Platform
  • English
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • PLATFORM
  • HABERLER
    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Kinda Hawasli ile 8 Aralık Sonrası Suriye

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Azzam Tamimi ile 7 Ekim Sonrası Filistin

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Gazze Soykırımı Günlerinde Aktivizm ve İslamofobi

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı’nda buluşuyoruz!

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Dr. Jonathan Brown “İslam’ın Siyahiliğe ve Köleliğe Yaklaşımı” adlı seminer gerçekleştirdi.

  • ANALİZLER
    • Hepsi
    • Düşünce
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Enerji ve Çevre
    • Göç
    • Medya, Kültür ve Sanat
    • Temel Hak ve Özgürlükler
    • Toplumsal Meseleler
    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Sumud from the Organizers’ Perspective

    Organizatörlerin Gözünden Sumud

    Sumud from the Perspective of International Law Scholars

    Uluslararası Hukukçuların Gözünden Sumud

  • SÖYLEŞİLER
    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    Gurbet Hikayeleri

    Gurbet Hikayeleri

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

  • DÜNYADAN SESLER
    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

  • SAYILAR
  • VERİTABANI
    • Hepsi
    • Hareketler
    • Kurumlar
    • Şahsiyetler
    Pak-Türk Maarif

    Pak-Türk Maarif

    İslam Vakfı

    İslam Vakfı

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

  • PLATFORM
  • HABERLER
    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Kinda Hawasli ile 8 Aralık Sonrası Suriye

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    The Platform Talks: Azzam Tamimi ile 7 Ekim Sonrası Filistin

    İLKE Agenda: Muzzammil Ayyub Thakur ile Keşmir’in “Filistinleştirilmesi”

    İLKE Agenda: Gazze Soykırımı Günlerinde Aktivizm ve İslamofobi

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı’nda buluşuyoruz!

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce Konferansı

    Filistin Sempozyumu: Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği

    Dr. Jonathan Brown “İslam’ın Siyahiliğe ve Köleliğe Yaklaşımı” adlı seminer gerçekleştirdi.

  • ANALİZLER
    • Hepsi
    • Düşünce
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Enerji ve Çevre
    • Göç
    • Medya, Kültür ve Sanat
    • Temel Hak ve Özgürlükler
    • Toplumsal Meseleler
    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Güney Afrika’nın Temsiliyetinin Reddi Üzerinden İsrail’in Temsiliyet Reddinin Değerlendirilmesi

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Mezhebi, Toplumsal ve Siyasi Kimlik Krizi Arasında 8 Aralık’tan Bugüne Suriyeli Dürziler

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Trump ve Netanyahu’nun Hezeyanları: Tahakküm Planlarının Çatışmayı Tetikleyen Boyutları

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Afrika Boynuzu’nda İslam, Etnik Çatışmalar ve Toplumsal Barış

    Sumud from the Organizers’ Perspective

    Organizatörlerin Gözünden Sumud

    Sumud from the Perspective of International Law Scholars

    Uluslararası Hukukçuların Gözünden Sumud

  • SÖYLEŞİLER
    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Müslüman Nüfusa Karşı Güvenlikleştirme

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Filistinli Yönetmen Nevres Salih’le Söyleşi

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    Çin’de Bir Hattat: Haji Noor Deen

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    IGMG Başkanı Kemal Ergün: Avrupa Artık Müslümanların Vatanı Olmuştur

    Gurbet Hikayeleri

    Gurbet Hikayeleri

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    Göçü Yönetmek: Dr. Mehmet Köse’yle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    İstanbul’daki Uluslararası Öğrencilerle Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

    Zaytuna College Lisansüstü Eğitim Dekanı Maşuk Yamaç’la Söyleşi

  • DÜNYADAN SESLER
    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Sari Hanafi (with Turkish subtitles)

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    Voices from the Muslim World | Ovamir Anjum

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. YASIR QADHI

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

    VOICES FROM THE MUSLIM WORLD | DR. ADEEL MALIK

  • SAYILAR
  • VERİTABANI
    • Hepsi
    • Hareketler
    • Kurumlar
    • Şahsiyetler
    Pak-Türk Maarif

    Pak-Türk Maarif

    İslam Vakfı

    İslam Vakfı

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

    Tokyo Camii ve Diyanet Türk Kültür Merkezi

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Platform
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Analizler

Suriye’nin Hayaletleri: Zorla Kaybedilen 112.000’den Fazla Kişi

Hala Alghawi by Hala Alghawi
5 Ağustos 2025
in Analizler, Temel Hak ve Özgürlükler
A A
0
Syria’s Ghosts: Over 112,000 Forcibly Disappeared
0
Paylaşım
1
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Suriye’de zorla kaybedilme vakaları büyük bir acıya yol açmıştır. 2011 yılından bu yana 112.000’den fazla mağdur belgelenmiştir. Esad rejimi, muhalefeti bastırmak ve korku salmak amacıyla zorla kaybetmeleri bir araç olarak kullanmıştır. Aileler, kayıp yakınlarını ararken hem psikolojik acı çekmekte hem de istismara uğramaktadır. Bu durum, hakikat ve adalet arayışının aciliyetini açıkça ortaya koymaktadır.

