Pakistan ve Malezya’nın İslami Finans Yaklaşımları
İslami finans, modern biçimiyle yirminci yüzyılın ortalarında yolculuğuna başlamıştır. Birçok ülke 1980’lerin başlarında, geleneksel sisteme daha iyi bir alternatif bulma umuduyla yeni bankacılık ve finansman sistemi benimsemiştir. Malezya ve Pakistan da bu alternatif arayışında istisna değildir. Bu makale, finansmanın doğal olarak daha sağlam ve güvenli bir finansal arabuluculuk beklediğini ve finansal kapsayıcılığa, yoksulluğun azaltılmasına ve ekonomik kalkınma ve büyümeye önemli ölçüde katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurarak her iki ülkenin mevcut İslami finans yaklaşımlarını tartışmaya çalışmaktadır.
Malezya, İslami finansta küresel lider olarak kabul edilmektedir. Malezya’nın İslami finans ekosisteminin genişliği ve derinliği dünyanın en iyileri arasındadır. Ülke, İslami bankacılık hizmetlerinin geliştirilmesinde öncü ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir (Afidah&Loong, 2020; Dünya Bankası Grubu, 2020). İslami bankacılık, İslami sermaye piyasası ve tekafül (İslami sigorta) içermekte olan Malezya İslami finans sektörü son on yılda istikrarlı ve olumlu bir şekilde büyümektedir. Beş tam teşekküllü İslami banka ve on bir İslami iştirak kitleye bankacılık hizmeti vermektedir (Hussain Qureshi & Hussain, 2020). 2008-2009 durgunluk döneminde sektörün bu alanda büyümesi önemli olmuş, bu durum da sektörün esnek doğasını göstermiştir. Hatta 2020’deki pandemi döneminde İslami finansmanın bankacılık sistemindeki payı 2019 sonunda %35’ten %37’ye ulaşmıştır (Parker, 2021). Bulgular, Malezya İslami finans sektörünün, durgunluk dönemlerinde gösterdiği gibi bu pandemi döneminde bile Malezya ekonomisinin toparlanmasına yardımcı olabileceğini ve finansmanını genişletebildiğini göstermiştir.
Her ne kadar Malezya ve Pakistan benzer dönemde İslami bankacılık yolculuğuna başlamış olsalar da, Pakistan’ın İslami bankacılık faaliyetleri, Federal Şeriat Mahkemesi tarafından kararlaştırılan şeriat yasalarına uyulmaması nedeniyle yavaşlamaktadır (State Bank of Pakistan, 2012). Bununla birlikte, Pakistan’daki İslami bankacılık son beş yılda oldukça iyi durumdadır. Pakistan Devlet Bankası’nın yayımladığı bir habere göre İslami bankacılık mevduatları 2020 mali yılında %27,8 büyüme ve mevcutlarda ise %30 ilerleme göstermiştir. Aynı sektörün finansmanı da COVID-19 pandemisinin olumsuz etkisine rağmen %16 büyüme göstermiş ve toplam pazar payı da %16 olmuştur (İbrahim, 2020; Latif, 2021). Halihazırda geleneksel bankacıların aynası olan altı tam teşekküllü İslami banka ve on yedi İslami bankacılık Pakistan halkına İslami bankacılık hizmetleri sunmaktadır (Alharthi et al., 2021). İslami bankacılık ve finans şu anki durumda çok iyi gidiyor olsa da sektör, çeşitli hükümetlerin buna ilgi göstermemesi ve İslami bankacılığın sosyal ve etik konumundan sapması nedeniyle olması gereken hızda gelişememiştir (Fazl-E-Haider, 2020; Zafar & Süleyman, 2020). Pakistan’da İslami finans hizmetleri; İslami bankalar, mikro finans bankaları, İslami yatırım fonları, mudarabalar, tekafül şirketleri ve İslami GYO’lardan oluşmaktadır. Pakistan Devlet Bankası (SBP), İslami bankalardan ve mikro finans bankalarından sorumludur ve geri kalan İslami finans kurumları Pakistan Güvenlik ve Borsa Komisyonu (SECP) altında faaliyet göstermektedir (Ibrahim, 2020).
Malezya’nın iyi tasarlanmış ve gelişmiş bir İslami finans sistemi ile Asya’da en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olarak tanınması bir mucize değildir. Hükümetlerin olumlu tutumu, ülkenin merkez bankası Bank Negara Malaysia’nın (BNM), 2013 kapsamlı İslami Finansal Hizmetler Yasası’nın (IFSA 2013) açılışı ve iki kademeli Şeriat yönetişim çerçevesinin getirilmesi başarıya katkıda bulunmuştur. Merkez bankası düzeyindeki Şeriat Danışma Konseyi ve bireysel banka düzeyindeki Şeriat Komitesi, İslami finans kurumlarının operasyonel faaliyetlerini şeriat kararlarına uygun olarak yönetmenin yanı sıra ürün ve araçları gözden geçirmek ve onaylamak için önemli bir rol oynamaktadır (Bank Negara Malaysia, 2019; Chowdhury&Fahim, 2015). Benzer şekilde, Pakistan’daki Şeriat yönetişim sistemi, dünya çapında ve Malezya’da bulunan İslami finans için düzenleyici standartlar belirleyen ve tavsiye eden İslami Finansal Hizmet Kurulu (IFSB) yönergeleriyle uyumludur ve Malezya’dakine paraleldir (Bank Negara Malaysia, 2019; Chowdhury & Fahim, 2015). Bu nedenle Pakistan’da merkez bankası ve bireysel banka düzeyinde Şeriat yönetişim konularını ele almak için şeriat kurulu bulunmaktadır (Zafar & Sulaiman, 2020).
Pakistan’a hâkim finansman şekli; katılımcı, ticari, borca dayalı ve diğerleri adı altında dört modele ayrılmıştır. Eşit katılım, Mudaraba, Muşaraka ve Muharakah katılımcı modeli temsil eder. Ijarah, Murabaha, Musavama, bai Salam, Istisna, Teverruk hepsi ticari modelleri temsil eder. Karz-ı Hasen borca dayalı bir modeldir ve yatırım vekaleti, Kafalah gibi modeller başka bir kategoriye girer. Malezya’da finansman yöntemleri Pakistan’daki yöntemlere benzerdir. İki ülke arasındaki tek fark, yatırım yöntemlerinin öz sermayeye dayalı, borca dayalı ve hibrit olmak üzere üç kategoriye ayrılmasıdır (Hussain Qureshi & Hussain, 2020; Zafar & Sulaiman, 2020)
Malezya, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine (Sustainable Development Goals) ulaşmaya odaklanmıştır. Malezya hükümeti, Malezya Ulusal Bankası ve Malezya Güvenlik Komisyonu (Security Commission Malaysia) ile işbirliği içinde sürdürülebilirlik, çevresel, sosyal ve yönetişim (environmental, social and governance) ilkelerini ve sosyal açıdan sorumlu yatırımlar (socially responsible investments) gündemini zorlamıştır. Sosyal açıdan sorumlu yatırımlar (SRI) sukuk ve tahvil ihracı yoluyla daha fazla şirkete yeşil, sosyal ve sürdürülebilirlik projelerini finanse etme konusunda ilham vermek için Malezya Güvenlik Konseyi (SRI), Yeşil SRI Sukuk Hibe Programını Ocak 2021’e kadar uzatmıştır. İslami sermaye piyasası kolaylaştırıcı bir SRI ekosistemi oluşturmada büyük rol oynamaktadır (Parker, 2021). Fintech tabanlı İslami Finans, Malezya’nın lider olduğu bir başka alandır (Salim et al., 2020). Diğer yandan finansal katılım konusunda da Malezya dünyada lider konumdadır (World Bank Group, 2020). Malezya, İslami bankacılık ve finansal katılım konusunda birçok zorluk yaşamasına rağmen, bu zorluklara makul çözümler sunuyor görünmektedir (Nisar, 2020).
