Dijital Davet: Endonezya'da Tebliğin Yeni Medya Aracılığıyla Dönüşümü
Son zamanlarda Endonezya'da İslami davet, yeni medyayı kullanan çeşitli İslami cemaatlerin ortaya çıkmasıyla yeni bir döneme girdi. Daha önceleri İslami davet çalışmaları çoğunlukla geleneksel bir biçimde gerçekleşirdi. Yeni medyanın varlığı ise herkesin katılabileceği yeni bir davet formatı üretti (Syarif, 2023; Pabajjah, 2019; Hasmawati, 2022; Adeni, 2021). Bu yeni format, bir yandan geleneksel tebliğ pratiğini ve otoritesini değiştirirken diğer yandan da İslami tebliğin bir tür gelişimi ya da modernleştirilmesi olarak görülüyor.
Kavramsal olarak çevrim içi din veya dijital din kavramı, din ve yeni medya arasındaki etkileşimin nasıl yeni dinî yapılar ürettiğine veya çevrim dışı dinin çevrim içi gerçeklikle nasıl bütünleştiğine odaklanıyor. Din ve yeni medyanın kesişiminden ortaya çıkan önemli tezlerden biri de dinî otoritenin erozyona uğramasıdır (Cheong vd., 2012). Dolayısıyla bu çalışma, Endonezya'da davetin modernleşmesiyle sonuçlanan yeni medyanın aynı zamanda davetin yetkisizleştirilmesi ya da merkezsizleştirilmesi meselesini de beraberinde getirdiği varsayımını kanıtlamayı amaçlıyor. Bu varsayım, davetçilerin davetin başarısını belirlemedeki güçlerini kaybetmelerini ve tebliğ mesajlarının davetin muhatapları tarafından tartışmaya ve reddedilmeye açık olmasını içeriyor. Bu doğrultuda, yazımda yeni medyanın varlığının Endonezya'daki davet pratiğini nasıl etkilediğini, özellikle de kamusal alanda davet otoritesinin parçalanması bağlamında, gelenekselden dijitale nasıl dönüştürdüğünü ele alacağım.
Davet terimi tebliğden daha geniş kapsamlı olsa da daha yaygın olarak başkalarını İslam yoluna davet eden bütün faaliyetler için kullanılmaktadır
Dâîler, Yeni Medya ve Mâ’dular
Aynı zamanda mübelliğ olarak da bilinen dâî kavramı, (kendi dini için diğer insanlara) davette bulunanlar veya davetin taşıyıcıları anlamına gelmektedir. Davet terimi tebliğden daha geniş kapsamlı olsa da daha yaygın olarak başkalarını İslam yoluna davet eden bütün faaliyetler için kullanılmaktadır (Adeni, 2022; Aziz, 2019). Dolayısıyla davet genellikle tebliğe benzer şekilde İslami mesajları diğer insanlara iletme faaliyeti olarak anlaşılsa da sözlü olmayan her türlü eylemi veya toplumsal kalkınma faaliyetleri kapsamındaki da’vet bi'l-hal veya bi'l-amel'i (hal ve amelle daveti) de kapsar.
Abdülkadir Zeydan (2002) ve Ali Beyenuni (1996) gibi alimler tarafından ortaya konan klasik davet literatürü; davetçileri, davet faaliyetlerinin başarısında en belirleyici unsur olarak konumlandırır. Esas davetçi, Cebrail aracılığıyla Allah'tan vahiy alan Hz. Muhammed (sav)’dir. Hz. Muhammed'in İslam'ı tüm dünyaya yayma sürecinde ilk araç olan elçiliği, birçok misyoner düşünür tarafından davetçinin elçilik sürecinde en merkezi rolü üstlendiğine inanmasına yol açmıştır (Sholihin, 2008). Geleneksel anlayışta da davetçinin sözleri ahlaki rehberlik olarak kabul edilir ve günlük hayatta takip edilmeli ve uygulanmalıdır. Dahası, davetçi, davetin muhatapları tarafından taklit edileceği için asil niteliklere sahip olmalıdır.
Bununla birlikte, yeni medyanın varlığı davetçilerin konumunu (değiştirmemişse bile) genişletmiştir. Teknolojinin vaaz alanındaki hâkimiyeti, dinî bilgi sağlayan çeşitli uygulamalardan da anlaşılacağı üzere, “makine” davetçileri ya da “teknoloji tabanlı” davetçileri doğurmuştur. Bu uygulamalar imamların, üstatların ve alimlerin yerini almıştır. Her ne kadar bu uygulamalardaki içerik dinî bir figürün konuşması olsa bile, asıl seçme yetkisine hâlâ uygulamayı kullananlar sahiptir. Hatta bazen bir üstadın sesi artık kişinin seçimini etkilemiyor çünkü insanlar istedikleri dinî içeriği seçme özgürlüğüne sahip. Bu sebeple, davetçinin veya vaizin geleneksel anlamdaki konumunu yitirdiğini söyleyebiliriz.