On yıldan fazla bir süredir zorla kaybedilmeler, Suriye toplumunu bir hayalet gibi takip etmekte ve çok az ailenin sağ çıkabildiği derin bir ulusal travmayı temsil etmektedir. Bu durum, geleneksel anlamda bir tutukluluk hali değil, insanın varlığının tamamen silinmesidir. Mağdurlar için zorla kaybedilme, bilinmeyen bir uçuruma yapılan bir yolculuktur, aileleri ise umutla umutsuzluk arasında asılı kalmış bir hayatın içinde acı dolu bir kayıp hali yaşamaktadır.

Suriye’de Mart 2011’de başlayan ayaklanmadan bu yana, Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) en az 112.713 kişinin hala zorla kaybedildiğini belgelemiştir ki bu sayı, her ne kadar sarsıcı olsa da muhtemelen krizin gerçek boyutlarını tam olarak yansıtmamaktadır. Bu sistematik insanlığa karşı suç, Esad rejiminin temel stratejilerinden biri olmuştur ve vakaların büyük çoğunluğundan rejim sorumludur. Ancak çatışmanın parçalanmasıyla birlikte, çeşitli devlet dışı silahlı gruplar da bu acımasız yöntemi benimsemiş ve savaş boyunca zorla kaybetmeler yaygın bir hale gelmiştir.

Aralık 2024’te Esad rejiminin çöküşü ve ardından meşhur hapishanelerin özgürleştirilmesi, devlet destekli terör dönemini kapatırken Suriye’nin kayıpları için hakikat ve adalet arayışında daha zorlu bir dönemin başlangıcını işaret etmiştir.

Bu gizemli kayıplar, sadece failin affedilmesiyle ya da cezalandırılmasıyla çözülemeyecek kadar derin bir acı taşımaktadır. Gerçeğin ortaya çıkarılması için yorulmak bilmeyen, titiz bir çaba gerekmektedir. Tüm anneler, kız kardeşler, eşler ve kayıp yakınları, iç huzur ve teselli bulabilmek için sevdiklerinin nerede olduğunu öğrenmeyi beklemektedir. Bu gerçek, adalet arayışımızda asla görmezden gelinmemelidir.

Şekil 1: Ağustos 2024 itibarıyla Suriye’de belgelenmiş zorla kaybedilme vakalarının fail bazında dağılımı.

Kaynak: Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR)

Suriye’de Kurumsallaşmış Terör ve Kaybolma Mekanizmaları

Esad yönetimi altında zorla kaybetmeler, muhalefeti bastırmak, korku yaymak ve devletin mutlak kontrolünü sağlamak amacıyla açıkça tasarlanmış kasıtlı ve kurumsallaşmış bir politika olmuştur. 2011 protestolarının ilk günlerinden itibaren rejimin güvenlik birimleri, göstericileri, aktivistleri, blog yazarlarını ve sadakatsiz olduğu düşünülen herkesi hedef almıştır. Rejim operasyonlarını genişleterek, gençleri, muhalif bölgelerde tıbbi yardım sağlayan doktorları ve aktivist ya da kaçak yakınlarını cezai ve caydırıcı önlemler olarak sistematik biçimde hedef almıştır.

Rejimin dört ana güvenlik servisi — Askeri Güvenlik, Hava Kuvvetleri İstihbaratı, Genel İstihbarat ve Siyasi Güvenlik — resmi ve gizli tutuklama merkezlerinden oluşan geniş bir ağ işletmiştir. Bodrumlar, askeri hava alanları, terkedilmiş okullar ve çiftlikler korkunç istismar alanlarına dönüştürülmüştür. Bu sistemin en belirgin özelliklerinden biri, tutukluların kimliklerinin ve yerlerinin bilinçli olarak gizlenmesidir. Gözaltına alındıklarında kişiler tamamen yasal korumadan mahrum bırakılmış, yetkililer sistematik olarak kişisel bilgilerini kaydetmeyerek ailelerin sevdiklerini arama çabalarını boşa çıkarmıştır. Aileler soru sormaya cesaret ettiklerinde ya açıkça reddedilmiş ya da daha kötüsü tutuklanmıştır. Bu durum mevcut korku ortamını daha da derinleştirmiştir. Rejimin bu detaylı terör modeli, çatışma sırasında diğer silahlı gruplar için bir şablon oluşturmuş ve onlar da rakiplerini ortadan kaldırmak ve nüfusu kontrol etmek için benzer şekilde zorla kaybetmeleri uygulamışlardır.

