
Batı Avrupa'da Balkan Diasporası ve Göç
Soğuk Savaş sonrası dönemde Balkanlar’dan Batı Avrupa’ya yönelen göç, bölge ülkelerinin siyasi istikrarsızlıkları ve Avrupa Birliği ile kurdukları ilişkiler doğrultusunda hız kazanmıştır. Boşnak ve Arnavut toplulukları başta olmak üzere, Balkan kökenli göçmenler Batı Avrupa ülkelerinde güçlü diaspora yapıları kurarak ekonomik ve toplumsal alanda etkili hale gelmiştir. Bu göç hareketi, hem Balkanlar’daki demografik dengeleri hem de Avrupa’daki kimlik ve entegrasyon tartışmalarını yeniden şekillendirmektedir.
Günümüzde Avrupa özelindeki göç ve mülteci literatürü ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Afrika’dan kıtaya doğru gerçekleşen nüfus hareketlerini ele almaktadır. Bu çalışmalarda Balkanlar çoğunlukla Avrupa’ya yönelik göç rotalarındaki güvenlik tartışmaları zaviyesinden bahse konu edilmiştir. Ancak özellikle savaşların sona erdiği 2000 senesi sonrası bölgeden Batı Avrupa’ya yönelen iş göçü henüz niceliksel ve niteliksel açıdan derinlemesine incelenememiştir. Son yıllardaki bazı çalışmalar somut verileri ortaya koymaya çalışmıştır. Bu analiz, Soğuk Savaş ve özellikle 2000 sonrası Balkanlar’dan Batı Avrupa’ya yönelen göçe dair giriş mahiyetinde bir değerlendirme sunmayı amaçlar.
Anadolu ve Türkiye’ye Göçler
19.yüzyılın sonunda ve 20.yüzyıl süresince Balkanlardan diğer coğrafyalara yönelik yoğun bir göç hareketliliği yaşanmıştır. Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, yeni devletlerin kuruluşu ve II. Dünya Savaşı bu coğrafyaya şiddet ve istikrarsızlık getirmiş, nüfus değişimlerine sebebiyet vermiştir. Acı verici göç tecrübesi çalışmalara konu edilmiş (Mazower 2002; Malcolm, 1998), Rumeli’den Anadolu’ya göçlere dair araştırmalar ortaya konmuştur (Bandzovic 2006, Ağanoğlu 2001, Baklacıoğlu 2010). Osmanlı Devleti’nin sona erdiği 1918’den sonra bölgede kalan Türk, Arnavut, Boşnak, Pomak nüfusun 5 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Müslümanlar; Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Arnavutluk sınırları içinde yaşamlarını sürdürmüş, zaman içerisinde bu ülkelerden Türkiye’ye göç etmenin yollarını aramışlardır.
Osmanlı Devleti’nin sona erdiği 1918’den sonra bölgede kalan Türk, Arnavut, Boşnak, Pomak nüfusun 5 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir.
Balkan Savaşları ve sonrası 1912-1970 yılları arasında Türkiye’ye doğru yoğun bir nüfus hareketi aralıklı olarak sürekli devam etmiştir (Geray, 1970; Çavuşoğlu, 2007). Bu akımlar zaman zaman devletlerarası anlaşmalar, zaman zaman da siyasi zorlamalar ile gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, Makedonya, Bulgaristan, Kosova, Yunanistan, Romanya, Bosna ve Sancak bölgelerinde yaşayan Müslüman nüfusun kademeli olarak Rumeli ve Anadolu topraklarına göç ettiğini söylemek mümkündür. Bu durum, bölgede kalan toplumların yapısını da ciddi olarak etkilemiştir.
