Birleşik Krallık’ta Müslümanların Sivil ve Siyasi Alandaki Rolü
Britanyalı Müslümanlar, Birleşik Krallık’ın önemli bir azınlığını oluşturmaktadır. En son gerçekleştirilen 2021 nüfus sayımı sonuçlarına göre İngiltere ve Galler’de nüfusun %6,5’i olmak üzere 3,9 milyon kişi kendisini “Britanyalı Müslüman” olarak tanımlamaktadır. 2011’de bu sayının 2,7 milyon (%4,9) olduğu göz önüne alındığında Britanyalı Müslüman nüfusun son on yıl içindeki artışı dikkat çekicidir.
Yine bu verilere bakıldığında İngiltere ve Galler’de çeşitli etnik grupların nüfuslarındaki artış da dikkat çeker. Bangladeşliler 2011'de %0,8 iken 2021'de %1,1'e; Hintliler %2,5'ten %3,1'e; Pakistanlılar %2'den %2,7'ye ve Araplar %0,4'ten %0,6'ya yükselmiştir. Bu oranlar doğrudan Müslümanların artan nüfusuna dair bir bilgi sunmaz zira bu oranlara dahil olan nüfusun tamamı Müslüman değildir. Aynı şekilde burada bahsedilmeyen diğer etnik kategorilerde de çok sayıda Müslüman bulunmaktadır. Burada dikkat çeken nokta Birleşik Krallık'ta etnik gruplardaki çeşitliliğin ve nüfusun artışıdır. Bu çerçevede Britanyalı Müslümanların etnik çeşitliliği ve genç demografik yapısı göz önüne alındığında, siyasi ve sivil katılımda oynayacakları önemli bir rol mevcuttur.
Siyasette Müslümanların Temsili
Anayasal monarşi sistemiyle yönetilen Birleşik Krallık’ta şu anda Muhafazakâr Parti hükümetin başındadır. Parlamento, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası olmak üzere iki parlamenter meclisten oluşmaktadır. Ayrıca İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da İskoç Parlamentosu, Galler Parlamentosu ve Kuzey İrlanda Meclisi'nden oluşan yerel yönetimler bulunmaktadır.
Britanyalı Müslümanların etnik, coğrafi ve sosyo-ekonomik dağılımındaki çeşitlilik, siyasi parti aidiyetlerinin de çeşitli olduğu anlamına gelir. Tarihsel olarak, Britanyalı Müslüman seçmenler, işçi sınıfı ve sendika kökenleri nedeniyle genellikle İşçi Partisi’yle özdeşleşmiştir. İşçi Partisi, Müslüman seçmenlere hitap eden çok kültürlülük ve sosyal adalet politikaları nedeniyle Müslümanlar tarafından tercih edilen bir partidir. Ancak son yıllarda Britanyalı Müslümanların sosyo-ekonomik statülerinin değişmeye başlamasıyla birlikte siyasi parti tercihleri de değişmeye başlamıştır. Muhafazakâr Parti'ye olan destek ekonomi politikaları ve sosyal değerler temelinde artarken; Yeşil Parti, Liberal Demokratlar ve İskoç Ulusal Partisi (İskoçya'da) de Müslüman seçmenlerin ilgisini çekmeye başlamıştır.
"Britanyalı Müslüman siyasi temsilcilerinin sayısı -hem bölgesel hem de ulusal düzeyde- son on yılda önemli ölçüde artmıştır."
Britanyalı Müslüman siyasi temsilcilerinin sayısı -hem bölgesel hem de ulusal düzeyde- son on yılda önemli ölçüde artmıştır. Müslüman adaylar, 2017 genel seçimlerinde parlamentoda 15 olan sandalye sayısını 2019’da 18’e çıkarmıştır. Örneğin 2019’da yapılan seçimlerde Poplar & Limehouse İşçi Partisi Milletvekili Apsana Begum, Coventry South İşçi Partisi Milletvekili Zarah Sultana ve Birmingham Hall Green İşçi Partisi Milletvekili Tahir Ali olmuştur. Apsana Begum aynı zamanda ilk başörtülü Müslüman kadın milletvekili olmuştur. İşçi Partisi Milletvekilleri Rushanara Ali, Yasmin Qureshi, Shabana Mahmood, Naz Shah, Tulip Siddiq , Rupa Huq Rosena Allin-Khan ve Muhafazakâr Parti Milletvekili Nusrat Ghani’nin yeniden seçilmesi 2017-2019 seçimlerine kadar birçok Müslüman kadın milletvekilleri için süregelen bir başarıydı.
