
Hanzala’ya Yapılan Müdahale: Uluslararası Sularda Sivil Bir İnisiyatifin Zorla Durdurulması
2025’te Özgürlük Filosu’nun Hanzala gemisi, İtalya’dan Gazze’ye insani yardım taşırken sabotajlara ve uluslararası sularda İsrail müdahalesine uğradı. 12 ülkeden aktivistler gözaltına alındı, şiddet gördü. Hukuka aykırı müdahale dayanışmayı bastırmaya çalışsa da küresel destek artarak sürüyor.
2025 yılında, Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından organize edilen bir sivil insani yardım girişimi kapsamında Hanzala isimli gemi, İtalya’dan hareket ederek Gazze’ye doğru yola çıkmıştır. Geminin temel amacı, Gazze Şeridi’ne yönelik süregelen ablukayı deniz yoluyla aşmak ve bölgeye insani yardım ulaştırmaktır. Bu çerçevede, 12 farklı ülkeden 21 gönüllü aktivist, gazeteci, sağlık çalışanı ve insan hakları savunucusu gemiye katılarak yolculuğa dahil olmuştur.
12 farklı ülkeden 21 gönüllü aktivist, gazeteci, sağlık çalışanı ve insan hakları savunucusu gemiye katılarak yolculuğa dahil olmuştur.
Hanzala sadece insani yardım malzemeleri taşımakla kalmamış; aynı zamanda küresel dayanışmanın, sivil direnişin ve uluslararası hukuka bağlılık çağrısının sembolü hâline gelmiştir. Gemide taşınan malzemeler arasında bebek maması, çocuk bezi, ilaç ve temel gıda maddeleri yer almaktadır. Katılımcılar; Amazon İşçi Sendikası’nın kurucusu Christian Smalls, insan hakları avukatı Huwaida Arraf, Yahudi-Amerikalı savaş karşıtı aktivistler, Avrupa Parlamentosu üyeleri ve Al Jazeera muhabirleri Mohamed El Bakkali ile Waad Al Musa gibi isimlerden oluşmaktadır.
Yolculuk Öncesi Sabotaj Girişimleri
Hanzala gemisi, seferine başlamadan önce iki ayrı sabotaj girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Yapılan teknik kontroller sonucunda, geminin pervane kısmına bilinçli olarak dolanmış ipler tespit edilmiştir. Eğer bu durum zamanında fark edilmeden motor çalıştırılsaydı, yüksek ihtimalle geminin aktarma organları ciddi şekilde zarar görecek ve gemi hareket edemez hale gelecekti.
İkinci sabotaj girişimi ise gemiye temin edilen kullanım suyuna yönelik olmuştur. Yapılan analizlerde, su deposuna sülfürik asit karıştırıldığı ortaya çıkmıştır. Bu durumun fark edilmemesi halinde hem mürettebat hem de gönüllüler ciddi cilt yanıklarıyla karşı karşıya kalabilir, hayati tehlike arz eden sonuçlar doğurabilirdi.
Bu girişimler, yalnızca bir gemiyi durdurmayı değil; aynı zamanda küresel dayanışmayı ve Filistin halkına ulaşacak insani yardımı engellemeyi hedefleyen saldırılar olarak değerlendirilmektedir.(1)
Uluslararası Sularda Müdahale
Tüm engellemelere rağmen yola çıkan Hanzala, 27 Temmuz 2025’te uluslararası sularda İsrail ordusu tarafından durdurulmuş ve gemiye müdahale edilmiştir.(2) Müdahale sırasında gemide herhangi bir silah, askeri personel veya yasa dışı unsur bulunmamaktadır. Ancak gemide bulunan tüm yolcular gözaltına alınmış, kamera sistemleri kapatılmış ve dış dünya ile bağlantı kesilmiştir.(3)
Bu olay, İsrail’in 2025 yılı içinde Özgürlük Filosu misyonlarına yaptığı üçüncü askeri müdahaledir. Daha önce mayıs ayında Vicdan isimli yardım gemisine Avrupa sularında düzenlenen saldırıda dört kişi yaralanmış, haziran ayında ise Madleen isimli başka bir gemi ele geçirilmiş ve mürettebatı alıkonulmuştur. Bu zincirleme müdahalelerin uluslararası toplum nezdinde yeterince gündeme getirilmemesi, hukukun siyasal güç karşısındaki kırılganlığını gözler önüne sermektedir.