Güncel Durum ve Nüfus Problemi
Bölgedeki Müslüman toplumlar, 1980’lere kadar Türkiye’ye göç etmiş olsa da diğer toplumlar arasındaki göç hareketinin özellikle Soğuk Savaş döneminde daha kısıtlı olduğunu söylemek mümkündür. Ancak 1989 sonrasında bu durum değişmeye başlamıştır. Doğu Avrupa’da sosyalist idarelerin çöküşü ve Yugoslavya İç Savaşı uzun süreli siyasi istikrarsızlığı beraberinde getirmiştir. Özellikle Bosna-Hersek ve Kosova’da yaşanan saldırılar, yüzbinlerce insanı mecburi göçe zorlamış ancak Boşnak ve Arnavut kesim 1990 sonrasında ağırlıklı olarak Avrupa’ya yerleşmeye başlamıştır.
Savaşın sonlanmasının ardından Avrupa Birliği’nin genişleme süreci hız kazanmıştır. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden kısa süre sonra Alman hükümetleri tarihsel ağırlık merkezlerini de takip ederek Doğu Avrupa ve Balkanlar’da etki alanlarını arttırmaya çalışmış, bölgeyi Avrupa Birliği yapısına entegre etmeyi amaçlamıştır (Weber, 2001). Önce Slovenya, ardından Bulgaristan ve Romanya AB’ye üye olmuştur. 2004 ila 2007 yılları arasında Doğu Avrupa ve Balkanlar’daki genişleme Avrupa Birliği tarihinin en kapsamlı genişlemesi olarak kayda geçmiştir (O’Brennan, 1996). Bu hızlı genişlemeyi Hırvatistan’ın AB’ye girişi takip etmiştir. Bölgenin diğer ülkeleri, Bosna-Hersek, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan ve Karadağ Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilmemiştir, ancak aday ülke olarak müzakere süreçlerine dahil olmuşlardır.
Avrupa Birliği ile adaylık görüşmeleri sürerken bu ülkelerin vatandaşlarına kademeli bir şekilde oturum ve çalışma hakları verilmiş, ardından serbest dolaşım hakkı tanınmıştır. Avrupa Birliği yönetimi ile ciddi sorunlar yaşayan Sırbistan’ın vatandaşlarına dahi 2009 senesinde serbest dolaşım hakkı tanınmıştır. Serbest dolaşımdan son olarak faydalanan ülke vatandaşları Kosovalılar olmuştur ve 2024’den itibaren vizesiz seyahat hakkı elde etmişlerdir (Silva, 2024). Nüfus açısından nispeten küçük denebilecek Balkan ülkeleri vatandaşlarının Batı Avrupa ülkelerinde çalışma imkanları kolaylaştırılırken, 1960’lı yıllardan itibaren Avrupa Topluluğu ve Avrupa Birliği üyeliğine aday olan Türkiye vatandaşları için benzer bir imkan sunulmamıştır. Orta Doğu ve Afrika’dan gelen göçmenlere karşı ise Batı Avrupalı siyasetçiler ve medya organlarında daha sert bir tavır dikkat çekmektedir.
Batı Avrupa’daki Balkan kökenli işçi sayısında üyeliklerin tamamlandığı 2010 senesinden sonra ciddi bir artış olmuş, ancak bu çalışan kesimin bir kısmı mevsimsel veya yarı-zamanlı çalıştığı için kendi ülkelerini tamamen terk etmemişlerdir. Daha uzak coğrafyalardan gelen göçmenler için bu ihtimal söz konusu değildir. Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Slovenya vatandaşları Avusturya ve Almanya’da çalışma ve oturum hakkını kolaylıkla elde etmiştir. Bulgaristan ve Romanya vatandaşları ise ağırlıklı olarak İngiltere ve Almanya’da özellikle taşımacılık, servis ve tarım sektörlerinde çalışmaya başlamışlardır (Barnard, Costello and Butlin, 2024). Arnavutların İtalya, İsviçre ve Almanya’nın belirli şehirlerinde yoğunluk gösterdiğini söylemek mümkündür.( (Triandafyllidou, 2013).
Göçün altında yatan sebepler farklılık gösterse de temelde Avrupa’daki farklı iş imkanları ve yerel siyaset ve bürokrasideki yolsuzluklar temel sebepler olarak öne çıkmaktadır.
