
Kosova 2025 Genel Seçimleri: Seçim Sonrası Dönem ve Gelecek Beklentileri
9 Şubat seçimleri, Kosova’nın ilk olağan seçimleri olması sebebiyle tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir ve siyasi istikrar ve uluslararası ilişkiler açısından da önemli etkiler doğurmuştur. Vetëvendosje’nin seçimleri kazanmasına rağmen, hükümet kurma süreci iç siyasi dinamikler ve uluslararası baskılar nedeniyle zor bir dönemle karşı karşıya kalacaktır. Yeni hükümetin kırılgan yapısı ve 2026’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri, Kosova’yı yeni bir siyasi krize sürükleme potansiyeline sahiptir.
Kosova, 2025’te 9 Şubat genel seçimlerini gerçekleştirerek ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir dönemece girdi. Seçim sonuçları, meclis yapısının ve olası koalisyon senaryolarının yeniden şekillenmesine yol açarken, siyasi istikrar ve uluslararası ilişkiler açısından da önemli etkiler doğurdu. Bu yazıda, seçim sonuçları, siyasi tepkiler, hükümet kurma süreci ve geleceğe yönelik beklentiler ele alınacaktır.
Kosova, 9 Şubat 2025 tarihinde ilk olağan genel seçimleri gerçekleştirdi. Daha önce yapılan tüm seçimlerde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğa ulaşamamış ve ülke koalisyon hükümetleriyle yönetilmişti. Ancak bu koalisyonlar, görev sürelerini tamamlayamadan dağılmış ve Kosova sürekli olarak erken seçimlere gitmek zorunda kalmıştı. Bu döngüyü kıran ise 14 Şubat 2021'de yapılan genel seçimler oldu. Bu seçimlerde Vetëvendosje (Kendin Karar Al) partisi, oyların %50,28'ini alarak tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde etti. Bu tarihi başarı, partinin lideri ve başbakan adayı Albin Kurti'ye büyük bir halk desteği kazandırarak parlamentoda güçlü bir konum sağladı. Kurti, 22 Mart 2021'de yapılan oylamada azınlık partilerinin de desteğiyle, 120 sandalyeli mecliste 67 milletvekilinin oyunu kazanarak hükümeti kurmayı başardı. Bu gelişme, Kosova siyasetinde istikrar arayışına yönelik önemli bir dönüm noktası oldu.
Dört yıllık görev süresi boyunca Albin Kurti, hem iç hem de dış politikada önceki hükümetlerden farklı bir yaklaşım benimsedi. Özellikle ABD ve AB ile ilişkilerde yaşanan gerilimler, muhalefetin Kurti’yi, Kosova’yı müttefiksiz bırakmakla suçlamasına neden oldu. Ancak Kurti’nin, Sırbistan ile yürütülen diyalog sürecindeki kararlı tutumu ve Kosova'nın kuzeyinde faaliyet gösteren Sırp paralel kurumlarını kapatmaya yönelik hamleleri, halkın büyük desteğini kazandı. Öte yandan ABD ve AB, Kurti’yi iş birliğine yanaşmamakla ve Sırbistan’a karşı sert tutumuyla ortamı germekle eleştirdi. Bu durum, Kosova’nın bazı yaptırımlarla karşı karşıya kalmasına yol açtı. Avrupa Konseyi üyeliği şimdilik ertelenirken, AB Kosova için ayrılan bazı fonları dondurdu. ABD ise Kosova askeri güçlerinin NATO çerçevesinde katıldığı tatbikatlardan çıkarıldığını duyurdu. Bu siyasi atmosferde, Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, 31 Temmuz 2024’te mecliste temsil edilen parti liderleriyle bir araya gelerek erken seçim tarihini belirlemek üzere istişarelerde bulundu. Yapılan görüşmelerin ardından, 16 Ağustos 2024’te genel seçimlerin 9 Şubat 2025 tarihinde yapılacağı resmen ilan edildi.
