
Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa Baskınları Neyin Habercisi?
Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa baskınları, İsrail’de Dini Siyonizm’in güçlenerek Aksa’nın statükosunu değiştirme planlarının bir parçasıdır. Baskınlar, Aksa’nın zamansal-mekânsal bölünmesi ve Tapınak inşasının hızlandırılmasına yönelik stratejik adımlar olup, bölgesel barışı tehdit etmektedir.
Dini Siyonizm kanadının önde gelen destekçilerinden, Radikal Siyonist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, uzun süren seçim döneminin ardından Kasım 2022’de kurulan ve İsrail tarihinin en radikal, en dindar ve en Siyonist hükümetinde Ulusal Güvenlik Bakanı koltuğuna oturdu. Bakan olarak göreve geldiğinde ise gerçekleştirdiği ilk eylem Mescid-i Aksa’ya baskın gerçekleştirmek oldu. Ocak 2023’ten Ağustos 2025’e kadar geçen süre zarfında, hem Yahudiler için kutsal kabul edilen günlerde hem de gündelik baskınlar olmak üzere toplam 11 defa baskınlara katıldı. Peki Itamar Ben-Gvir’in Aksa baskınlarına katılması neyin habercisi?
Itamar Ben-Gvir Kimdir?
1976 yılında, uluslararası hukuka göre İsrail’i toprakları kabul edilen Mevaseret Zion’da doğan Itamar Ben-Gvir, hem İsrail’de hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde terör örgütü olarak kabul edilip yasaklanan tek İsrailli grup olan aşırı sağcı Kach grubu mensubuydu. Erken yaşlardan itibaren, ırkçı kışkırtmalar ve terör örgütünü destekleme gibi çeşitli suçlardan Ben-Gvir hakkında sayısız davalar açılmış ve kendisi defalarca göz altına alınmıştır. Gençliğinde dönemin Başbakanı Yitzhak Rabin’in aracından süs parçasını koparmasıyla tanındı; “Arabasına yaklaştığımız gibi ona da yaklaşacağız” sözleriyle medyada geniş yer aldı. (Orly Halpern, 2022) Rabin bu olaydan kısa bir süre sonra başka bir dindar Siyonist tarafından öldürdü.
Ben Gvir, üniversite yıllarında hukuk eğitimi almış ve ilerleyen dönemde İsrail’de aşırı sağcı grupların ve yerleşimcilerin avukatı olarak ün kazanmıştır. Yerleşimci hareketinin en önde gelen isimlerinden biri olan Ben-Gvir, 2019 yılında Kahanist kökenli aşırı sağcı Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi’nin lideri olarak siyasete girdi. Itamar Ben-Gvir, 2021 seçimlerinde ilk kez milletvekili seçildi. Milletvekilliği döneminde de Filistinlilere karşı provokatif eylemlerde bulundu. 2021’de Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde tahliye kararlarına karşı direnen Kudüslülerin evlerinin önüne partisinin ofisini kuracağını açıklayarak bir çadır kurdurdu ve söz konusu eylemlere aktif bir şekilde katıldı. Kasım 2022’de ise başa gelen yeni hükümette Ulusal Güvenlik Bakanı koltuğuna oturdu. Bakanlık görevine başlamasının ardından Kudüslülere yönelik baskıyı arttıran Ben-Gvir, Ocak 2025’te yaklaşık iki ay süren istifası dışında bu görevini hala sürdürmektedir. Şu an Batı Şeria’da bulunan yasadışı yerleşim yerlerinden biri olan Kiryat Arba’da yaşayan Itamar Ben-Gvir, göreve geldiğinden bu yana belirli aralıklarla Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskınlarla tanınmaktadır.
Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskınları
Itamar Ben-Gvir, 29 Aralık 2022’de bakanlık görevine geldikten sadece birkaç gün sonra Mescid-i Aksa’ya baskın gerçekleştirdi. 2 Ocak 2023’te birkaç gün içinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyeceğini açıklayan Ben-Gvir, ertesi gün yoğun güvenlik önemleri altında sadece on üç dakika süren sembolik bir baskın gerçekleştirdi. Bu baskının ardından yaptığı açıklamada, herhangi bir çekincesinin olmadığını ve baskınlarına devam edeceğini vurguladı. Takip eden dönemde de söz konusu baskınlar devam etti. Önceden haber vermeksizin başlayan baskınlar, 21 Mayıs 2023’te; Tapınağın Yıkılış Yıldönümü olan 27 Temmuz 2023’te; ikinci Pesah kutlamaları sırasında 22 Mayıs 2024’te; 18 Temmuz 2024’te; yine Tapınağın Yıkılış Yıldönümünde 13 Ağustos 2024’te ve Hanuka Bayramı’nda 26 Aralık 2024’te gerçekleştirildi. 2025’te ise 2 Nisan’da, Kudüs’ün işgal edildiği gün olan 26 Mayıs’ta, 11 Haziran’da ve son olarak Tapınağın Yıkılış Yıldönümünde 3 Ağustos’ta olmak üzere, toplam 11 kez Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlendi.
Söz konusu baskınların bazıları Yahudilerin dini açıdan önemli günlerine denk gelirken bazıları ise sıradan günlerde yapıldı. Baskınlar esnasında da Ben-Gvir, “Tapınak Dağı (Mescid-i Aksa için Yahudilerin kullandığı isim) bizim, burada ev sahibi biziz”, “Burası Yahudi kutsalı”, “Düşmandan korkmadığımızı göstereceğiz”, “Gazze’yi tamamen ele geçirmeliyiz” ve “burası egemenliğimizi göstermemiz gereken en önemli mekan” gibi hem siyasi hem de dini açıklamalarda bulundu. Ayrıca Ben-Gvir, statükoya aykırı olmasına rağmen Mescid-i Aksa’nın içinde hahamlar eşliğinde yapılan toplu ibadetlere de defaatle katıldı.
Ben- Gvir’in Baskınları Nereye Doğru Gidiyor?
Dini Siyonizm kanadına bağlılığıyla bilinen radikal Bakan Itamar Ben-Gvir, göreve geldiği günden bu yana Aksa’ya düzenlediği basınları ilerleyen günlerde de sürdüreceğini açıkça dile getirmektedir. Ben-Gvir’in bahsi geçen baskınları, İsrail işgal hükümetinin Mescid-i Aksa’ya yönelik gerçekleştirdiği saldırılar bağlamında ele alınmalıdır. Zira bu eylemler bakan sıfatıyla gerçekleştirilmekte ve kendisine siyasi açıdan herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır. Konuya ilişkin uzman isimler, söz konusu baskınların münferit bir hadise olmaktan ziyade, İsrail hükümetinin – özellikle Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki siyasi yapının – Tapınak Gruplarıyla koordinasyon hâlinde yürüttüğü sistematik bir stratejinin uzantısı olduğunu ifade etmektedirler. (Bakir, 2025) Bu stratejinin temel hedefleri arasında; Mescid-i Aksa’nın zamansal ve mekânsal olarak bölünmesini gündeme getirmek, Ürdün’ün Kudüs’teki kutsal mekânlar üzerindeki koruyucu rolünü aşındırmak ve nihayetinde Kudüs'ün mevcut hassas dengesini sarsarak bölgesel düzeyde istikrarsızlığa yol açabilecek yeni bir statüko tesis etmek yer almaktadır. Ben-Gvir’in Aksa baskınları sırasında dini ritüeller gerçekleştirmesi statükonun fiilen aşındığını göstermekte ve yaptığı açıklamalar da bunu doğrulamaktadır. Örneğin, 24 Temmuz 2024’te Kenesset’te düzenlenen “İsrail’in Tapınak Dağı’na Dönüşü” oturumunda “siyasi düzey Tapınak Dağı’nda Yahudilerin ibadetine izin veriyor” ifadelerini kullanan (Ibhais, 2024) Ben Gvir, söz konusu oturumdan yaklaşık bir ay sonra Ordu Radyosu’na verdiği röportajda da “Aksa’da sinagog inşası mümkün” açıklamasında bulundu. (Kudüs’te Bugün, 2024)
Mescid-i Aksa’daki işgal süreci de tıpkı el-Halil’deki İbrahim Camii’nde olduğu gibi zamansal ve mekânsal bölünme planının bir parçası olarak sistemli biçimde ilerlemektedir. İbrahim Camii’nde sistematik biçimde ilerletilen bu proje, savaşın gölgesinde gözler Gazze’deyken Mescid-i Aksa’da da gerçekleştirilmek istenmektedir. Mescid-i Aksa üzerinde tam egemenlik tesis edilmesi ve İslami Vakıflar İdaresi’nin rolünün sonlandırılmasına dönük adımların sürdürülmesi halinde, önceki dönemlerde yüksek sesle dile getirilen Aksa’nın mekânsal olarak bölünmesi gündeme gelecek; ardından Aksa’nın yıkılarak yerine Tapınağın fiziksel inşasına ilişkin sürecin hızlandırılması kuvvetle muhtemeldir.