Son zamanlarda, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine (SDG’ler) ulaşmak birçok hükümet için ana gündem maddesi olmuş ve bu hedefler 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiştir (United Nations, 2015). Kavramın özgünlüğü, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilirlik hareketleri özelliğinde yatmaktadır (United Nations, 1987). Sürdürülebilirliği sağlamak için işletmelerde SDG uygulamaları hayata geçirilmiştir. İlginçtir ki, İslami bankacılık ve finans ve sürdürülebilir kalkınma kavramları benzer zamanlarda tanıtılmış ve her ikisi de benzer ideolojileri paylaşmıştır. Örneğin, İslami finansta kumar, alkol, silah, tütün, insan kaçakçılığı ve pornografi yasaklanmış ve bunların tümü de SDG ilkelerinin dışında yer almıştır. Arsalaan Oz Ahmed’e göre, “BM, 2015’te 1400 yıl önce gelen İslami Finans’ta bulunanlara yönelik istisnaların bir listesini çıkarmıştır”- (Wright, 2021). Bu yasaklı liste SDG ile İslami Finans arasında ortak bir zemindir. Araştırmacılar, İslami bankalardaki SDG’lerin, İslami finansın yasaklanmasıyla yakından ilişkili olan inanç temelli ilkeleriyle ilişkili olduğunu bulmuşlardır (Razinah et al., 2019).
Dünya, COVID-19 pandemisinin getirdiği olumsuzluklarla mücadele etmektedir. Bunun yanı sıra pandeminin getirdiği olumlu kısım ise, her şeyin (iş, çalışma, alışveriş, yemek servisi vb.) çevrimiçi hale gelmesi ve dijitalleşmesi ile dünyanın teknolojiye bağımlı hale gelmesidir. Pandemin getirdiklerine bakıldığında ise İslami fintech’in gelişiminin artık her zamankinden daha önemli olduğu gözükmüştür (Salim et al., 2020). Bununla birlikte Malezya, İslami finans merkezi olarak konumunu güçlendirebildiği için büyük bir avantaja sahiptir. Bu nedenle İslami finans temelli fintech, pandemi kaynaklı kayıpların azaltılmasında büyük rol oynayabilir. Kısa vadeli zekât, orta vadeli ticaret finansmanı ve uzun vadeli enstrüman olarak ise sukuk ve vakıf gibi mevcut pandemi durumunu ele almak için çeşitli İslami yaklaşımlar kullanılabilir (Rehman, 2020). Ayrıca İslami bankalar, toplumu güçlendirmek ve bireyleri ve devlet kurumlarını pandemide ortaya çıkan ahlaki ve finansal bozukluklardan kurtulmaya teşvik etmek için Sadaka, Öşür, Miras, Hibe, Fitre, Kefaret ve Karz-ı Hasen gibi diğer sosyo-ekonomik araçları kullanabilir (Shahzad et al., 2021).
Sonuç olarak, bulgular Pakistan ve Malezya’da İslami bankacılığın büyümesindeki temel faktörün din olduğunu ortaya koymuştur. Malezya ve Pakistan’ın geleneksel ve İslami olmak üzere ikili bir finansal sistemi vardır ve bu her iki sistemde ülkenin reel ekonomisini etkilemiştir. Ancak İslami bankaların mevduat ve finansman özelliği, Malezya Ekonomisinin büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur (Gani & Bahari, 2021). İslami finansın gelişimi, ekonomik büyümeyi artıran iyi geliştirilmiş bir düzenleyici çerçeve tarafından desteklenmektedir. BNM (Malezya Merkez Bankası) başkanına göre, düzenleyici destek Malezya’nın SRI ekosisteminin gelişiminde çok önemli bir rol oynamıştır (Shamsiah, 2021). Hatta yapılan bir çalışmada, İslami finansın büyümesindeki itici gücün etkilerinin IFSA (İslami Finansal Hizmetler Yasası) 2013 öncesi dönemden, IFSA 2013 sonrası döneme kadar geliştiğini ampirik olarak kanıtlamıştır. Bu nedenle, İslami bankacılık ve finans hizmetlerini uygulamak isteyen bir ülke, öncelikle ülkede lehine bir karar veya kanun çıkarmalıdır. Bundan sonra, Malezya ve Pakistan gibi İslami finansal ürün ve hizmetlerin yürütülmesinde herhangi bir yanlış anlama ve manipülasyondan kaçınmak için iki katmanlı şeriat yönetişim çerçevesinin belirlenmesi esastır.
Teslima Julia
Taslima Julia, İslam İktisadı Araştırma Merkezi’nde (İKAM) Misafir Araştırmacı olarak çalışmaktadır. Bangladeş'in farklı özel üniversitelerinde sekiz buçuk yıldan fazla öğretim görevlilik tecrübesine sahiptir. Green University of Bangladeş'te iki buç...