İsrail’in Yargılanması ve Mevcut Uluslararası Hukuki Vaziyet
Fotoğraf: Michel Porro
Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail Aleyhine Soykırım Davasının Güney Afrika Tarafından Açılmasının Hukuki Dayanakları
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin (1948 Sözleşmesi) görevli ve yetkili yargı yerine ilişkin dokuzuncu maddesine dayanarak Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail’e karşı açtığı davada UAD, 26 Ocak 2024 tarihinde, 11-12 Ocak 2024 tarihlerinde gerçekleşen ilk duruşmalardan 14 gün sonra, acil ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin ara kararını açıkladı. 1948 Sözleşmesi’nin anılan dokuzuncu maddesine göre, sözleşmeci devletler arasında 1948 Sözleşmesi’nin yorumlanması, uygulanması veya yerine getirilmesi ve ayrıca soykırım fiillerinden veya 1948 Sözleşmesi’nin üçüncü maddesinde belirtilen fiillerin herhangi birinden bir devletin sorumluluğuyla ilgili olarak çıkan uyuşmazlıklar, uyuşmazlığın taraflarından birinin talebi üzerine UAD önüne götürülebilir.
1948 Sözleşmesi’nin ikinci maddesine göre ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir gruba mensup olanların öldürülmesi; grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi; grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek; grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak; gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek gibi fiillerinden herhangi biri 1948 Sözleşmesi bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenirse, soykırım suçunu oluşturur.
Anılan sözleşmenin üçüncü maddesine göre ise soykırım suçu işlemek; soykırıma iş birliği yapmak; soykırımı doğrudan ve aleni surette kışkırtmak; soykırıma teşebbüs etmek; soykırıma iştirak etmek; eylemleri cezalandırılacak eylemlerdir ve bunları işleyen gerçek kişiler 1948 Sözleşmesi’nin dördüncü maddesi uyarınca cezalandırılır. UAD’da açılan davada ise, davalı devlet, kendisine isnat edilen ve soykırım teşkil eden uluslararası haksız fiil nedeniyle uluslararası sorumluluğu bakımından yargılanır. Gerçek kişileri (diğer bir ifadeyle insanları), belirtilen suçlardan ötürü yargılamakla yetkili ve görevli mahkeme ise Uluslararası Ceza Mahkemesidir (UCM). UAD’da uluslararası haksız fiil nedeniyle devletin uluslararası sorumluluğu bakımından devlet yargılanır. UCM’de insanlar uluslararası ceza sorumluluğu bakımından yargılanır.
Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davası.
Devletlerin uluslararası haksız fiilden kaynaklanan uluslararası yükümlülüklerin bir kısmı uluslararası hukukun emredici kurallarındandır. Bu gibi kurallara uluslararası hukukta jus cogens normlar da denir. Bu kuralların mevcudiyeti Viyana Antlaşmalar Hukuku Konvansiyonunda da teyit edilmiştir. Jus cogens normlar, devletlerin uluslararası topluluğunun, kendisinden hiçbir surette sapmaya müsaade edilmeyen ve ancak aynı nitelikte olan daha sonraki bir uluslararası genel hukuk normu ile değiştirilebilecek uluslararası hukukun emredici kurallarıdır. Soykırım yasağı getiren kural böyle bir jus cogens kuraldır.
Uluslararası hukukun emredici kurallarından kaynaklanan uluslararası yükümlülükler, her devletin her devlete karşı ileri sürebileceği, erga omnes de denilen yükümlülüklerdir. Erga omnes yükümlükleri her devlet, her devlete karşı dermeyan edebilir. Erga omnes bir yükümlülüğün ihlalinden kaynaklanan uluslararası sorumluluk, BM A/RES/56/83 Belgesi’negöre, her devlet tarafından, ihlalde bulunan devletin uluslararası sorumluluğu doğrultusunda ileri sürebilir bir sorumluluktur.[1]
Güney Afrika’nın, İsrail aleyhine UAD’da yaptığı başvuru bir jus cogens kuraldan kaynaklanan erga omnes bir yükümlülüğün ağır ve ciddi ihlalinden kaynaklanan ve 1948 Sözleşmesi’nin 9’uncu maddesinin UAD’ı otomatik olarak görevli ve yetkili kılmasından kaynaklanan bir başvurudur. Buradaki otomatik yetki uyarınca İsrail’in UAD’ın yargı yetkisini kabul etmesini gerektiren olağan bir durum yoktur. 1948 Sözleşmesi’nin olağanüstü otomatik yetkiye ilişkin 9’uncu maddesi Güney Afrika’ya başvuruda bulunma olanağını vermiştir.
Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail Aleyhine Açılan Soykırım Davasındaki Acil İhtiyati Tedbirler
UAD, 26 Ocak ara kararında İsrail Devleti’ne yönelik şu kararları almıştır:
- 1948 Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca Gazze’deki Filistinlilere karşı 1948 Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde soykırım olarak düzenlenen, bir toplumsal grubun üyelerinin öldürülmesi, grubun üyelerine ciddi bedensel ve zihinsel zarar verilmesi, grubun tamamının veya bir kısmının yok olmasına imkân verecek şekilde hayat şartlarının kötüleştirilmesi, grup içinde doğumların engellenmesi fiillerinin işlenmesini önlemek
- Askerî birliklerinin ve kendisine bağlı askeri grupların bir önceki maddede yer alan fiilleri gerçekleştirmesini engellemek
- Filistinlilere yönelik doğrudan ve aleni soykırım kışkırtıcılığı ve çağrısı yapanları engellemek ve cezalandırmak
- Gazze’ye Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı olumsuz yaşam koşullarının giderilmesi için acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın ulaştırılmasını sağlamak
- Gazze Şeridi’ndeki Filistinli grup üyelerine karşı 1948 Sözleşmesi’nin ihlali niteliğinde olduğu iddia edilen fiillere ilişkin delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için tüm gerekli tedbirleri derhal ve etkili bir şekilde almak
Bu ara kararda Güney Afrika devletinin başvurusunun reddedilmemesi ve belirtilen önlemlere hükmedilmesi soykırım tehlikesinin mevcudiyetinin UAD tarafından reddedilmediği anlamına gelmektedir. Ara kararda UAD sadece acil ihtiyati tedbirlere ilişkin hükmünü açıklarken soykırımın varlığına ilişkin kararını davanın sonunda açıklayacaktır.
Bu ara kararda Güney Afrika devletinin başvurusunun reddedilmemesi ve belirtilen önlemlere hükmedilmesi soykırım tehlikesinin mevcudiyetinin UAD tarafından reddedilmediği anlamına gelmektedir.
Uluslararası Ceza Sorumluluğu ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Görev ve Yetkisi
Uluslararası hukukta işlenen fiillerden ötürü iki tür sorumluluk vardır. Bunlardan ilki devletlerin uluslararası haksız fiilden ötürü uluslararası sorumluluğudur. Bunda, 1948 Sözleşmesi’ne aykırı uluslararası haksız fiillerden ötürü Güney Afrika Devleti’nin İsrail Devleti aleyhine yaptığı başvuruda olduğu gibi, görevli uluslararası mahkeme Uluslararası Adalet Divanı’dır. Burada yapılan yargılama bir ceza yargılaması değil fakat sorumluluğun ve eski hâle iade, tazminat ve tarziye gibi onarım türlerinin belirlendiği bir yargılamadır; esasen uluslararası hukukta devletlerin ceza sorumluluğu yoktur fakat uluslararası haksız fiilden ötürü, ceza sorumluluğu niteliğinde olmayan, uluslararası sorumlulukları vardır. Uluslararası hukukta işlenen fiillerden ötürü ikinci tür sorumluluk uluslararası suçlardan ötürü gerçek kişilerin, başka ifadeyle insanların uluslararası ceza sorumluluklarıdır. Bu noktada görevli uluslararası mahkeme Uluslararası Ceza Mahkemesi’dir. Burada uluslararası suçlardan ötürü insanlar yargılanır. İsrail devleti uluslararası sorumluluğundan ötürü Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanırken, İsrail devlet yetkilisi cumhurbaşkanı, başbakan, dışişleri bakanı, bakanlar, siyasetçiler, askerler gibi insanları işledikleri uluslararası suçlardan ötürü yargılamakla görevli ve yetkili mahkeme UCM’dir. Nitekim UCM kendisinin, işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen uluslararası suçlardan ötürü yargılama yapmaya görevli ve yetkili olduğuna 2021 yılında karar vermiştir.