Genç nüfusun iş gücü olarak ülkelerini terk etmeleri Balkanlardaki nüfus piramidini etkilemektedir. Eurostat verilerine göre kayıtlı nüfusun yaklaşık yüzde %15’i ülke dışında yaşamakta, doğal nüfus artışının da yavaşlamasıyla birlikte toplam nüfusta ciddi bir azalma söz konusu olmaktadır (Eurostat, 2024). Farklı verilere göre, Arnavutluk vatandaşı 1.100.000; Bosna Hersek vatandaşı 1.650.000; Karadağ vatandaşı 200.000; Kosova vatandaşı 550.000; Makedonya vatandaşı 620.000 ve Sırbistan vatandaşı yaklaşık 2.750.000 kişi ülke dışında yaşamaktadır (Emin, 2016). Bu rakam toplam ülke nüfuslarının yaklaşık yüzde 30’una tekabül etmektedir (Emin, 2016). Göçün altında yatan sebepler farklılık gösterse de temelde Avrupa’daki farklı iş imkanları ve yerel siyaset ve bürokrasideki yolsuzluklar temel sebepler olarak öne çıkmaktadır. (Garcia, Maydom, 2023; OECD, 2022).
Avrupa’da Boşnak ve Arnavut Diasporası
Demografik değişim bölgede sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapının inşasını zorlaştırmakla birlikte, kendi içinde fırsatlar içermektedir. Müslüman Arnavut ve Boşnaklar özellikle Almanya, Avusturya, İtalya ve İsviçre’de hızlı bir teşkilatlanma içine girmiş, hemen hemen her şehirde kendi cemaatlerini oluşturmaya başlamıştır. Genç nüfusun Avrupa’da çalışıyor olması bu açıdan katma değer sağlamıştır. Ekonomik imkanların artması ile birlikte hem sivil toplum, hem de siyasette Boşnak ve Arnavut kökenli göçmenlerin varlığı çok daha güçlü hissedilmiştir. İlaveten, her iki toplumun ikinci ve üçüncü nesillerinin Avrupa’da yaşayan Türk diasporası ile etkileşiminin giderek arttığının söylemek mümkündür.
Graz İslam Kültür Merkezi ve Camii
Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde halen yapımı devam eden birçok merkez ve camii inşaatı Arnavut ve Boşnak diasporasının yaşadıkları ülkelerde kalıcı olacağına işaret etmektedir. Avrupa genelinde artan yabancı karşıtlığının kamusal alanda Balkan göçmenlerine karşı daha az hissedilmesi, AB adayı ülke vatandaşları olarak özel hukuki haklardan ve fonlardan yararlanıyor oluşları Arnavut ve Boşnak Müslüman toplumları açısından avantaj sağlamaktadır.
Almanya, İsviçre ve Avusturya özelinde nüfus ve ekonomi dengesinin diaspora lehine geliştiğini gözlemlemek mümkündür. Ancak “hibrid” yaşam modelini benimseyen göçmenler dikkate alındığında sahadaki verileri tam olarak elde etmek zorlaşmaktadır.
Sonuç
Balkanlar’daki Müslüman toplumların tarihsel olarak göç yönü Anadolu iken, 1990 sonrasında bu toplumlar göç tercihlerinde Batı’ya yönelmiştir. Güncel olarak bölgedeki diğer toplumlar için benzer bir durum söz konusudur. Boşnak ve Arnavut diasporasının kıta genelindeki etkinlikleri artmaktadır. Avrupa’ya giden iş gücü bir taraftan nüfus piramidini derin bir şekilde değiştirmiş, diğer taraftan kendi ülkelerinde kalıcı yatırım yapmaya başlayarak yeni bir refah kaynağı ortaya çıkarmıştır. Bu süreçte yerel toplum ve siyaset diasporadan gelecek kaynaklara giderek daha muhtaç hale gelmektedir (Emin, 2016). Batı Avrupa özelinde Balkanlar’dan gelen göçmenlere karşı yaklaşımlar diğer göçmen toplumlara mukayeseyle halen daha ılımlıdır ve yönetimlerin insan hareketliğinin zımnen de olsa devamından yana oldukları anlaşılmaktadır. İlgili gelişmeler hem kimlik siyaseti perspektifinden hem de ekonomik ve politik tartışmalar açısından daha kapsamlı nitel ve nicel araştırmalar gerektirmektedir.
