
Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu: Vicdan Gemisi ve Madleen
Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2008’den bu yana Gazze’deki ablukayı deniz yoluyla kırmak için filolar düzenlemektedir. Koalisyonun son girişimlerinden Vicdan Gemisi, 150 gün süren liman direnişinin ardından Akdeniz’e açılmış, ancak İsrail’in drone saldırısıyla ağır hasar almıştır. Madleen Gemisi ise İtalya’dan yola çıkmış, uluslararası sularda İsrail baskınına uğramıştır. Her iki gemi Gazze’ye ulaşamasa da, yaşananlar İsrail’in hukuksuz uygulamalarını uluslararası kamuoyuna taşımış, ablukanın insanlık dışı boyutunu görünür kılmıştır.
Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze’deki insanlık dışı ablukayı kaldırmak ve İsrail’in işgalini sonlandırmak amacıyla hareket eden uluslararası bir çatı platformdur. Koalisyon, 12 ülkeden paydaş kurumu ve birçok farklı ülkeden bireysel aktivisti bünyesinde barındırmaktadır. Bu paydaş ülkeler; Türkiye, Güney Afrika, Malezya, Avustralya, Yeni Zelanda, Almanya, Norveç, İspanya, İsveç, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya’dır.[1]
Koalisyon, söz konusu ülkelerdeki kampanya toplulukları, platformlar ve resmi STK’lar ile iş birliği içerisinde, Gazze’deki insanlık dışı ablukayı denizden kırmak üzere 2008 yılından beri filolar organize etmektedir. Bu filolardan bazıları Gazze kıyılarına ulaşabilse de bazıları İsrail’in acımasız saldırılarına uğramıştır. Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonunun Akdeniz’e açıldığı filo organizasyonlarından bazıları tarihlerine göre şu şekilde sıralanabilir:
• Özgür Gazze Hareketi: 23 Ağustos 2008’de Liberty ve Özgür Gazze adlı iki gemiyle yola çıkan toplam 44 aktivist, Gazze’ye ulaşmayı başardılar. Götürdükleri tıbbi malzemeleri Gazze halkına ulaştıran aktivistler, 6 gün boyunca Gazze’deki hastane ve okulları ziyaret ettiler.[2]
• Mavi Marmara: 31 Mayıs 2010’da yola çıkan ve 6 gemiden oluşan insani yardım filosunda 36 ülkeden 700'den fazla kişi bulunuyordu. Ancak Mavi Marmara gemisi, Akdeniz açıklarında İsrail ordusunun saldırısına uğradı ve ablukayı kırmada başarılı olamadı. Gemide bulunan 10 aktivist İsrail saldırısında hayatını kaybederken, diğer katılımcılar İsrail’de gözaltına alındı ve işkenceye maruz bırakıldı. Gemi, her ne kadar Gazze kıyılarına ulaşamayıp fiziksel olarak ablukayı kıramasa da İsrail’in uluslararası mahkemelerde yargılanması, uluslararası toplumda itibar ve güç kaybetmesine sebep oldu.[3]
• Özgürlük Filosu III: Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2015’te Marianne (İsveç), Juliano (Yunanistan, Korfu Adası), Agios Nikolaos (Yunanistan, Atina) gemileriyle tekrardan ablukayı kırmak üzere yola çıkmayı hedeflemişti. Ancak Juliano gemisinin sabotaja uğraması ve Agios Nikolaos gemisinin teknik sorunlar yaşaması sebebiyle yalnızca Marianne gemisiyle Gazze’ye yaklaşabildi. Fakat bu gemi de 29 Haziran tarihinde İsrail’in baskınına uğradı, gemideki aktivistler gözaltına alınarak Givon hapishanesinde bir müddet kaldıktan sonra sınır dışı edildi. Bu filoya sonradan dahil olan Juliano II, Rachel ve Vittorio; bu olay sonrası denize limanlarına dönmek zorunda kaldı.[4]