UCM kendisinin, işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen uluslararası suçlardan ötürü yargılama yapmaya görevli ve yetkili olduğuna 2021 yılında karar vermiştir.
22 Mayıs 2018 tarihinde Filistin Devleti hükümeti, UCM’ye başvuruda bulunmuştur. Bu başvuru Filistin’in İsrail uyruklu sivil ve askerlerin işlediği insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıyla ilgili Mahkeme’ye yaptığı dördüncü başvurudur. Ancak üç yıl sonra, UCM savcısının sevkiyle UCM Ön Yargılama Dairesi tarafından 5 Şubat 2021’de verilen kararda, Filistin tarafının başvurusunda sözü geçen topraklarda UCM’nin yargılama yapmaya yetkili olduğuna hükmedilmiştir. Belirtilen kararda, UCM Roma Statüsü’ne taraf devlet olması nedeniyle, RS madde 12/2-a kapsamında devlet olarak kabul edilen ve kendi kaderini tayin hakkına sahip olan Filistin’de UCM’nin yargılama yetkisinin olduğuna karar verilmiştir. İsrail devlet yetkilileri aleyhine UCM savcılığına 7 Ekim 2023 tarihinden beri Gazze’de işlenen çok ağır ve ciddi uluslararası suçlar hakkında delilleriyle birlikte sunulan birçok suç duyurusunda ve başvuruda bulunulmuştur. Anılan suçlar Roma Statüsü’nde suç olarak düzenlenen soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçudur. UCM’de belirtilen suçlardan ötürü İsrail devlet yetkilileri aleyhine UCM savcılığı tarafından açılmış bir dava henüz bulunmamaktadır fakat devam eden soruşturma mevcuttur.
İsrail devlet yetkilileri aleyhine UCM savcılığına 7 Ekim 2023 tarihinden beri Gazze’de işlenen çok ağır ve ciddi uluslararası suçlar hakkında delilleriyle birlikte sunulan birçok suç duyurusunda ve başvuruda bulunulmuştur.
Devletlerin uluslararası sorumluluğundaki yerleşik isnat kuralına göre; 1. Uluslararası hukuka göre, bir organ ister yasamaya, yürütmeye, yargıya ilişkin ya da ister başkaca işlevleri yerine getiriyor olsun, bunun devlet örgütlenmesi içindeki durumu ne olursa olsun, ister merkezî idare içinde, ister bir yerel idare niteliğinde olsun, bütün devlet organlarının davranışları devletin bir fiili olarak kabul edilir; 2. Organ, iç hukuka göre bu statüye sahip her kişi ya da birimi kapsar.[2] Demek ki UAD ara kararında mevcudiyeti reddedilmeyen soykırım tehlikesini fiilleriyle yaratan insanlar vardır. Çünkü anılan isnat kuralında, devlet sorumluluğunda devlete isnat edilen fiilleri işleyenlerin kişiler yani insanlar olduğu belirtilmektedir. Öyleyse bu kişileri teşkil eden İsrail devlet yetkilisi insanların da UCM’de yargılanmaları gerekmektedir.
Kaynakça
[1] Hakkı Hakan Erkiner, Devletin Haksız Fiilden Kaynaklanan Uluslararası Sorumluluğu, Seçkin, Ankara, İkinci Baskı, 2023, s. 273; United Nations A/Res/56/83, Responsibility of States for internationally wrongful acts, article 4 için bkz. s. 287; Nations Unies A/Res/56/83, Responsabilité de l’État pour fait internationalement illicite, article 4 için bkz. s. 301.
[2] Hakkı Hakan Erkiner, Devletin Haksız Fiilden Kaynaklanan Uluslararası Sorumluluğu, s. 264; United Nations A/Res/56/83, Responsibility of States for internationally wrongful acts, article 4 için bkz. s. 277; Nations Unies A/Res/56/83, Responsabilité de l’État pour fait internationalement illicite, article 4 için bkz. s. 291.
Hakkı Hakan Erkiner
Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi...