Platform
  • English
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • PLATFORM
  • HABERLER
    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Kinda Hawasli ile 8 Aralık Sonrası Suriye

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Azzam Tamimi ile 7 Ekim Sonrası Filistin

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı’nda buluşuyoruz!

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Gazze Soykırımı Günlerinde Aktivizm ve İslamofobi

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Dr. Jonathan Brown “İslam’ın Siyahiliğe ve Köleliğe Yaklaşımı” adlı seminer gerçekleştirdi.

  • ANALİZLER
    • Hepsi
    • Düşünce
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Enerji ve Çevre
    • Göç
    • Medya, Kültür ve Sanat
    • Temel Hak ve Özgürlükler
    • Toplumsal Meseleler
    Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler

    Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Sumud from the Organizers’ Perspective

    Organizatörlerin Gözünden Sumud

  • SÖYLEŞİLER
    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    Gurbet Hikayeleri

    Gurbet Hikayeleri

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

  • DÜNYADAN SESLER
    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

  • SAYILAR
  • VERİTABANI
    • Hepsi
    • Hareketler
    • Kurumlar
    • Şahsiyetler
    Pak-Türk Maarif

    Pak-Türk Maarif

    İslam Vakfı

    İslam Vakfı

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

  • PLATFORM
  • HABERLER
    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Kinda Hawasli ile 8 Aralık Sonrası Suriye

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Azzam Tamimi ile 7 Ekim Sonrası Filistin

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı’nda buluşuyoruz!

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Gazze Soykırımı Günlerinde Aktivizm ve İslamofobi

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Dr. Jonathan Brown “İslam’ın Siyahiliğe ve Köleliğe Yaklaşımı” adlı seminer gerçekleştirdi.

  • ANALİZLER
    • Hepsi
    • Düşünce
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Enerji ve Çevre
    • Göç
    • Medya, Kültür ve Sanat
    • Temel Hak ve Özgürlükler
    • Toplumsal Meseleler
    Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler

    Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Sumud from the Organizers’ Perspective

    Organizatörlerin Gözünden Sumud

  • SÖYLEŞİLER
    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    Gurbet Hikayeleri

    Gurbet Hikayeleri

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

  • DÜNYADAN SESLER
    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

  • SAYILAR
  • VERİTABANI
    • Hepsi
    • Hareketler
    • Kurumlar
    • Şahsiyetler
    Pak-Türk Maarif

    Pak-Türk Maarif

    İslam Vakfı

    İslam Vakfı

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Platform
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Analizler

Kalkınmanın Evrensel Zorunluluğu Üzerine Düşünceler

Ceyda Bostancı by Ceyda Bostancı
5 Ekim 2023
in Analizler, Enerji ve Çevre
A A
0
Thoughts on the Universal Necessity of Development
Share on FacebookShare on Twitter

Bugün yaşadığımız çevre krizlerinde “sürdürülebilir kalkınma” yaklaşımı bir çözüm olarak sunulmaktadır. Bu yaklaşımın yeterliliği konusundaki tartışmalar kısıtlı bir çerçevede yürütülmektedir. Sürdürülebilir kalkınma normu evrensel bir kabule dönüşmüş durumda. Peki, bu “evrensel kabul” hangimizi özgürleştirdi? Bu soruyu cevaplarken şu soruları öncelikle cevaplamamız gereklidir. Neden kalkınmak zorundayız? Kim için kalkınmak zorundayız? Bu iki soruyla özgürlük ve kalkınma ilişkisi kurulmuştur. Bu iki soru cevaplandığında kalkınma perspektifinin gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere uyguladığı bir tahakküm biçimine dönüştüğü anlaşılacaktır. Bu sebeple kalkınma normlarının da bir tahakküm olarak tartışılmasına ihtiyaç vardır. Bu kalkınma normlarının getirdiği yükümlülükler çevresel kırılganlıkları azaltmamaktadır.