Itamar Ben-Gvir’in de içinde bulunduğu Dini Siyonizm kanadı, Siyonizm ve projelerine hem dini hem de ulusal bir hareket olarak bakmaktadır. Bu topraklarda seçilmiş halk dışında başka kimliğe yaşam hakkı tanımayan Dini Siyonizm, günümüzde İsrail’deki en güçlü kanattır. Yaklaşık iki yıldır devam eden bir savaşın gölgesinde Mescid-i Aksa siyasi bir sembole dönüşmüştür. Siyasi olarak güçlü olan bu kanadın en önemli gündem maddesini Aksa’nın yıkılarak yerine Tapınağın inşa edilmesi oluşturmaktadır. 3 Ağustos 2025’teki son baskında görüldüğü üzere, Ben-Gvir artık Aksa’ya baskın gerçekleştiren tek siyasi isim ya da bakan değildir. Pek çok milletvekili hem siyasi hem de dini açıdan baskınlara katılmakta, Aksa’daki İsrail hakimiyetini güçlendirme projesinin bir parçası olarak yer almaktadır. Bu isimlere aynı zamanda Siyonist Başbakan Binyamin Netanyahu da yardım etmektedir. Netanyahu, Dini Siyonizm’in Aksa’daki rol değişimine korumalık yapmaya devam etmekte ve bunu “İsrail hala Mescid-i Aksa’nın statükosunu koruyor” açıklamalarıyla yapmaktadır. (Maruf, 2025) Dolayısıyla bu durum, siyasilerin bu konuda eşgüdümlü hareket ettiğini göstermektedir. Ayrıca Ben-Gvir başta olmak üzere baskınlara katılan diğer siyasilerin konumları ve politika uygulamaları incelendiğinde, söz konusu uygulamaların İsrail’in bölgeyi Yahudileştirmeye matuf projeleriyle ilişkilendirilebileceği açıktır. Örneğin Ben-Gvir, bakan koltuğuna oturduktan sonra Kudüs’te Filistin bayrağı açma yasağı ve İsrail hapishanelerindeki esirlerin yemeklerinin azaltılması ve aileleriyle görüştürülmemesi, Kudüs’ün bazı bölgelerinde ezanın yasaklanması gibi pek çok kararla gündeme gelmiştir.
Sonuç olarak 2023’te bakan sıfatıyla Itamar Ben-Gvir’in gerçekleştirdiği ilk baskından bu yana İsrail’de Dini Siyonizm’in ve Tapınak Grupları’nın etkilerinin oldukça hızlı bir şekilde arttığı görülmektedir. Dini Siyonizm, siyasi varlığının eksik halkası olarak gördüğü Mescid-i Aksa’yı Tapınağa dönüştürme projesini, ‘Aksa Tufanı’ sonrası Aksa’da ‘tam hâkimiyet’ söylemiyle daha sert biçimde öne çıkarıyor. Hem siyasi hem de dini rant elde etmek isteyen siyasiler, Mescid-i Aksa’daki statükonun değişimi için aktif bir şekilde rol almaktadır. Dini Siyonizm kanadı bugün Gazze’de yürüttüğü soykırımı artırmanın yollarını ararken, aynı zamanda Batı Şeria’da yerleşimcilik faaliyetleriyle toprak işgal etmekte ve Kudüs’ün Yahudileştirilmesi için çalışmaktadır. Bu karışıklık ve tepkisizlikten faydalanarak, Mescid-i Aksa’daki statükoyu değiştirerek Tapınağı fiziksel olarak inşa etmeyi hedeflemektedir. Eğer Itamar Ben-Gvir ve temsil ettiği Dini Siyonizm kanadı mensuplarına dur denmezse, bölgede barışın sağlanması mümkün olmayacaktır. Bu durumda, Mescid-i Aksa da yakın zamanda Hz. İbrahim Camii’nin yaşadığı süreçlere benzer süreçlerden geçecek ve Mescid-i Aksa’nın adım adım kaybedilmesi kaçınılmaz hale gelecektir.
