International Conference on Electrical Engineering and Informatics, 1–5. https://doi.org/10.1109/ICEEI59426.2023.10346759
Zhang, H., & Khanal, S. (2024). To win the great AI race, China turns to Southeast Asia. Asia Policy, 19(1), 21–34.
Bhirawa Anoraga
Dr. Bhirawa Anoraga is the Secretary of the MA Program and a lecturer at the Faculty of Islamic Studies at Universitas Islam Internasional Indonesia (UIII). He earned his PhD from the School of Humanities and Social Sciences at UNSW Canberra. His res...