Yeni medya, eski medyanın bir uzantısıdır. Televizyonda, radyoda, dergilerde ve diğer platformlarda sergilenen eski medya, zamanının yeni medyasıydı. Ancak iletişim sürecinin tüm parçalarını kolayca birbirine bağlayan internetin varlığı, yeni medyayı henüz keşfedilmemiş platformlar olarak yeniden tanımladı (Cormode, 2008). Böylece yeni medya terimi, çeşitli yeni platformların ortaya çıkmasıyla gelişmeye devam ediyor. Yeni medyanın bir özelliği de insanlar arasında açık iletişimi destekleyen etkileşimliliktir (Lister vd., 2003). Bu yüzden yeni medya, kullanıcıları tarafından özgürce kullanılabilen açık bir alandır. Web siteleri, YouTube, Facebook, Instagram, X ve hatta TikTok gibi birçok yeni medya platformu vardır. Tüm bu sosyal medya platformlarındaki faaliyetin temelinde ise kişisel hesaplar vardır. Herkes bu platformlarda istediği gibi hesap oluşturabilir ve içerik paylaşabilir. Ancak bu açık erişim, İslami davet için bir sorun teşkil etmektedir. Çünkü her ne kadar dinin bir yaşam rehberi olarak bir öğretmenin rehberliğinde takip edilmesi gerekse de herkes bir öğretmenin (alimin veya üstadın) rehberliği olmadan dinî içerik üretebilir veya dinî bilgi arayabilir. Bu durumda ortaya çıkan şey, davete tabii kişilere daha az rehberlikte bulunulmasıdır (Bunt, 2009; Echchaibi, 2011). Böylece kullanıcılar, yönlendirilmedikleri ve dinî bilgileri sadece çeşitli dijital platformlarda okudukları, duydukları ve izlediklerinden edindikleri için dinlerine bağlı olmayan ve dinî yaşamlarında (bir rehber olmadan) kendi yollarını belirlemekte özgür olan mâ’dular haline gelmişlerdir. Elbette bu, insanlara rehberlik eden ve itidalli bir şekilde insanları doğru yola yönlendirmeyi amaçlayan davetin asıl amacından farklıdır.
Endonezya'da yeni medya aracılığıyla davet bağlamında en dikkat çekici şey davetin demokratikleşmesidir.
İslami Otoriteye Yönelik Tehdit ile İslami Kamusal Tartışmanın Yeşermesi Arasında Davetin Demokratikleşmesi
Endonezya'da yeni medya aracılığıyla davet bağlamında en dikkat çekici şey davetin demokratikleşmesidir. Davetin demokratikleşmesi, kullanıcı türevli içerik çerçevesinde içerik üretilmesine ve sosyal medya hesabı olan herkesin dilediği gibi içerik üretip paylaşmasına olanak tanıyan ademimerkeziyetçi bir davet pratiğini ifade etmektedir (Vickery, 2008). Öte yandan, demokratikleşme adına herkes mesajı özgürce reddedebilir.
Davetin demokratikleşmesi, davet faaliyetlerini tehdit edebilir çünkü davetin otoritesi zayıflar. Alimler, üstatlar ve hocalar artık merkezî otorite grupları değildir. Onların fikirleri özgürce tartışılmakta ve hatta davetin muhatapları tarafından açıkça reddedilmektedir. Ancak demokratikleşme, dinî konuların açık bir şekilde tartışılmasını da teşvik eder. Kamusal tartışmalar özgürce ve açık bir şekilde oluşturulacak ve dinî düşünceye dair çeşitli yeni, ilerici perspektifler sunulacaktır (Sardar, 1993). İmam Malik, Hanefi, Şafii ve Hanbeli gibi mezhep alimlerinin ölümünden sonra içtihat kapısının kapanmış olması yeni medya bağlamında artık geçerli değildir çünkü insanların özgür tartışma ve söylemlere dahil olmasıyla içtihat kapısı yeniden açılmıştır. Eğer içtihat kapıları, yetkin (gerçek manada bilgili) kişiler tarafından açılırsa bu İslami davetin ilerlemesi için oldukça cesaret vericidir. Fakat sorun şu ki, özgür bir alan olarak yeni medya, yeterli dinî altyapıya sahip olmayan ve dolayısıyla dine zarar verme potansiyeline sahip yeni yorumcu grupların (Anderson, 1999) ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Nazar Naamy (2023), yeni medya bağlamında dinî otoritenin yalnızca İslami okullarda bilimsel bir temeli olan geleneksel davetçiler tarafından kontrol edilmediğini, artık yeni otoritenin dinî öğretiyi yaymak için yeni medya, içerik, ambalaj, moda ve sosyal medya platformlarına yakın olan davetçilerden doğduğunu vurguluyor.