Kaynakça
Ağanoğlu, Y. (2001). Osmanlı’dan cumhuriyete Balkanların makus talihi göç. Kumsaati Yayınları.
Baklacıoğlu, N. (2010). Dış politika ve göç: Yugoslavya'dan Türkiye'ye göçlerde Arnavutlar. Derin Yayınları.
Bandzovic, S. (2006). Iselvanje Bosnjaka u Tursku. Sarajevo.
Barnard, C. Costello, F. ve Butlin, F. (2024) Low-Paid EU Migrant Workers: The House, The Street, The Town, Bristol.
Bougarel, X. (2005). The Role of Balkan Muslims in Building a European Islam. European Policy Center, Policy Paper No. 43.
Çavuşoğlu, H. (2007). Yugoslavya-Makedonya topraklarından Türkiye’ye göçler ve nedenleri. Bilig, (41), 75–98.
Emin, E. (t.y.). Balkanlar’da göç: İstikrarsızlığın çizdiği rota. İNSAMER. https://www.insamer.com/tr/uploads/pdf/rapor-balkanlar-da-goc-raporu.pdf adresinden erişildi.
Eurostat. (2024). https://ec.europa.eu/eurostat (https://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php?title=Migration_and_migrant_population_statistics&oldid=631937) (Erişim, 18.04.2025).
Garcia, A.I.L. ve Maydom, B. (2023), ‘Frontline corruption and emigration in the Western Balkans’, Migration Studies.
Geray, C. (1970). Türkiye’de göçmen hareketleri ve göçmenlerin yerleştirilmesi. Amme İdaresi Dergisi, 3(1–4), 27–55.
Hoxhaj, A. (2023, Haziran). Albania’s brain drain: Why so many young people are leaving – and how to get them to stay. University College London (UCL). https://www.ucl.ac.uk/news/2023/jun/opinion-albanias-brain-drain-why-so-many-young-people-are-leaving-and-how-get-them-stay adresinden erişildi.
Institute for Public Policy Research (IPPR). (2014). In transition: Romanian and Bulgarian migration to the UK. https://www.ippr.org/articles/in-transition-romanian-and-bulgarian-migration-to-the-uk adresinden erişildi.
Institut für Islamisch-Theologische Studien. (t.y.). Islamisches Zentrum der Bosniaken von Österreich "Ebu Hanife". Islam-Landkarte. Universität Wien. https://www.islam-landkarte.at/detail/islamisches-zentrum-der-bosniaken-von-oesterreich-ebu-hanife adresinden erişildi.
Malcolm, N. (1998). Kosovo: A short history. NYU Press.
Mazower, M. (2002). The Balkans. Phoenix Press.
McCarthy, J. (2010). Forced migration and mortality in the Ottoman Empire. Turkish Coalition of America (TCA).
O’Brennan, J. (1996). The Eastern Enlargement of the European Union, Routledge.
OECD (2022), Labour Migration in the Western Balkans: Mapping Patterns, Addressing Challenges and Reaping Benefits.
Silva, S. (2024). Labour migration in the Western Balkans. Foundation for European Progressive Studies (FEPS).
Triandafyllidou, A. (2013). Circular Migration between Europe and its Neighbourhood: Choice or Necessity?
Union of Islamic-Albanian Centers in Germany (UIAZD) https://www.uiazd.de/ adresinden erişildi.
Weber, D. Ed. (2001). New Europe, New Germany, Old Foreign Policy?: German Foreign Policy Since Unification, Routledge
Ali Erken
Prof. Dr. Ali Erken, 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden mezun olmuş, yüksek lisansını yine Boğaziçi Üniversitesi’nde Tarih alanında tamamlamıştır. 2013 yılında Oxford Üniversitesi’nde Tarih alanında doktorasını bitiren Erken, Mar...