Afrika’nın Beyin Göçü
Fotoğraf: World Bank
Afrika, "Geleceğin Kıtası" ya da "Yükselen Afrika" gibi tanımlamalarla gündeme gelmekte. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yanı sıra genç nüfusuyla da öne çıkan Afrika'da söz konusu genç nüfusun nasıl bir eğitim aldığı ve istihdamlarının sağlandığı ise konuşulması gereken önemli bir konu olarak masada duruyor. Zira 1,3 milyara varan nüfusu ve 19 olan yaş ortalamasıyla Afrika kıtasında farklı nedenlerden dolayı gençlerin önemli bir kısmı eğitim için kıta dışını tercih ediyor.
Afrika ülkelerinin iç siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunları, eğitim sistemini olumsuz etkileyen ve Afrikalı gençlerin daha iyi eğitim için ülkelerini terk etmesine yol açan nedenlerin başında geliyor. Tabii ki her ülkenin kendine has sorunları bulunuyor ve aynı zamanda gençlerin de eğitim için kıta dışı ülkeleri tercih nedenleri sıralanıyor. ABD merkezli Carnegie Uluslararası Barış Vakfının yayımladığı Afrikalı Öğrencilerin Yüksek Öğrenim için En İyi Küresel Destinasyonları başlıklı raporuna göre, 2000'de 281 bin Afrikalı genç eğitim için kıta dışını tercih ederken, bu sayı 2010'da 441 bine, 2020 yılında ise 624 bine yükseldi. Afrika’da kıta dışında eğitimi tercih edenler arasında Faslılar ilk sırada gelirken, Sahra Altı Afrika'da ise Nijeryalılar başı çekiyor. Kıta dışında tercih edilen ülkeler arasında ilk sırayı Fransa koruyor. Sonrasında ise sırasıyla Çin, ABD, Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kanada ve Türkiye bulunuyor.[1]
Afrika gençler neden kıta dışını tercih ediyor?
Afrikalı gençlerin özellikle ABD ve Avrupa’daki ülkeler başta kıta dışı ülkeleri tercihlerinin farklı nedenleri bulunuyor. Kıta dışı ülkelerin sağladığı burs, kalacak yer, iş imkânları, laboratuvar ve sınıf şartlarına karşı birçok Afrika ülkesinde eğitime yeterli bütçenin ayrılmaması, müfredatın ve eğitim koşullarının iyi olmaması gibi nedenlerle gençler kıta dışı ülkeleri tercih ediyor. Ayrıca Batı ülkelerinde eğitim almanın Afrika'da bir “prestij” olarak algılandığını da hatırlatmakta fayda var. Bu noktada Afrikalı gençler, kendi toplumlarında statü kazanmak ve kabul edilme seviyelerini yükseltmek için de kıta dışında eğitimi tercih ediyor.
Birçok Afrika ülkesinde üniversitelerin sayısı her geçen yıl artıyor. Son yıllarda devlet üniversitelerinin yanında birçok vakıf üniversitesi de faaliyete geçti. Uganda, Güney Afrika Cumhuriyeti ya da Kenya bu ülkelerden sadece birkaçını teşkil ediyor. Mesela Uganda'da 1970'lerde sadece bir üniversite faaliyet gösterirken şimdi 60'a yakın üniversite eğitim veriyor. Nitekim faaliyetlerine 1988'de başlayan Uganda İslam Üniversitesinde bugün Afrika başta dünyanın farklı 22 ülkesinden 10 bin öğrenci eğitim alıyor.[2]
Afrika için üç örnek: Nijerya, Sudan ve Güney Afrika
Afrika’da 54 ülkenin bulunduğunu ve 1,3 milyar insanın yaşadığını düşündüğümüzde genelleme yapmadan ancak dikkat çeken örneklerle konuyu detaylandırmak gerekiyor. Bu noktada eğitim kalitesiyle öne çıkan Güney Afrika Cumhuriyeti’ni, iç savaş nedeniyle eğitim sistemi harap olan Sudan’ı ve çözülemeyen sorunları nedeniyle eğitim sisteminin ülke için adeta tehlike oluşturduğu Nijerya’yı örnek gösterebiliriz. Güney Afrika Cumhuriyeti de Afrika’da kaliteli eğitim ve öğrencilere sunduğu imkânlarla ön plana çıkıyor. Türkiye’den de birçok öğrencinin eğitim için bulunduğu Güney Afrika Cumhuriyeti, dünya sıralamasında ilk 500'ün içinde yer alan Cape Town, Witwatersrand, Pretorya ve Stellenbosch gibi üniversitelere ev sahipliği yapıyor. Bu ülke yüksek eğitim kalitesi ve uygun eğitim ücretleriyle Batı üniversiteleri karşısında önemli bir alternatif oluşturuyor. Eğitim kalitesiyle beraber hayat koşulları ve doğal güzellikleri nedeniyle de Afrikalı gençlerin yanı sıra dünyanın farklı noktalarından gençler Güney Afrika Cumhuriyeti’ni tercih ediyor.