Aileler Belirsizlik İçinde: Psikolojik Acı ve Maddi Sömürü

Zorla kaybedilmelerin etkisi yalnızca bireysel mağdurlarla sınırlı değildir. Arkada kalan aileler sürekli psikolojik acı çekmekte ve bu durum insan haklarının ağır bir ihlali olarak değerlendirilmektedir. Acılarının temel özelliği, faillerin bilinçli olarak uyguladığı belirsizliktir. Aileler yas ve kırılgan umut arasında sıkışıp kalmaktadır. İdlib’den bir gencin annesi şöyle anlatmaktadır:

“Daha sonra öğrendim ki, Ahmad Aralık 2012’de Suriye rejiminin İdlib’teki Devlet Güvenlik şubesinde görülmüş ve işte o, oğlum hakkında duyduğum son haber oldu.”

Ailelerin durumu, istismar ve zorla para toplama uygulamalarıyla daha da kötüleşmiştir. Bilgiye ulaşmak için çaresiz kalan aileler, evlerini, arazilerini ve mülklerini satarak, tutuklularla bağlantısı olduğunu iddia eden avukatlar, yetkililer veya dolandırıcılar gibi yozlaşmış aracılara yüksek meblağlar ödemek zorunda kalmıştır. Bu aracılar çoğu zaman yanlış bilgi vererek, hem psikolojik hem de maddi yıkımı artırmıştır. Halep’ten kaybolan iki kardeşin akrabası deneyimlerini şöyle aktarmaktadır:

“Onlar hakkında herhangi bir bilgi almak için 12.000 dolara varan büyük miktarlarda ödeme yaptık, ama hiçbir işe yaramadı. Sadece istismar edildik.”

İhlalleri belgeleyen ve gözaltı mağdurlarının tanıklıklarını dinleyen bir doktor olmanın, aynı zamanda değer verdiği bir kardeşin tutuklu olması durumunda derin psikolojik acı yarattığı ve bellekte, duygularda derin izler bıraktığı ifade edilmektedir. Açlık ve en temel yaşam koşullarının dahi sağlanmadığı hapishanelerdeki ağır işkenceleri bilen bir kişi, kardeşinin serbest bırakılmasını bekleyen annesine onun hayatta kalma şansının az olduğunu nasıl söyleyebilir?

Esad rejimi bu zulmü, nüfus kayıt sistemleri üzerinden daha da pekiştirmiştir. 2018’den itibaren, kaybolan binlerce kişi ailelerine bildirilmeden ölü olarak kaydedilmiş ve cenazeleri iade edilmemiştir. Birçok kişi, sevdiklerinin akıbetini tesadüfen öğrenmek zorunda kalmıştır.

Sednaya’dan Yankılar: İşkence, İnfaz ve Hayatta Kalma

Sednaya askeri hapishanesi, Esad rejiminin aşırı zulmünün simgesi olup, Uluslararası Af Örgütü tarafından “insan mezbahası” olarak tanımlanmıştır. 2011–2015 yılları arasında, yaklaşık 13.000 tutuklu gizlice asılarak infaz edilmiştir. Söz konusu infazlar genellikle gece saatlerinde, yirmi ila elli tutuklunun bir arada bulunduğu kitlesel infazlar şeklinde gerçekleştirilmiştir.

Zorla kaybetmeler, çoğu zaman daha da korkunç suçlara yol açmış, sistematik işkence ve yargısız infazlar bu suçların başında gelmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı, 2017 yılında rejimin Sednaya’da bir krematoryum (ceset yakma olayının gerçekleştirildiği yer) kurduğunu ve böylece kitlesel vahşetlerin delillerini ortadan kaldırdığını bildirmiştir.

Hayatta kalanların tanıklıkları, benim mültecilere yönelik tıbbi çalışmalarım sırasında belgelenen bilgiler de dahil olmak üzere, tutukluların maruz kaldığı korkunç ve neredeyse inanılmaz koşulları detaylandırmaktadır. İşkence sistematik ve rutin bir uygulamaydı. Tutuklular açlığa ve su yoksunluğuna maruz bırakılmış, bazıları hayatta kalabilmek için kendi idrarlarını içmek zorunda kalmıştır. Tıbbi ihmal, tedavi edilmeyen yaralar ve hastalıkların ölüme varan şekilde kötüleşmesine yol açarak zulmün bir aracı haline gelmiştir. Hayatta kalanların hikayeleri yalnızca bireysel direniş anlatıları değil; aynı zamanda insanlığa karşı işlenen suçların hayati delilleridir. Hayatta kalan bir kişi, Sednaya’daki koşulları şöyle tanımlamıştır: “İşkencelerin detayları o kadar vahşidir ki herhangi birinin buradan sağ çıkabilmesini anlamak neredeyse imkansızdır.”