• Akdeniz, Anadolu, Vicdan, Handala ve Madleen Gemileri: İsrail’in 7 Ekim 2023’de şiddetini artırdığı soykırımdan bir yıl sonra, Koalisyon, Nisan 2024’te Akdeniz’e açılarak yaşanan soykırıma karşı kamuoyu oluşturmak ve Gazze’deki ablukayı kırmak üzere yeni bir deniz filosu kampanyası başlattı. Oluşturulacak bu filo için Türkiye’den Akdeniz, Vicdan ve Anadolu isminde üç gemi, Norveç’ten Handala isimli bir gemi hazırlandı. Planlara göre, bu gemiler Akdeniz’e açılacak, açıklarda Handala ile birleşecek ve sonrasında rotasını Gazze’ye çevirecekti. Fakat Akdeniz gemisi, denize açılacağını ilan ettikten hemen 1 gün sonra, bayrak devleti olan Palau tarafından bayrağının iptal edilmesi sonucu bayraksız kaldı ve denize açılamadı. Anadolu isimli yük gemisi bu süreçte devlet kurumlarıyla da iş birliği içerisinde Mısır’a ve Ürdün’e insani yardım malzemeleri ulaştırma vazifesine devam etti. Bu süreçte denize açılan Handala gemisi uğradığı sabotaj sonucu yaşadığı teknik arızalardan dolayı geri dönmek zorunda kalırken, Vicdan gemisi ise Türkiye yetkili makamlarının limandan çıkış izni vermemesi nedeniyle uzun süre engellendi. Fakat geminin resmi sahibi olan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, Haydarpaşa Limanı C Kapısı’nda, yetkililer üzerinde baskı kurmak ve Vicdan gemisinin limandan ayrılması için izin vermesi için “Özgürlük Nöbeti” adı altında bir eylem başlattı. 150 gün süren bu eylemin sonunda yetkili makamlar, geminin limandan ayrılmasına izin verdi. Daha sonra Vicdan gemisi, ilk durağı olan Tunus’a hareket etti, burada bekleyen aktivistleri de gemiye alarak Akdeniz’e açıldı.
Vicdan Gemisi
Bu bağlamda, diğer gemilere göre daha farklı bir durumla karşılaşan Vicdan gemisi özel olarak ele alınmalıdır. Nisan 2024’te Türkiye’den hazırlanan gemilerden biri olan Vicdan gemisinin bayrak devleti, Gine Bissau’dur. Akdeniz ve Anadolu gemileriyle aynı dönemde satın alınan bu gemi; Akdeniz gemisinin bayrağının düşürülmesi, Anadolu gemisinin ise yük gemisi olması sebebiyle Akdeniz’e açılamamasından sonra, Koalisyon’un ablukayı kırma misyonu için tek seçenek haline geldi. Bundan hareketle Türkiye’den yola çıkmayı planlayan Vicdan Gemisi, Haydarpaşa Limanı’nın bağlı olduğu Liman Başkanlığının geminin limandan çıkış izin evrağını vermemesi sebebiyle misyonu için denize açılamadı. Yaşadığı bu hukuksuzluk karşısında geminin resmi sahibi olan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, Liman Başkanlığına giderek iznin verilmemesine dair soru önergesi içeren dilekçe teslim etmek istedi fakat yetkili makamlar bu dilekçeyi kabul etmedi. Dilekçenin kabul edilmemesi yasalara aykırı bir durum olduğu için dernek yetkilileri bu defa zabıt memurlarıyla Liman Başkanlığı’na giderek başkanlıkta bulunan yetkililere dilekçenin kabul edilmesine dair yasal gereklilik ifade etti ve böylelikle dilekçe kabul edildi. Fakat uzun bir zaman dilekçeye cevap alınamadığı için, dernek yetkilileri hukuk arayışını sokağa taşıdı: Haydarpaşa Limanı C Kapısı önünde limanın kapısını kapatarak eyleme başlayan aktivistler, 150 gün boyunca limanın önünde kalarak gemi için verilecek limandan çıkış evrağını beklediler. 150 günlük eylem sonunda geminin limandan çıkış evrağı verilmesiyle artık Vicdan gemisinin limandan ayrılması için ortada bir engel kalmadı.