1960’lı yılların sonlarında çevre krizlerinin ortaya çıkmasında büyüme odaklı kalkınma anlayışının etkili olduğu, bu sebeple çevre ve kalkınma ilişkisinin tartışılmasına ihtiyaç duyulmuştur (Başarmak ve Görmez, 2019, s. 2301).  Büyüme odaklı kalkınma anlayışının getirdiği refah anlayışı eleştirilmiştir. 1972 yılında Roma Kulübü tarafından hazırlanan “Büyümenin Sınırları” raporunda ilk kez Adam Smith’ten beri büyümenin durdurulması gerekliliği vurgulamıştır (Torgerson, 1995, s. 8). 1987 yılında Brutland Komisyonu’nun yayımladığı “Ortak Geleceğimiz” raporunda “sürdürülebilir kalkınma” kavramına yer verilmiştir. Bu rapora göre “Bugün yaşayanların ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmıştır (UN, 1987, s. 54) Böylece kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde yürütülebileceği perspektifiyle çevre krizlerinin ve az gelişmişliğin aşılabileceği düşünülmüştür. Bununla birlikte gelecek nesillerin de dikkate alınmasıyla sorumluluk çerçevesi genişletilmiştir. 1992 Rio Zirvesi’yle tartışılan Gündem 21 kararları 2002 yılında düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde yeniden gündeme gelmiş ve bugün ki sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin oluşmasını sağlamıştır.  

Kalkınma modelleri ve bu modellerin şekillendiği paradigmalar yeni değildir. Bu analizle kalkınma modellerinin getirdiği bir tahakküm biçimleri ve adalet perspektifi vardır. Müslüman toplumların her ne kadar sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ciddi bir talebi olsa da uluslararası sistemin sunduğu bu ekonomik düzenle bu hedefleri gerçekleştirmesi mümkün görünmemektedir. Bugün Müslüman toplumların da benimsediği bir evrensel kabul olan sürdürülebilir kalkınma perspektifinin Müslüman toplumlara sunduğu imkânlar ve özgürlükler açısından değerlendirilmesi gereklidir. Bu kabul “erişim” fikriyle güçlenmiştir. Bu erişim fikrinin sürdürülebilir kalkınma endeksinde nasıl yansıtıldığı incelenecektir. Bu değerlendirme ölçütleri Müslüman toplumların yaşadığı kalkınma sorunlarını anlamak için yeterli değildir. Bu sebeple özgürlük ve kalkınma arasındaki ilişki anlaşılmalıdır.

Müslüman toplumların da benimsediği bir evrensel kabul olan sürdürülebilir kalkınma perspektifinin Müslüman toplumlara sunduğu imkânlar ve özgürlükler açısından değerlendirilmesi gereklidir.

 

Kalkınma ve Özgürlük

Amartya Sen kalkınma meselesini “özgürlük” kavramından hareketle yeniden değerlendirmiş ve bugünkü kalkınma anlayışımıza hizmet eden insan merkezli bir kalkınma anlayışının oluşmasını sağlamıştır.  Sen’e göre (2004, s. 400) “kalkınma, özgürlüğün imkânlarıyla bir büyük buluşmadır.” Dolayısıyla özgürlüklere imkân vermeyen bir kalkınmanın “kalkınma” olduğu söylenemez. Sen için (2004, s. 14) özgürlüklerin genişletilmesi kalkınmanın bir fonksiyonudur. Özgürlüklerin genişletilmesi perspektifiyle sadece siyasal, ekonomik ya da sosyal özgürlüklerin artmasını değil, aynı zamanda bu özgürlüklere dünyanın birçok yerinde yaşayanların özgürlük imkânına erişmesini kastetmektedir. Bu bağlamda özgürlüklerin erişilebilirliği üzerine kalkınma etiğini inşa etmiştir.

Sen, özgürlük perspektifini “yapabilirlik” ve “kapasite” ilişkisi üzerinden tanımlamaktadır.   Buna göre özgürlük insanın arzularına, gelirine, harcama, tüketim, temel ihtiyaçların karşılanması ölçütlerinden ziyade insanların kapasitelerine göre yapabileceklerine ve olacaklarına göre hareket edebilmesidir (Uğur, 2017, s. 95). Dolayısıyla belirli bir grubun ekonomik sistemde öncü rol oynamasını eleştirmektedir. 

Ekonomik sistemin getirdiği kısıtlılıkların özgürlüklere erişilmesini engellediğini fark eden Sen refah ekonomisine eleştiri getirmiştir. Refah ekonomisinin anlayışında birçok özgürlükten yoksun yaşayan insanların kattıkları değer azalmakta ya da hiç dâhil edilmemektedir (İnsel, 2000, s. 15).  Sen “gelir düzeyleri, yaşama özgürlüğü ya da önlenebilir hastalıklardan kurtulma yeteneği ya da gelir getiren bir iş bulma ya da barışçıl ve suçtan arınmış topluluklarda yaşama fırsatı gibi” gelir dışı değişkenlerin bir değer olarak ekonomik sisteme dâhil edilmesini savunmaktadır (2004, s. 392-393). 

Sen’e göre refah tek bir amaç değildir ve eylem kapasitesinden bağımsız düşünülemez (İnsel, 2000, s. 16).  İnsanın eylemi gerçekleştirmesi onun yaşadığı şartlardan bağımsız düşünülemez. Eğer geçim kaynağı kısıtlı bir bölgede yaşıyorsa ve tek geçim kaynağı o bölgedeki ağaçları kesip yakacak olarak satmaksa o kişiye neden ağaçları kesiyorsun diye sormak ya da ceza yazmak adil olur mu?  Dolayısıyla insanın çevre ile kurduğu ekonomik ilişkiyi ona sunulan  fırsatlardan bağımsız düşünülemez.

Sen’e göre özgürlük etiğinde seçme ve özgürlük normları esastır ve kişinin bir şeyi seçmesi ve bu seçimini uygulayabilmesiyle özgürlüğünü gerçekleştirmektedir (İnsel, 2000, s. 16). Bu seçimi gerçekleştirirken yaşadığı engeller ve fırsatlarla kapasitesi belirlenmektedir. Bu kapasite kişinin yaşadığı toplumun ekonomik ve sosyal şartlarıyla birlikte oluşmaktadır. Bu sebeple bireysel özgürlük toplumun taahhütlerinden biri hâline gelmelidir (Sen, 2004, s. 14). 

Sen’e göre adil ve güvenli bir yaşam için birey iktisadi özgürlüklere sahip olmalıdır. İktisadi özgürlüklerin ihlalinde temel ihtiyaçlara ulaşılamamanın yanı sıra birçok sosyal özgürlükten mahrum kalmaktadır (Sen, 2004, s. 23). Dolayısıyla iktisadi özgürlükler sosyal özgürlüklerle birlikte düşünülmeli ve öncelik hâline getirilmelidir. İktisadi özgürlüklere eriştiğinde temel ihtiyaçlarına ve sosyal özgürlüklere erişebilmenin imkanlarına kavuşmaktadır. 

Sürdürülebilir Kalkınma Kimin Özgürlüklerini Genişletti?

Günümüzde ideal kalkınma fikri “sürdürülebilir kalkınma”dır. Sürdürülebilir kalkınma normuyla 17 hedef belirlenmiştir. Yoksulluğa son, temiz su ve sanitasyon, iklim eylemi olmak üzere erişim, adalet, barış, güçlü kurumlar, işbirliği olmak üzere birçok yeni değer tanımlanmış ve bu değerler küresel bağlamda gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Özellikle yoksulluk, çevre krizleri, çatışma gibi başka güvensizliklerden dolayı uluslararası toplum “erişim” normunu daha fazla tartışmaya açmıştır. Bu erişim meselesinin çözülebilmesi toplumların kalkınmayı gerçekleştirmesiyle mümkün kılınmıştır. 

Kalkınma kavramı her dönemde farklı paradigmalarla dile getirilse de her zaman bu paradigmalar öncelikle “az gelişmişlik” çerçevesiyle tanımlanmıştır (Başarmak ve Görmez, 2019, s. 2305). Sürdürülebilir kalkınma endeksinde en yüksek puanları alan ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler orta ve alt sıralarda yer almaktadır. Bu endeks ilk bakışta incelendiğinde sürdürülebilir kalkınmayı en iyi yönetebilenlerden en iyi yönetemeyenlere doğru bir akış anlaşılmaktadır. Bu 17 ilkeyi temel alındığında bu ülkelerin temel ihtiyaçlarına ne kadar ulaşabildiği ya da nasıl ulaşabildiği hakkında yeterli veri bulunmamaktadır.  Örneğin sürdürülebilir kalkınma endeksinin belirlediği yetersiz beslenme ölçütleri ele alındığında Yemen’in %41 oranında yetersiz beslenmeye sahip olarak en fazla kırılgan ülkelerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Yemen’in ardından yetersiz beslenmede sıkıntılar yaşayan diğer ülkeler ise Irak ve Ürdün’dür.

Şekil 1. Yetersiz beslenme yaygınlığı (2020) 

Kaynak: SDG Index

Türkiye, Birleşik Krallık, Almanya, Cezayir, Bahreyn olmak üzere bu ülkelerin yetersiz beslendikleri eşit olarak değerlendirilmiştir. Ülke profilleri daha detaylı incelendiğinde zorluk seviyelerine göre bir sınıflandırılma yapılmıştır. Almanya ve Cezayir yetersiz beslenmede endeksinde aynı yüzdeliğe sahip olmalarına rağmen, “sıfır açlık” ilkesinde Almanya önemli zorluklar yaşamakta ve Cezayir ise başlıca zorluklarla mücadele etmektedir (SDG Index, t.y.). Endekste diğer bakılan ölçütler beş yaş altındaki çocuklarda bodurluk, zayıflık ve obezite yaygınlığıdır. Bu ölçütler “sıfır açlık” hedefinin gerçekleşmesi için yeterli sayılmaktadır. Bu noktada gıdaya erişim koşulları ve bu gıdaya erişirken kapasitesini ne kadar kullandığı ölçütlere dâhil edilmelidir. Bununla birlikte hangi gıdalara erişebildiği ve kişinin günlük alabildiği gıda miktarı gibi veriler eklenmelidir.

Diğer taraftan bu ülkelerin gıdaya erişme süreci aynı yollarla gerçekleşmemektedir.  Son dönemde yaşanan COVID-19 ve Rusya-Ukrayna krizi ile derinleşen gıda krizleri de bu durumu göstermektedir. Müslüman Dünyanın Gündemi adlı raporda yaşanan bu gıda krizinin önemine dikkat çekilmiştir. Ukrayna krizinden en çok etkilenenlerin Kuzey Afrika ve üçüncü dünya ülkeleri olduğu vurgulanmıştır (Demirci, 2023, s. 95). 

Herhangi bir kriz ortaya çıktığında bu ülkeler en fazla zararı yaşamaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma raporunda bu ülkelerin ekonomik alanının güçlendirilmesi tavsiye edilmiş ve önerilerde bulunulmuştur (Boğaziçi Üniversitesi, t.y.). Ancak bu faydacı etik üzerinde temellenen bu ekonomik sistemin normlarıyla Müslüman toplumların sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmesi mümkün görünmemekte ve bu uluslararası toplumun sadece bir vaadi olarak kalmaktadır. Böylece Müslüman toplumların ulaşabilecekleri özgürlükler sınırlı kalmaktadır.

Faydacı etik üzerinde temellenen bu ekonomik sistemin normlarıyla Müslüman toplumların sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmesi mümkün görünmemekte ve bu uluslararası toplumun sadece bir vaadi olarak kalmaktadır. 

Bu prensiplerin uygulanmamasının en önemli nedeni faydacı etik merkezli sürdürülebilir kalkınma anlayışıdır. Piyasa ekonomisinin dayandığı sürekli büyüme, tüketim, maksimum kâr ve rekabet normlarında bir değişiklik yapılamadığından sürdürülebilir kalkınmanın geleneksel kalkınma yaklaşımından farklı bir perspektif sunduğu söylenemez (Başarmak ve Görmez, 2019, s. 2318).  Bu sebeple Müslüman toplumlar kendi ihtiyaçları üzerinde temellenen ve var olan kapasitelerini kullanabilecekleri kalkınma normları inşa etmelidir. 

Bu prensiplerin uygulanmamasında en önemli nedeni faydacı etikte temellenen ekonomik sistemdir. Sürdürülebilir kalkınma anlayışı piyasa ekonomisinin dayandığı sürekli büyüme, tüketim, maksimum kâr ve rekabet normlarında bir değişiklik yapılamadığından geleneksel kalkınma yaklaşımından farklı bir perspektif sunduğu söylenemez (Başarmak ve Görmez, 2019, s. 2318).  

Sonuç

Müslüman toplumları gelişmiş, gelişmekte olan, az gelişmiş ya da yoksulluk ve eşitsizlik problemleri yaşayan olarak tasavvur etmemiz kalkınma ve özgürlük arasında kurduğumuz ilişkiden kaynaklıdır. Bugün tartışılması gereken Sen’in kazandırdığı kalkınma-özgürlük perspektifidir. Bunu tartıştığımızda asıl ihtiyacın “kalkınma” değil “yeni bir ekonomik perspektif” olduğu görülebilir. Böylece Müslüman toplumların “kalkınmak zorundayız” yaklaşımı dönüşecektir. Bu sebeple Müslüman toplumların öncelikli ihtiyacı bir kalkınma etiği oluşturmaktır.

Kalkınma ve özgürlük arasında ilişki kuran Amartya Sen faydacı etik temelinde şekillenen ekonomik sisteme eleştiriler getirmiştir. Bugünkü ekonomik sistem hâlâ faydacı etik temelinde yürütülmektedir ve bu etik anlayış Sen’in kapasite kavramıyla yeniden dönüşmüştür. Bugün yaşadığımız ekonomik sistemde yoksulluk ve iklim değişikliği başta olmak üzere birçok küresel mesele konuşulsa da etik çerçeve değişmemiştir. 