Kosova Merkez Seçim Kurulunun verilerine göre, 9 Şubat’ta gerçekleştirilen genel seçimlere katılım oranı %40,59 olarak kaydedildi. Bu oran, dört yıl önce yapılan seçimlere kıyasla yaklaşık %7 daha düşük gerçekleşti. Seçimlere toplamda 28 siyasi parti ve bir bağımsız aday katıldı. Ayrıca, ilk kez oy kullanan genç seçmen sayısı 125 bin olarak kayıtlara geçti. Seçim sonuçlarına göre, iktidar partisi Vetëvendosje (Kendin Karar Al) oyların %40,80’ini alarak birinci parti oldu. Diğer büyük partilerin aldığı oy oranları ise şu şekilde gerçekleşti: Kosova Demokratik Partisi (PDK), %22,05; Kosova Demokratik Birliği (LDK), %17,64; Kosova’nın Geleceği İttifakı – AAK-Nisma Koalisyonu, %7,46 ve Sırp Listesi, %4,26. Bu sonuçlara göre meclisteki sandalye dağılımı şu şekilde oldu: Vetëvendosje, 48 sandalye; PDK, 24 sandalye; LDK, 20 sandalye ve AAK-Nisma Koalisyonu, 8 sandalye.
Azınlık Topluluklara Ayrılan Sandalyeler
Kosova Anayasasına göre, 120 sandalyeli mecliste 20 sandalye azınlık topluluklarıa rezerve edilmiştir. Bu sandalyelerin dağılımı şu şekildedir: Sırp topluluğu, 10 sandalye; Boşnak topluluğu, 3 sandalye; Türk topluluğu, 2 sandalye; Romen, Aşkali ve Mısırlı topluluklar, 4 sandalye ve Goralı topluluğu, 1 sandalye.[1] Bu düzenleme, Kosova’nın çok etnikli yapısını yansıtarak azınlık topluluklarının mecliste temsiliyetini ve siyasi süreçlere katılımını garanti altına almayı amaçlamaktadır. Özellikle Sırp topluluğu için ayrılan 10 sandalye, Kosova’daki Sırp nüfusunun siyasi temsilini güvence altına almayı hedeflemektedir. Diğer azınlık toplulukları da kendi kotaları doğrultusunda mecliste yer almakta ve bu sistem sayesinde Kosova'daki tüm etnik grupların siyasi süreçlere katılım hakları korunmaktadır. Bu sonuçlar, Kosova siyasetinde dengelerin yeniden şekillenmesine yol açarken hem çoğunluk partilerinin hem de azınlık topluluklarının temsil edildiği çok sesli bir meclis yapısını ortaya koymuştur.
Kosova Anayasasına göre, 120 sandalyeli mecliste 20 sandalye azınlık topluluklara rezerve edilmiştir. Bu sandalyelerin dağılımı şu şekildedir: Sırp topluluğu, 10 sandalye; Boşnak topluluğu, 3 sandalye; Türk topluluğu, 2 sandalye; Romen, Aşkali ve Mısırlı topluluklar, 4 sandalye ve Goralı topluluğu, 1 sandalye.
Seçim Süreci Nasıl İşleyecek?
Seçim sonuçlarının resmiyet kazanmasının ardından, cumhurbaşkanı 30 gün içinde Meclis’in ilk oturumunu çağıracak. Bu oturumda milletvekilleri yemin edecek ve Meclis Başkanı ile yardımcıları seçilecek. Ardından cumhurbaşkanı, hükümeti kurma görevini seçimleri kazanan partiye veya koalisyona verecek. Öte yandan, hükümetin kurulabilmesi için 120 sandalyeli mecliste en az 61 milletvekilinin güvenoyunu alması gerekiyor. Eğer ilk turda hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanı 10 gün içinde yeni bir başbakan adayı belirleyecek. Bu aday da güvenoyu alamazsa, meclis feshedilerek 45 gün içinde erken genel seçimlere gidilir.