Eğitim kalitesiyle beraber hayat koşulları ve doğal güzellikleri nedeniyle de Afrikalı gençlerin yanı sıra dünyanın farklı noktalarından gençler Güney Afrika Cumhuriyeti’ni tercih ediyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti eğitim kalitesiyle öne çıkarken ekonomik ve siyasi krizler nedeniyle birçok Afrika ülkesinde eğitim kalitesi son yıllarda gerileme yaşıyor. Buna en yakın ve sıcak örnek olarak Sudan’ı gösterebiliriz. Özellikle Arapça ve İslami eğitimler için tercih edilen Sudan’da son yıllarda yaşanan siyasi kriz ve iç savaş nedeniyle eğitim sistemi büyük zarar gördü. Afrika başta dünyanın farklı ülkelerinden Sudan’a eğitim için gelen gençler, iç savaş sonrası ülkelerine dönmek zorunda kaldı. İslam dünyası için aslında bir eğitim merkezi olan Sudan’da eğitim sistemi ekonomik krizle ve iç savaşla onarılması güç hasarlar aldı. Aslında Sudan'da Uluslararası Afrika Üniversitesi, El-Nileyn Üniversitesi, Bahri Üniversitesi, Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Üniversitesi, El-Razi Üniversitesi, Sudan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Kurdufan Üniversitesi, Umdurman İslam Üniversitesi, Cezire Üniversitesi ve Hartum Üniversitesi gibi birçok eğitim kurumu uluslararası yönüyle öne çıkıyor. Bu haliyle Afrika’da bir alternatif oluşturan Sudan'daki iç krizler, eğitim sistemini ve öğrencileri olumsuz etkiledi ve birçok öğrenci eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.
220 milyona yaklaşan nüfusu, dinî ve kültürel zenginlikleriyle Nijerya’da ise eğitim kurumları anaokulundan üniversiteye birçok sorunla mücadele ediyor. Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği, maaşların zamanında ödenmemesi, grevler, iç çatışmalar, terör saldırıları, yolsuzluklar ve yüksek eğitim ücretleri eğitimi olumsuz etkiliyor. Zengin ve fakir arasındaki uçurumun arttığı bir ülke olan Nijerya’da devlet okullarında eğitim yetersiz bütçe nedeniyle gerilerken özel okullarda dikkate değer bir artış gözlemleniyor. Bugün Nijerya’da 170’e yakın üniversite faaliyet gösteriyor. Eyalet sisteminin olduğu ülkede eğitim; eyalet yönetimleri, kiliseler, özel okullar ve medreseler etrafında toplanmış durumda ve ortak bir müfredat bulunmuyor. Nijerya, atılan adımlara rağmen eğitim sistemi istenilen seviyede gelişme göstermeyen ülkeler arasında bulunuyor. Bu nedenle ülkede ekonomik imkânı olanlar çocuklarını ya çok pahalı özel üniversitelere ya da Batı ülkelerindeki okullara gönderiyor.
Ülke çoğu zaman maaşlarının ödenememesi nedeniyle grev yapan akademisyenlerle gündeme geliyor ve bu akademisyenlerin birçoğu yurtdışında görev yapmak istiyor. Tıp, eczacılık ya da mühendislik gibi alanlarda yurtdışında görev yapan Nijeryalılar ise ülkelerine faydalı olamıyor. Nijeryalı gençler eğitim için Gana, Benin, Mısır ya da iç savaş öncesi Sudan’ı tercih ediyor. Bu durum Nijerya ekonomisini de olumsuz etkiliyor. Nitekim yurt dışında üniversite eğitimi alan öğrenciler yıllık yaklaşık 3 milyar dolar harcıyor.