Sürdürülebilir kalkınmanın ilkelerine baktığımızda toplumları kapsayıcı bir yaklaşım olduğu düşünülebilir. Ancak Sen’in getirdiği özgürlük anlayışıyla ekonomik sistem yeni dönüşümler kazansa da çevresel kırılganlık artmakta ve hâlâ birçok toplum temel ihtiyaçlara ulaşamadığından sürdürülebilir kalkınma perspektifi sorgulanmalıdır. Bu perspektifin getirdiği çözüm imkanlarının toplumlara ne derece hitap ettiği sorgulanmalıdır. Evrensel kabuller toplumların sosyal ve ekonomik koşullarını da dar bir çerçeveye indirgemekte ve kapasiteleri gelişmiş ülkeler tarafından belirlenen değişkenlerle ölçülmektedir.

Sen’in de önerdiği gibi gelir dışı değişkenler ekonomik sisteme dâhil edilmeli ve iktisadi özgürlükler yaratılmalıdır. Bu noktadan hareketle Filistin, Yemen, Suriye gibi çatışma bölgelerinde yaşayanların gıdaya ya da suya erişme süreci ve harcadığı kapasite göz önüne alınarak uluslararası ekonomik sistem dönüşmelidir.

Kaynakça

Başarmak, H. I. B. ve  Görmez, K. (2019). Sürdürülebilir kalkınma vs. ekolojik düşünce. OPUS International Journal of Society Researches, 10(17), 2299-2323.

Boğaziçi Üniversitesi (t.y.). Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2021. http://unsdsn.boun.edu.tr/sdr2021/

Demirci, H.  (2023). Müslüman Dünyanın Gündemi: 2022 Genel Görünümü. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı. Erişim adresi: https://ilke.org.tr/musluman-dunyanin-gundemi-2022-genel-gorunumu

İnsel, A. (2000). Özgürlük etiği karşısında iktisat kuramı: Amartya Sen’in etik iktisat önerisi. Toplum ve Bilim, 86, 7-21.

SDG Index (t.y.). SDG Dizini ve Gösterge Tabloları Bölüm 2. https://dashboards.sdgindex.org/chapters/part-2-the-sdg-index-and-dashboards#figure-2-17-2023-sdg-dashboards-for-oecd-countries-levels-and-trends

Sen, A. (2004). Özgürlükle kalkınma. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Torgerson, D. (1995). The uncertain quest for sustainability: public discourse and the politics of environmentalism. Greening environmental policy: The politics of a sustainable future, 3-20.

Uğur, M. S. (2017). Amartya Sen’in Kapasite Yaklaşımı ve İnsan Merkezli Bir Kalkınma Anlayışı. Sosyoekonomi, 25(1).

United Nations (UN) (1987, 4 Ağustos). Report of the World Commission on Environment and Development “Our Common Future” A/42/427.   

Ceyda Bostancı

Ceyda Bostancı

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden 2017 yılında mezun oldu. 2022 yılında İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2023 yılından beri İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine devam etmektedir.

Related Articles

Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler
Analizler

Rusya Özerkliğinde Müslüman Topluluklar: Kimliğin Sürekliliği ve Yeni Dönüşümler

12 Kasım 2025
Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi
Analizler

Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

11 Kasım 2025
Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler
Düşünce

Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

11 Kasım 2025
Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları
Analizler

Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

4 Kasım 2025
Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış
Analizler

Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

14 Ekim 2025
Sumud from the Organizers’ Perspective
Analizler

Organizatörlerin Gözünden Sumud

1 Ekim 2025
  • Bilime Yön Verenler: Nobel Ödüllü Müslüman Bilim İnsanları

    Bilime Yön Verenler: Nobel Ödüllü Müslüman Bilim İnsanları

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • İsrail’in Doha Saldırısı: Arabuluculuk, Körfez Güvenliği ve Güç Dengeleri

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Gazze’de İnsani Güvenliğin Çöküşü: Sistematik Hedef Alma ve Meşruiyet Krizi

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0

Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi, Müslüman toplumların fikrî, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gündemlerini takip ve tahlil edip Müslüman dünyaya dair güncel ve özgün perspektifler sunmayı amaçlayan bir yayın organı olarak İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı bünyesinde kurulmuştur.

  • SAYILAR
  • ANALİZLER
  • HABERLER
  • SÖYLEŞİLER
  • DÜNYADAN SESLER
  • platform@ilke.org.tr
  • (0216) 310 43 18
  • Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Türbe Kapısı Sk. No: 13 Üsküdar, İstanbul
Instagram X-twitter

2025 @ PLATFORM bir İLKE Vakfı kuruluşudur. Tüm hakları saklıdır. 

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Analizler
  • Haberler
  • Söyleşiler
  • Dünyadan Sesler