Hukuki Boyutu ve İnsan Hakları İhlalleri
Uluslararası deniz hukukuna göre bir devlet, kendi karasularının dışında seyreden ve tehdit unsuru taşımayan sivil gemilere müdahale etme yetkisine sahip değildir. Özellikle bu gemiler yalnızca insani yardım taşıyorsa ve barışçıl amaçlarla hareket ediyorsa, bu müdahalenin meşruiyet temeli bulunmamaktadır. Bu bağlamda Hanzala gemisine yönelik gerçekleştirilen operasyon, uluslararası hukuk normları ve temel insan hakları ilkeleri açısından hiçbir şekilde meşru ve savunulabilir değildir. Söz konusu müdahale hem hukuki hem de etik bakımdan ciddi ihlaller içermekte ve uluslararası toplumun vicdanında derin yaralar açmaktadır.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, alıkonulan aktivistlerin ve gazetecilerin derhâl serbest bırakılması çağrısında bulunmuş; Koalisyon temsilcilerinden Ann Wright, gözaltına alınan kişilerin durumunun “keyfi, hukuksuz ve uluslararası hukuk normlarına aykırı” olduğunu belirtmiştir. Özellikle Christian Smalls’ın yaşadığı haksız şiddet dikkat çekicidir. Smalls, güvenlik güçleri tarafından yere yatırılarak boğulmaya çalışılmış, tekmelenmiş ve ciddi fiziksel şiddete maruz bırakılmıştır. Aktivistin boynunda ve sırtında gözle görülür izler oluştuğu ifade edilmektedir. Ayrıca Smalls’un avukatıyla görüşmesi esnasında altı polis memurunun çevrelerini sarması, yalnızca bireysel bir hak ihlaline değil, aynı zamanda savunma hakkına dönük sistematik bir baskıya işaret etmektedir.
Bu tür uygulamalar, temel insan haklarına ve uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. Smalls’un maruz kaldığı muamele, yalnızca bireysel bir saldırı değil; daha geniş ölçekte yürütülen bir bastırma politikasının yansımasıdır.(4)
Hanzala Gemisi’nin Sınırlı Görünürlüğü: Madleen ve Vicdan Gemisi Deneyimleriyle Karşılaştırma
Hanzala girişimi, insani yardımın sembolü olmasına rağmen kamuoyunda Madleen gemisi kadar geniş yankı bulmamıştır. Bu durum, daha önce yaşanan Vicdan gemisi deneyiminde olduğu gibi, sivil inisiyatiflerin görünürlüğü konusundaki farklılıkları gündeme getirmektedir.
Bunun birkaç nedeni bulunmaktadır:
- Medyatik Unsurların Eksikliği:
Madleen gemisinde tanınan siyasetçiler, aktivistler ve güçlü sosyal medya kampanyaları yer almış; bu durum uluslararası basının dikkatini daha yoğun şekilde çekmiştir. Hanzala’da önemli isimler bulunmasına rağmen, bu destek aynı ölçüde küresel bir medya ilgisine dönüşmemiştir.
- Gündem Çakışması:
Müdahale, aynı dönemde dünya kamuoyunun yoğun biçimde meşgul olduğu başka bölgesel krizlerle aynı zamana denk gelmiş, bu nedenle gündem etkisi görece sınırlı kalmıştır.
- Stratejik İletişimin Yoğun Gündemlere Denk Gelmesi:
Hanzala girişiminin öncesinde ve icrası sırasında yürütülen iletişim ve kampanya faaliyetleri, Madleen örneğine kıyasla daha sınırlı görünürlük üretmiş; özellikle sosyal medya mobilizasyonu ile sembolik dil kullanımı görece zayıf kalmıştır. Bu durum, büyük ölçüde İsrail–İran arasındaki çatışmanın küresel gündemi işgal etmesine bağlıdır.
- Vicdan Gemisi ile Benzerlik:
Vicdan Gemisi, risk düzeyi yüksek bir girişim olmasına karşın sınırlı medyatik görünürlük elde etmiştir. Bunun başlıca nedeni, ayrıldığı Tunus limanından itibaren yoğun bir kamuoyu kampanyası yürütmek yerine, düşük profilli bir iletişim stratejisinin benimsenerek görünürlüğün Malta çıkışı sonrasına ertelenmesidir. Mobilizasyonun başlamasına bir gün kala, mezkur geminin Malta Limanı’na yanaşarak aktivistleri kabul etmesi planlanırken, İsrail’in insansız hava aracı saldırısı gerçekleşmiştir.
Dolayısıyla, Hanzala’nın insani boyutu ve hukuksuz bir müdahaleye maruz kalması ne kadar değerli ve önemli olsa da yeterince gündem olmamasının nedenleri; iletişim stratejilerinin, küresel aktörlerin katılımının ve uluslararası medyanın ilgisinin belirleyici olduğunu göstermektedir.
Sonuç
Hanzala gemisine yönelik müdahale, yalnızca Filistin halkına yönelik insani yardım girişimlerinin engellenmesi değil; aynı zamanda uluslararası dayanışma hareketlerinin bastırılması anlamına gelmektedir. Geminin taşıdığı yardım malzemeleri kadar, taşıdığı umut, dayanışma mesajı ve insan hakları vurgusu da hedef alınmıştır. Ancak söz konusu müdahale, dayanışma çabalarının sona ermesine değil; bilakis daha görünür ve yaygın hâle gelmesine neden olmaktadır.
Hanzala, yalnızca bir gemi değil; insan onurunun, sınır tanımayan insani sorumluluğun ve barışçıl direnişin sembolüdür. Yaşanan bu hadiseler Özgürlük Filosu Koalisyonu'nu yıldırmamış, aksine Gazze'deki insanlık dışı ablukayı kırma kararlılığını daha da artırmıştır. Bu defa kurulan uluslararası Global Sumud Flotilla koalisyonuyla birçok farklı ülkeden insanın desteğiyle, 44 farklı yat, tekne ve gemiyle Eylül 2025 itibariyle Akdeniz'e açılma süreciyle ilgili hazırlıklarını sürdürmektedir.(4)
KAYNAKÇA:
1- Milat, (2025,22 Temmuz). “Hanzala Gemisi'ne alçak sabotaj”https://www.milatgazetesi.com/hanzala-gemisine-alcak-sabotaj
2-Anadolu Ajansı, (2025, 27 Temmuz) “Gazze'ye yardım için yola çıkan Hanzala gemisine İsrail'in müdahalesinin başladığı duyuruldu” https://www.aa.com.tr/tr/dunya/gazzeye-yardim-icin-yola-cikan-hanzala-gemisine-israilin-mudahalesinin-basladigi-duyuruldu/3643102
3-Freedom Flotilla Coalition, (2025, 26 Temmuz). “Israeli Military Attacks Handala in International Waters” https://freedomflotilla.org/2025/07/26/israeli-military-attacks-handala-in-international-waters/
4- Anadolu Ajansı, (2025, 29 Temmuz). “İsrail'in alıkoyduğu Hanzala gemisi aktivistlerinden Smalls'un gözaltında şiddet gördüğü duyuruldu” https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilin-alikoydugu-hanzala-gemisi-aktivistlerinden-smallsun-gozaltinda-siddet-gordugu-duyuruldu/3645004
5- Anadolu Ajansı, (2025, 11 Ağustos). “Küresel Sumud Filosu, Gazze'ye onlarca gemiyle gıda ve insani yardım götürmeye hazırlanıyor”
Bedirhan Güneş
Kırşehirli olup İstanbul’da yaşamaktadır. Sosyal Bilimler Lisesi mezunu olan Güneş, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğrenimine devam etmektedir. Aynı zamanda Hüdâyî Vakfı’nda medrese eğitimi almış ve Ürdün’de dokuz ay süreyle Arapça dil ...