Nijerya, Boko Haram saldırıları ve farklı nedenlerden dolayı dünyada okula gidemeyen en fazla çocuğa ev sahipliği yapıyor. Ayrıca ülkede 4-15 yaş arasında 7 milyondan fazla Almajiri bulunuyor ve bu çocuklar korumasız, mesleki ya da örgün eğitim almadan yetişiyor. Bir nevi hafızlık eğitim olan Almajirilik sistemi, sömürge yönetiminin politikaları ve ülkedeki Müslümanların ihmalleri nedeniyle işlevsiz hale geldi. Almajiri sistemindeki çocuklar dilenerek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor ve ileriki süreçlerde istihdamları sağlanamadığında ise gerek silahlı örgütlerin eline düşerek gerekse de yasadışı yollara girerek hem kendi geleceklerini karartıyor hem de ülkenin kalkınmasını olumsuz yönde etkiliyor.[3]
Afrika’dan “Beyin Göçü” ve Sonuçları
Afrikalı öğrencilerin kıta dışında eğitim almalarının olumlu ve olumsuz sonuçları bulunuyor. Nitekim yurt dışında eğitim alan Afrikalı gençler, ülkelerine döndüklerinde tecrübe ve bilgilerini kendi halklarına aktarma imkânı bulurken ülkesine dönmeyenler ise beyin göçüne neden oluyor. Eğitim sonrası gençlerin ülkesine dönmemesi, Afrika ülkelerindeki kalifiye işçi ihtiyacının karşılanamamasına da neden oluyor. Bu durum aynı zamanda, eğitimli gençlerin tecrübe ve birikimlerini kendi halklarına aktaramamasıyla sonuçlanıyor. Ülkelerine dönen gençlerin ülkelerine dışarıdan bakma ve eksiklerini görme imkânı bulduğunu söylemek mümkün olsa da Afrikalı gençlerin önemli bir kısmının eğitimleri sonrası ülkelerine dönmek istemediği yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Yurt dışında eğitim alan Afrikalı gençler, ülkelerine döndüklerinde tecrübe ve bilgilerini kendi halklarına aktarma imkânı bulurken ülkesine dönmeyenler ise beyin göçüne neden oluyor.
“Afrikalı elitler” ve çocuklarının da kıta dışında eğitim talebini hatırlatmak yerinde olacak. Nitekim iktidarda bulunan Afrikalı liderler, sermaye sahibi Afrikalılar ya da toplumun ileri gelenleri, kısacası imkânı olan birçok Afrikalı, çocuğunun eğitimi için yurt dışını tercih ediyor. Bu durum ise eğitim alınan ülkenin siyasi, ekonomik ve askerî alanda da Afrika ülkelerindeki nüfuzunu derinleştirmesi sonucunu doğuruyor. Kamerun, Gabon, Nijerya gibi ülkelerde ya da son yıllarda darbelerle sarsılan Afrika ülkelerindeki siyasi ve asker elitlerin önemli bir kısmı ABD ya da Avrupa’da eğitim aldı. Tabii bu durum adeta “bağımlılık” ilişkisini de ortaya çıkarıyor. Nitekim eğitim süreci beraberinde bu ülkelere ekonomik, kültürel ve siyasi bağımlılığı da beraberinde getiriyor.
Nijerya ve Sudan örneklerinde olduğu gibi eğitim sistemindeki sorunlar görmezden gelindiği müddetçe sorunlar büyüyerek toplum için daha büyük sorunlar ortaya çıkarıyor. Çatışmalar, yoksulluk ve ailelerin ilgisizliği çocukların eğitimini olumsuz etkiliyor. İyi eğitim alamayan ve istihdamları sağlanamayan gençler suça bulaşarak ülke ve toplumu olumsuz etkiliyor.
Afrika ülkelerinde eğitim sorununa bütüncül bir şekilde çözüm bulmak amacıyla devlet mekanizması, iş dünyası ve toplumun ileri gelenleri ekonomik, güvenlik ve mezuniyet sonrası istihdam için iş birliği yapmadığı müddetçe sorunlar kalıcı hale geliyor. Aynı zamanda çocuğun korunması için aile yapısının da korunması önem arz ediyor. Aksi durumda Afrika ve eğitim tarihi açısından zengin bir geçmişe sahip bu ülkeler, eğitim sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle ne kendi sorunlarını çözebilir ne de bölgesel ya da küresel sorunlara çözüm üretebilir.
[1] Bkz.: “What Are the Top Global Destinations for Higher Education for African Students?”, https://carnegieendowment.org/2023/07/13/what-are-top-global-destinations-for-higher-education-for-african-students-pub-90203
[2] Bkz.: "Afrikalı gençler üniversitelerin yetersiz olması nedeniyle kıta dışına gidiyor", https://www.aa.com.tr/tr/dosya-haber/afrikali-gencler-universitelerin-yetersiz-olmasi-nedeniyle-kita-disina-gidiyor/3034272
[3] Bkz.: "Bir Afrika Ülkesinin Tarihî Serencamı: Nijerya’da Eğitim Meselesi ve Almajirilik Sistemi", Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM), https://afam.org.tr/bir-afrika-ulkesinin-tarihi-serencami-nijeryada-egitim-meselesi-ve-almajirilik-sistemi/.
Gökhan Kavak
Dr. Gökhan Kavak (1985-İstanbul), İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünde lisansını 2008 yılında tamamlamıştır. Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsünde Birinci Körfez Savaşı sonrası Irak'tan Türkiye'ye yaşanan göç üzerine yüksek lisans...