Endonezya'da yeni medyanın ürettiği davet açıklığı, çeşitli davet türlerini de ortaya koymuştur. Gözlemlerime göre, yeni medyanın, daha önce ayrılıkçı (azınlık) olarak görülen ve marjinalleştirilenler de dahil olmak üzere çeşitli dinî grupları ön plana çıkmaya itiyor. Örneğin, Endonezya'da İslami davet, artık sadece Nahdatül Ulema ve Muhammediyye tarafından temsil edilen ana akım Müslümanlar tarafından değil; aynı zamanda Selefiler, Şiiler ve Ahmediye Cemaati gibi ayrılıkçı gruplar tarafından da baskın olarak temsil ediliyor ki bu gruplar Endonezya'da hâlâ ayrılıkçı İslami topluluklar olarak kabul edilmektedir. Şekil 1, 2, 3 ve 4'te bu grupların sahip olduğu yeni medya platformları gösterilmektedir:
Şekil 1. Endonezya Ahmediye Cemaati YouTube sayfası
Şekil 2. Endonezya Selefi Cemaati YouTube sayfası
Şekil 3. Endonezya Şii Cemaati YouTube sayfası
Şekil 4. Nahdatül Ulama YouTube sayfası
Şekil 5. Muhammediye YouTube sayfası
Bu görüntüler, yeni medyanın bir sonucu olarak Endonezya'daki İslami tebliğ içinde ciddi bir iç çekişme yaşandığını gösteriyor. Bu durum, yeni medyanın ötekileştirilenler için bir platform sağladığı Endonezya'da İslami davetin ilerlemesinin bir işareti olarak daha derinlemesine tartışılabilir (Budiawan, 2020). Ancak gerçek şu ki, yeni medya kamusal alanda ana akım ve ayrılıkçı gruplar arasında İslami otorite için göz ardı edilemeyecek bir mücadeleye yol açmıştır Akmaliyah (2020). Her grup kendi kimliğini göstermeye ve inançlarını dile getirmeye çalışıyor. Bazı durumlarda, ayrılıkçı gruplarla ana akım gruplar arasında belirli dini konulara ilişkin ciddi tartışmalar yaşanmıştır. Örneğin, yakın zamanda, yeni medya aracılığıyla, baş harfleri UAH olan ana akım bir dinî figür, müzik dinlemenin caiz olduğuna dair görüş bildirmiş, bunun üzerine ayrılıkçı gruplardan alimler müziğin haram olduğunu iddia ederek ve ana akım figürü “kafir ya da İslam'ı terk etmiş” olmakla suçlamıştır. Bir başka tartışma da ana akım Nahdatül Ulema grubunun mevlit, cenaze evinde toplanıp dua okumak (tahlilan) ve cemaatle dua etmek (istighasahan) gibi çeşitli dini ritüelleri yerine getirmesinin azınlık Müslüman gruplar tarafından İslam'da yasak ya da uydurma olarak görülmesidir. Dolayısıyla yeni medya alanı, ana akım tahakkümüne karşı azınlık gruplar arasında bir direniş alanı olarak da görünmektedir.
Tüm bu örnekler, yeni medyanın dinî tartışmalar için nasıl yeni bir arena haline geldiğini göstermektedir. Bu durum kontrol altına alınmazsa İslami davetin ilerlemesine zarar verecektir. Zira kontrolü sağlanamazsa herkes din hakkında istediğini söylemekte ve farklı olduğu düşünülen diğer grupları aşağılamakta özgür olacaktır. Yeni medya, dinî tartışmalar için duygulara değil argümanlara ve duygusallıktan ziyade bilgeliğe öncelik veren bir alan sağlamalıdır. Adeni ve Mudhofi (2022) tarafından yeni medyada İslami iletişim için geliştirilen yeni bir modele göre, yeni medyayı kullanan davetçiler; rasyonel, şartlı, özgür, sağlam temelli ve hümanist İslami iletişim ilkelerine öncelik vermelidir. Bu nedenle, İslami davet için yeni medyaya dini okuryazarlığın eşlik etmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü okuryazarlıktan yoksun kamusal alanlardaki tartışmalar İslami davetin hedeflerine yalnızca ters etkide bulunacaktır.