Kaynakça
Abdullah Maruf. (2025, 8 Ağustos). “هذا هو أسوأ يوم في تاريخ المسجد الأقصى”. https://www.aljazeera.net/opinions/2025/8/7/%d8%a3%d8%b3%d9%88%d8%a3-%d9%8a%d9%88%d9%85-%d9%81%d9%8a-%d8%aa%d8%a7%d8%b1%d9%8a%d8%ae-%d8%a7%d9%84%d9%85%d8%b3%d8%ac%d8%af-%d8%a7%d9%84%d8%a3%d9%82%d8%b5%d9%89 adresinden erişildi.
Aljazeera. (2023, 27 Ağustos). “Who is Israel’s far-right, pro-settler Security Minister Ben-Gvir?”.https://www.aljazeera.com/news/2023/8/27/who-is-israels-far-right-pro-settler-security-minister-ben-gvir?utm_source adresinden erişildi.
“Itamar Ben-Gvir”. https://www.britannica.com/biography/Itamar-Ben-Gvir?utm_source adresinden erişildi.
Jeremy Sharon. (2025, 19 Mart). “Cabinet unanimously reappoints Ben Gvir as police minister, ignoring AG’s objections”. https://www.timesofisrael.com/cabinet-reappoints-ben-gvir-as-police-minister-ignoring-attorney-generals-objections/?utm_source adresinden erişildi.
Melanie Lidman. (2025, 19 Ocak). “Who is Itamar Ben-Gvir, the far-right minister who resigned from Netanyahu’s Cabinet?”. https://www.washingtontimes.com/news/2025/jan/19/itamar-ben-gvir-far-right-minister-resigned-benjam/?utm_source adresinden erişildi.
Kudüs’te Bugün. (2024, 26 Ağustos). “Ben-Gvir İş Başında”. https://t.me/kudustebugun/12039 adresinden erişildi.
Orly Halpern. (2022, 1 Kasım). “Far-right Ben-Gvir emerges as key player in Israel”. https://www.aljazeera.com/news/2022/11/1/far-right-ben-gvir-emerge-as-key-player-in-israel-election adresinden erişildi.
Said Amori. (2024, 16 Kasım). “Israeli Attorney General Calls on Netanyahu to Reassess Ben-Gvir’s role as security minister”.https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-s-attorney-general-calls-on-netanyahu-to-reassess-ben-gvir-s-role-as-security-minister/3394366?utm_source adresinden erişildi.
Seyfettin Bakir. (2025, 11 Haziran). “Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskıları Nereye Doğru Gidiyor?”. https://kudustebugun.com.tr/ben-gvirin-mescid-i-aksaya-yonelik-baskinlari-nereye-dogru-gidiyor/ adresinden erişildi.
Ziyad Ibhais. (2024). “Ben-Gvir ve Tapınak’ın Manevi Kuruluşu”. https://kudustebugun.com.tr/ben-gvir-ve-tapinakin-manevi-kurulusu/ adresinden erişildi.
Ziyad Ibhais. (2024, 26 Ağustos). “بن غفير وحلم تهويد الاقصى”. https://qudsn.co/post/206426?fbclid=PAZXh0bgNhZW0CMTEAAaaC1rjoAHnMM0tyY4Dsmzg_WfR9ZBVRinoe7EBUnW3rmCnNUSW8jIxWWJE_aem_dsKeczQT3pgvKWA8fn1zMg adresinden erişildi.
Akile Serra Tüzgen
Akile Serra Tüzgen, İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimini İstanbul 29 Mayıs Üniversitesinde Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim dalında tamamladı. Akademik çalışmala...