Sonuçlar ve Hesap Verebilirlik: 2024 Sonrası Karşılaşılan Zorluklar

Esad rejiminin çöküşü ve Sednaya gibi hapishanelerin Aralık 2024’te özgürleştirilmesi, hakikat, adalet ve hesap verebilirlik için tarihi bir fırsat sunmaktadır. Öncelikli hedef, özgürleştirilen güvenlik merkezlerinden kayıtların güvence altına alınması ve analiz edilmesi, ardından mağdurların kimliklerinin belirlenmesi ve toplu mezarların tespit edilmesi için zorlu çalışmalara başlanmasıdır. Bu devasa görev, rejimin tutukluları kayıt altına almama konusundaki kasıtlı politikası nedeniyle daha da karmaşık hale gelmiş ve fiziksel ve adli delillerin önemini artırmıştır.

Uluslararası toplum, daha önceki siyasi bölünmelerin yarattığı engellerin ardından, taahhütlerini yenilemektedir. Haziran 2023’te Suriye’de Kayıp Kişiler için Birleşmiş Milletler Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu’nun kurulması önemli bir adımdır. Her ne kadar kovuşturma yetkisine sahip olmasa da, merkezi bir veri tabanı oluşturması ve ailelerin vakaları güvenli bir şekilde bildirebilmesi açısından rolü son derece değerlidir.

Buna karşın önemli zorluklar hala devam etmektedir. Suriye’de gerçek bir uzlaşma, adalet sağlanmadan mümkün olamaz ve çok yönlü bir yaklaşımı gerektirir. Bu yaklaşım, Suriye aileleri ve hayatta kalanlar tarafından yürütülen girişimleri desteklemeyi, örneğin Families for Freedom (Özgürlük için Aile) Koalisyonu gibi oluşumları güçlendirmeyi, suçları belgelemek için yerel çabaları teşvik etmeyi ve tüm faillerin hukuki hesap verebilirliğini aktif olarak takip etmeyi içermelidir. Adaletin, yalnızca eski rejim tarafından işlenen suçları değil, zorla kaybetmeyi savaş taktiği olarak kullanan tüm tarafların suçlarını kapsaması esastır. Bu suç zaman aşımına uğramaz.

Sonuç olarak, Suriye’de kayıp kişileri aramak yalnızca 112.000’den fazla insan için cevap bulmak anlamına gelmemektedir. Esas olarak hukuk düzenini yeniden tesis etmek, kolektif hafızayı korumak ve yeni Suriye’nin ruhunu geri kazanmakla ilgilidir.

Kaynaklar:

[1] https://snhr.org/blog/2023/08/30/snhrs-12th-annual-report-on-enforced-disappearance-in-syria-on-the-international-day-of-the-disappeared-enforced-disappearance-is-an-ongoing-crime-in-syria/ 

[2] https://www.amnesty.org/en/documents/mde24/5415/2017/en/ 

[3] https://it.usembassy.gov/briefing-on-syria/ 

Hala Alghawi

Hala Alghawi

  • İsrail’in Doha Saldırısı: Arabuluculuk, Körfez Güvenliği ve Güç Dengeleri

    İsrail’in Doha Saldırısı: Arabuluculuk, Körfez Güvenliği ve Güç Dengeleri

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Gazze’de İnsani Güvenliğin Çöküşü: Sistematik Hedef Alma ve Meşruiyet Krizi

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Sandıktan Sokağa: Tanzanya’da Seçim Sonrası Yükselen Toplumsal Dalga

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Güney Asya Ekonomi-Politiği: Çin-Pakistan-Afganistan İlişkileri

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Bilime Yön Verenler: Nobel Ödüllü Müslüman Bilim İnsanları

    0 paylaşım
    Paylaşım 0 Tweet 0

Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi, Müslüman toplumların fikrî, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gündemlerini takip ve tahlil edip Müslüman dünyaya dair güncel ve özgün perspektifler sunmayı amaçlayan bir yayın organı olarak İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı bünyesinde kurulmuştur.

  • SAYILAR
  • ANALİZLER
  • HABERLER
  • SÖYLEŞİLER
  • DÜNYADAN SESLER
  • platform@ilke.org.tr
  • (0216) 310 43 18
  • Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Türbe Kapısı Sk. No: 13 Üsküdar, İstanbul
Instagram X-twitter

2025 @ PLATFORM bir İLKE Vakfı kuruluşudur. Tüm hakları saklıdır. 

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Analizler
  • Haberler
  • Söyleşiler
  • Dünyadan Sesler