Özetle, yeni medya, dinin geleneksel dini yapılarla çelişen yeni bir yüzünü ortaya çıkarmıştır. Medyada davet bağlamında en göze çarpan husus, tebliğ yetkisinin dâîden, davetin muhatabına kaymasıdır. Bu sebeple, davetin başarısı artık davetçilere odaklanmamaktadır; davetçilerin yerini dini bilgi sağlayan uygulamalar şeklinde makine teknolojisi almıştır. Çoğu zaman yetkinlikten yoksun yeni dini yorumcuların ortaya çıkması da yeni medya çağında önemli bir sorundur. Ancak kesin olan bir şey var ki yeni medya, getirdiği çeşitli etkinlik ve kolaylıklarla İslami tebliğin uygulanması modernleştirmiştir.
Kaynakça
Adeni, A. (2021). Studi dakwah dalam landskap kontemporer. Fatawa Publishing.
Adeni, A. (2020). Online religion and rethinking the da’wah authority toward an inclusive da’wah: A conceptual study. Jurnal Dakwah: Media Komunikasi Dan Dakwah, 21(1), 111–135. https://doi.org/10.14421/JD.2112020.4
Adeni A. & Mudhofi M. (2022). How to communicate Islam via new media? Some lessons from the Quraish Shihab podcast. Inject, 7(2), 127–140.
Akmaliah, W. (2020). The demise of moderate Islam: New media, contestation, and reclaiming religious authorities. Indonesian Journal of Islam and Muslim Societies, 10(1), 1–24, https://doi.org/10.18326/ijims.v10i1.1-24
Anderson, J. (1999). "The Internet and Islam's new interpreters.” Dalam Eickleman, D.F. (Ed.). New Media in the Muslim World: The Emerging Public Sphere içinde. Bloomington: Indiana University Press.
Aziz, A. (2019). Ilmu dakwah. Prenada Media.
Al-Bayanuni. (1996). al-Madkhal ila Ilm al-Da’wah. Beirut.
Budiawan. (2020). New media and religious conversion out of Islam among celebrities in Indonesia. The Indonesian Journal of Southeast Asian Studies, 3(2), 189–199. https://doi.org/10.22146/ikat.v3i2.51048
Bunt, G. R. (2009). iMuslims: Rewiring the house of Islam. University of North Carolina Press.
Cormode, G., & Krishnamurthy, B. (2008). Key differences between Web 1.0 and Web 2.0. First Monday, 13(6). https://doi.org/10.5210/fm.v13i6.2125
Cheong, P. H., Fisher-Nielsen, P., Gelfgren, S., & Ess, C. (Eds.). (2012). Digital religion, social media and culture: Perspectives, practices and futures. Peter Lang Publishing.
Echchaibi, N. (2011). Voices of Islam: An online renaissance. New media and the Muslim world: The emerging public sphere içinde. Indiana University Press.
Hasmawati, F. & Hamandia, M.R. (2022). Trendsetter dakwah new media (media sosial). Wardah, 23(1), 122-132. https://doi.org/10.19109/wardah.v23i1.12950
Lister, M., Dovey, J., Giddings, S., Grant, I., & Kelly. K. (2003). New Media: a critical introduction. Routledge.
Naamy, N. (2023). Da'wah on new media and religious authorities in Indonesia. Jurnal Ilmu Dakwah, 43(1), 268-280. https://doi.org/10.21580/jid.v43.1.18307
Pabbajah M., Jubba, H., Widyanti, R.N., Iribaram, S. (2019). Internet of Religion: Islam and new media construction of religious movements in Indonesia. AICIS 2019, October 01-04, Jakarta, Indonesia.
Sardar, Z. (1993). Paper, printing and compact discs: the making and unmaking of Islamic culture. Media, Culture & Society, 15, 43–59.
Solihin, S.M. (2008). Islamic da’wah: Theory and practice. Kuala Lumpur: IIUM Press, Malaysia.
Syarif, Z., Hannan, A., & Sulaeman, M. (2023). New Media dan representasi budaya Islam populer di kalangan pendakwah muslim milenial di Indonesia. Jurnal Sosiologi Agama, 17(2), 257–256. https://doi.org/10.14421/jsa.2023.172-07
Zaidan, A. K. (2002). Ushul al-da’wah. Beirut.
Adeni Adeni
...