Gemi Haydarpaşa Limanı’ndan hareket ederek Tunus limanına yanaştı. Tunus’ta 6 kişilik gemi mürettebatı ve Türk aktivist gemiye bindi. Gemi 28 Nisan’da Malta Adası'na varacak şekilde Tunus’tan hareket etti. Malta Adası'nda ise Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Avrupa sürecini yürüten Avrupalı kurum ve aktivistler gemiye dahil edilecek, sonrasında rota Gazze’ye çevrilecekti. Fakat 1 Mayıs’ta gece saatlerine doğru Malta açıklarına varan Vicdan gemisi, 2 Mayıs sabahı limana yanaşarak Avrupalı aktivistleri almayı planladığı günün gecesinde, saat 00:23’te, gemiye İsrail tarafından iki adet dronelu saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırı sonucunda geminin burun kısmında dev oyuklar oluştu, yangın çıktı ve geminin elektrik aksanı ciddi şekilde zarar aldı. Bir saldırı daha gerçekleşseydi batma tehlikesi yaşayacak gemi, elektrik aksanlarına aldığı ciddi darbelerden dolayı hareket edemez durumda kaldı. Bu sürece dair gemide yer alan aktivistler özellikle Avrupa basınında ciddi kamuoyu oluşturdu. Gemiye binemeyen ve Malta’da hazır bekleyen aktivistler ise geminin sağlıklı bir şekilde Malta limanına yanaştırılması hususunda Malta devlet makamlarına baskı kurmaya başlayarak kamuoyu çalışmaları yaptı. Malta makamları ilk etapta gemiyi doğrudan tahliye etme eğiliminde olsa da aktivistler gemiyi terk etmeyi tercih etmedi. Sahil güvenlik ve aktivistler arasında yaşanan uzun münakaşalar sonucunda Sahil Güvenlik ekipleri gemideki yangını söndürmek için müdahaleye başladı. Yangın başarıyla söndürülmüş olsa da gemi hareket etme kapasitesini kaybettiği için aktivistlerin gemiden tahliye edilmesi ve geminin römorkör eşliğinde güvenli bir limana çekilmesi kararlaştırıldı. Bu karardan hareketle 4 Mayıs tarihinde önce aktivistler 15 gün sonra da gemideki mürettebat tahliye edildi. 1 Haziran’da ise gemi İzmir limanına römorkör eşliğinde çekildi ve tadilata alındı.
Madleen Gemisi
Vicdan Gemisi’nin saldırıya uğraması, Madleen gemisinin Akdeniz’e açılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştı. Bundan hareketle, Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu ismini Filistin’in ilk ve en genç balıkçısı olan Filistinli balıkçı Madleen Klab’dan alan gemiyi 1 Haziran’da Güney İtalya’daki Sicilya Adası’ndan yola çıkardı. Gemi Fransa’dan Türkiye’ye İspanya’dan Brezilya’ya çeşitli uluslara sahip ve aralarında aktivist ve gazeteci gibi kamuoyu oluşturma gücüne sahip 12 isimle yola çıktı. Bu gemi özel yelkenli statüsünde bir gemiydi. Küçük bir gemi olsa da misyonu büyüktü ve içerisinde sembolik olarak gıda ve tıbbi malzeme taşıyordu. Gemi yola çıktığı andan itibaren kamuoyu çalışmasına da başladı ve dünyaya İsrail’in uyguladığı soykırımı gösterme amacıyla geri adım atmadan hareketine devam etti.
Madleen Gemisi, 9 Haziran günü 03:30 sularında, İsrail’in saldırısına uğradı. Botlarla ve helikopterlerle gemiyi çevreleyen İsrail savunma kuvvetleri, ilk önce gemiye aktivistleri etkisiz hale getirmek için beyaz kimyasal bir sıvı döktü, sonrasında botlarla gemiye baskın yaptılar. Baskın sonrası, gemideki aktivistler "şiddetsizlik" vurgusuyla yola çıktıkları için, can yeleklerini giyip, ellerini kaldırarak İsrail askerlerine bir mukavemette bulunmadılar. İsrail askerleri ise kamuoyunu yanıltmak ve ılımlı gözükmek adına, aktivistlere su ve sandviç verirken çekilen fotoğrafları basına servis etti. Gemiyi ele geçiren İsrail Savunma Kuvvetleri, ilk olarak aktivistleri gemiden indirdi ve sonrasında sabaha karşı Madleen Gemisi’ni Aşdod limanına çektiler. Aktivistler sorguya alınarak “İsrail’in sularına izinsiz şekilde girme” iddiasıyla suçlandılar. Bu suçlamayı kabul etmeyen aktivistlerden, sınır dışı edilmeyi kabul eden 4 aktivist ülkelerine gönderildi. Kabul etmeyen aktivistler ise Givon Hapishanesi’ne götürüldü. 4 günlük bir sürecin ardından geri kalan 5 aktivist daha sınır dışı edilirken, İran’ın İsrail saldırıları sonrası hava sahalarının kapatılması sebebiyle 2 Hollanda 1 Fransız vatandaşının ülkelerine gönderilmeleri gecikti. Hava sahaları kapalı olduğu için bu 3 aktivist ise karayoluyla Ürdün’e teslim edilerek Ürdün’den ülkelerine dönebildiler. Madleen Gemisi ise Aşdod limanında kaldı. Böylelikle ablukayı kırma hedefiyle yola çıkan Madleen Gemisi, ablukayı kırma konusunda başarılı olamamıştı ama İsrail’e karşı uluslararası kamuoyu baskısını ve toplumda Filistin bilincini artırma konusunda başarılı olmuştu.
Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, misyonunu ve hareketini uluslararası hukuk bağlamında yürütmektedir. Aşağıdaki uluslararası hukuk bağlamları, misyonun dayandığı noktadır ve bu misyon tamamen "şiddetsizlik" üzerine kurgulanan, insanlığı önceleyen, adaletsizliklerin karşısında barışçıl şekilde duran bir misyondur.
İsrail, Uluslararası Adalet Divanının Temmuz 2024 tarihli danışma görüşüne göre Gazze üzerinde işgalci güç konumundadır ve işgal hukuku kapsamında abluka uygulaması hukuka aykırıdır. Ayrıca abluka, savaşan tarafın Uluslararası İnsancıl Hukuk’tan kaynaklanan yükümlülükleriyle hiçbir koşulda bağdaşmaz – bu yükümlülükler tarafça kabul edilmiş olsun ya da olmasın. Bir abluka, çatışma hukukunda öngörülen meşru yöntem ve araçlara uygun şekilde yürütülmediği sürece uluslararası hukuka aykırıdır. Bu durum, ablukanın sivilleri açlığa mahkûm etmesi, kolektif cezalandırmaya dönüşmesi, yaşamsal kaynakların engellenmesi ya da sağladığı askeri avantajla kıyaslandığında orantısız zarar vermesi gibi durumları kapsar.[5] Bu koşullarda ablukanın devam ettirilmesi, yalnızca hukuka aykırı olmakla kalmayıp İsrail’in Özgürlük Filosu gibi yardım girişimlerine izin vermenin de ötesinde elindeki tüm imkânlarla bu girişimleri kolaylaştırma yükümlülüğü de doğar. Bu nedenle İsrail’in uyguladığı abluka, doğası gereği ve tümüyle hukuka aykırıdır; çünkü orantılılık ilkesini açıkça aşmıştır, ön değerlendirmelerde soykırım niteliğinde olduğu saptanmıştır ve bu da İsrail’in bu ablukaya dair tüm savunma ve gerekçelerini geçersiz kılar.[6]
[1] https://legalcasesagainstisraelattacksoncivilianboatstogaza.wordpress.com/2017/06/03/31-boats-challenge-israeli-naval-blockade-of-gaza/
[2] https://mavimarmara.org/sss/ozgurluk-filosu-hakkinda
[3] Mavi Marmara Gazze Özgürlük Filosu, İHH Yayınları, s. 15.
[4] https://ff3.freedomflotilla.org
[5] (Bkz: 1 Numaralı Ek Protokol, Md. 51, 54; San Remo El Kitabı, para. 102–104) https://mavimarmara.org/haber/ozgurluk-filosu-koalisyonu-hukuki-danismani-huseyin-dislinin-saldiri-degerlendirmesi
[6]https://mavimarmara.org/haber/ozgurluk-filosu-koalisyonu-hukuki-danismani-huseyin-dislinin-saldiri-degerlendirmesi
Ekrem Kubilay Karadeniz
Ekrem Kubilay Karadeniz, 2021 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Sistemleri bölümünden mezun oldu. 23 Şubat Gençlik Hareketi ve Hamle Gençlik İnsiyatifi adında gençlik oluşumları kuruluşunda yer alarak aktif şekilde gençlik ...