Olası Hükümet Senaryoları
1. Vetëvendosje + Sırp Olmayan Azınlıklar + Bireysel Milletvekilleri
En güçlü senaryo olarak değerlendirilen bu koalisyon, azınlık topluluklarının çoğunlukla hükümet kuran partiyi destekleme eğiliminden güç alıyor. Bu azınlıklar, iktidar ortağı olduklarında çeşitli ayrıcalıklardan faydalanabiliyor. Öte yandan, Vetëvendosje ile Sırp Listesi arasında bir koalisyon ihtimali zayıf görünüyor. Kurti'nin, Sırp Listesi'ni “Belgrad’a bağlı” olmakla suçlaması, iki taraf arasında köprüleri atmış durumda. Ayrıca, AAK-Nisma koalisyonunun 8 sandalyesinden 3’ünü kazanan Nisma Partisi lideri Fatmir Limaj, ülkenin siyasi krize sürüklenmemesi adına Vetëvendosje ile koalisyona açık olduklarını belirtti.
2. Vetëvendosje + PDK veya LDK + Azınlıklar
Bu koalisyonun kurulması mümkün olsa da muhalefet partilerinin açıklamaları böyle bir koalisyona sıcak bakmadıklarını gösteriyor. Ancak, 7 Nisan 2026 tarihinde cumhurbaşkanının görev süresinin sona erecek olması, Vetëvendosje’yi ilerleyen süreçte koalisyona zorlayabilir. Fakat şu aşamada bu ihtimal zayıf görülüyor.
3. Muhalefet Koalisyonu (PDK + LDK + AAK) + Azınlıklar
Vetëvendosje’nin hükümet kuramaması durumunda, cumhurbaşkanının hükümeti kurma görevini PDK'ya vermesi gibi bir senaryo mümkün olabilir. Ancak mevcut durumda, hükümetin Vetëvendosje öncülüğünde kurulacağı beklentisi ağır basıyor.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Olası Kriz Riski
Mevcut siyasi süreçte hükümetin kurulmasının mayıs ayını bulabileceği öngörülüyor. Ancak, asıl kriz riski Nisan 2026'da cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasıyla ortaya çıkabilir. Yeni cumhurbaşkanının seçilebilmesi için meclisteki 120 milletvekilinin üçte ikisinin (80 milletvekili) oyunu alması gerekiyor. İlk iki turda yeterli oy sağlanamazsa üçüncü turda salt çoğunluk (61 milletvekili) yeterli olacak. Ancak, üçüncü turun geçerli sayılabilmesi için yine en az 80 milletvekilinin mecliste hazır bulunması şart.
Muhalefet partilerinin desteğini çekmesi halinde ise cumhurbaşkanı seçilemeyebilir. Böyle bir durumda meclis feshedilir ve 45 gün içinde erken seçimlere gidilir. 2026’da herhangi bir uzlaşma sağlanamazsa, Kosova ciddi bir siyasi krizle karşı karşıya kalabilir. Muhalefet, Cumhurbaşkanlığı seçimini erken seçimleri tetiklemek ya da yeni bir cumhurbaşkanı seçmek için stratejik bir koz olarak kullanabilir.
Seçim Sonrası Durum ve Gelecek Süreç
9 Şubat seçimleri, Kosova’nın ilk olağan seçimleri olması açısından tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası kuruluşlar seçimleri genel anlamda olumlu olarak değerlendirse de, bazı olumsuz noktalar da gündeme getirilmiştir. Ancak bu eksiklikler, seçimlerin genel meşruiyetine gölge düşürecek boyutta değildir. Seçimler olumlu bir atmosferde gerçekleşmiş olsa da, Kosova Merkez Seçim Kurulunun (MSK) nihai sonuçları açıklamada gecikmesi kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. MSK, bu gecikmenin yeni getirilen seçim sayım sistemi nedeniyle yaşandığını belirtirken, muhalefet ise gecikmenin sorumlusu olarak iktidarı göstermektedir. Muhalefet, MSK’daki tecrübeli kadroların yerinden edilerek yerlerine tecrübesiz kişilerin getirilmesinin süreci aksattığını savunmaktadır. İktidar ise bu iddialara karşılık olarak MSK’nın bağımsız bir kurum olduğunu ve siyasi müdahalenin söz konusu olamayacağını ifade etmiştir.
Açıklanan sonuçlar, Kosova’nın mevcut Vetëvendosje iktidarı ile yoluna devam edeceğini göstermektedir. Mevcut senaryoya göre, Vetëvendosje'nin hükümeti kurabilmesi için azınlık partileri ve muhalefetten küçük bir partinin desteğini alması gerekecektir. Ancak, böyle bir hükümetin kırılgan olacağı açıktır. En az 61 milletvekili ile kurulacak hükümet, büyük çaplı kararlar almakta zorlanacaktır. Özellikle, 2026 yılında gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri, Kosova kurumlarında yeni bir siyasi kriz yaratma potansiyeline sahiptir. Dar bir çoğunlukla yönetilen bir hükümet, cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde tıkanabilir ve ülke, erken seçimlere gitmek zorunda kalabilir.
ABD’nin baskıları sonucunda, Albin Kurti hükümeti pandemi sürecinde düşürülmüş, ardından gelen yeni hükümet Washington’da Trump’ın öncülüğünde Sırbistan ile bir anlaşma imzalamış ve İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak tanımasını kabul etmiştir. Bu nedenle, benzer bir senaryonun tekrar gündeme gelme ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Yeni kurulacak hükümet yalnızca iç siyasi dinamikler açısından değil, aynı zamanda uluslararası baskılar nedeniyle de zor bir dönemle karşı karşıya kalacaktır. Özellikle, Sırbistan ile devam eden diyalog sürecinde ABD ve AB’nin talepleri, hükümetin hareket alanını kısıtlayabilir. Trump yönetiminin yeni baskılar uygulaması ihtimali bulunmaktadır. Birinci Trump döneminde gündeme gelen Kosova ve Sırbistan arasında toprak değişimi konusu yeniden tartışmaya açılabilir. Bu tür bir öneri, hükümeti ciddi bir krize sürükleyebilir ve hatta hükümetin düşmesine neden olabilir. ABD’nin baskıları sonucunda, Albin Kurti hükümeti pandemi sürecinde düşürülmüş, ardından gelen yeni hükümet Washington’da Trump’ın öncülüğünde Sırbistan ile bir anlaşma imzalamış ve İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak tanımasını kabul etmiştir. Bu nedenle, benzer bir senaryonun tekrar gündeme gelme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Albin Kurti ile Trump yönetiminin anlaşmazlık içinde olduğu zaten bilinen bir gerçektir.
9 Şubat seçimlerinden sonra kurulacak hükümeti zorlu sınavlar beklemektedir. Avrupa’daki değişen siyasi dengeler ve Trump yönetimi, Başbakan Albin Kurti’nin aleyhine gelişen unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Dolayısıyla, Albin Kurti için uluslararası alanda rahat çalışabileceği bir ortam mevcut değildir. Kosova, AB ve ABD’nin etkisine oldukça açık bir ülke olduğu için, yeni hükümetin bağımsız ve istikrarlı bir şekilde hareket etme şansı düşük görünmektedir. Son dört yılda, %50 oy oranıyla iktidara gelen hükümet bile parti içi muhalefet nedeniyle birçok yasayı meclisten geçirememiş ve politikalarını tam olarak uygulayamamıştır. Bu bağlamda, daha az güçlü bir hükümetin daha sağlıklı çalışmasını beklemek gerçekçi değildir. Kosova, önümüzdeki günlerde yeni hükümetine kavuşacak. Ancak, bu hükümetin her politikasını hayata geçirme konusunda tam yetkin olmayacağı açıktır. Bu nedenle, yeni hükümetin kırılgan, krizlere açık ve dört yıllık görev süresini tamamlayamama ihtimali oldukça yüksektir.
***
[1] Editör Notu: Bkz. https://www.electionguide.org/elections/id/4557/
Bayram Pomak
Bayram Pomak, 1985 yılında Kosova’nın Prizren şehrinde doğdu. 2008 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat fakültesinden mezun oldu. 2012 yılında Priştine Üniversitesi Hukuk fakültesinden mezun oldu. Kosova’da faaliyet gösteren İDEA derneği ve Tür...