Birleşik Krallık’ta Müslümanların bir kısmının desteklediği İşçi Partisi Apsana Begum’u milletvekili adayı olarak gösterdi.
Müslüman kökenli birçok siyasetçi siyasi partilerde önemli görevlerde bulunmuş, çeşitli düzeylerde bakanlık ve parti liderliği yapmıştır. Bunlar arasında, Haziran 2021'den Temmuz 2022'ye kadar Sağlık ve Sosyal Bakımdan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan ve daha önce 2018-2019 yılları arasında İçişleri Bakanı ve 2019-2020 yılları arasında Maliye Bakanı olarak görev yapan Sajid Javid; 2021-22 yıllarında Eğitim Bakanı olan Nadhim Zahawi; 2016 yılından bu yana Londra'nın ilk Müslüman Belediye Başkanı olarak görev yapan Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan yer almaktadır. Bunun yanında Lordlar Kamarası'nın İngiliz-Pakistanlı üyesi Barones Sayeeda Warsi 2010-2012 yılları arasında Muhafazakâr Parti Eş Başkanı ve İnanç ve Topluluklardan Sorumlu Devlet Bakanı olarak Birleşik Krallık'taki ilk Müslüman kadın kabine bakanı olmuştur. Benzer durumlar İskoçya için de geçerlidir. Örneğin Mart 2023'te Humza Yousaf İskoçya Birinci Bakanı ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) Lideri olarak seçilmiştir. Yerel yönetim düzeyinde 400'den fazla Britanyalı Müslüman yerel meclis ve belediye başkanı olarak görev yapmaktadır.
Esasen, Britanyalı Müslümanlar siyasi çıkarları veya parti aidiyetleri bakımından yekpare bir görünüm sunmazlar. Daha kapsamlı bir siyasi alan oluşturma çabaları, topluluklar arasında savunuculuk ve aktivizmin geliştiğini gösterirken, bu çabaların giderek artması Britanyalı Müslümanların ülkenin siyasi manzarasını şekillendirmede aktif bir rol oynamaya devam edebilecekleri anlamına gelmektedir.
Müslümanların Toplumsal Entegrasyonu
Britanyalı Müslümanlar toplumlarını etkileyen sorunları ele almak ve sosyal adaleti teşvik etmek için tabandan gelen aktivizm faaliyetlerine de katılmaktadır. Sivil özgürlükler, ırkçılık karşıtlığı, İslamofobi, mülteci hakları ve diğer sosyal ve siyasi konularla ilgili kampanyalar ve kurumlar yürütmektedirler. Bu sorunlarla mücadele etmeyi amaçlayan kâr amacı gütmeyen kuruluşlardan biri Müslüman Entegrasyon ve Kalkınma Kurumudur (Muslim Engagement and Development, MEND). MEND, amaçlarının “yerel topluluklardaki Britanyalı Müslümanları Britanya medyası ve siyasetine daha aktif bir şekilde dahil olmaları sağlamak” olduğunu belirtmektedir.[1] Seçmen kaydı ve seçimlere katılımı önemseyen kurum, bireyleri ve toplulukları kamu yararı için çalışmaya teşvik etmektedir.
"Araştırmalar Britanyalı Müslümanların çoğunluğunun Britanya ulusal kimliğini güçlü bir şekilde benimsediğini ve sadık vatandaşlar olduğunu göstermektedir."
Genel olarak yapılan araştırmalar, Britanyalı Müslümanların çoğunluğunun Britanya ulusal kimliğini güçlü bir şekilde benimsediğini ve sadık vatandaşlar olduğunu göstermektedir. Ipsos’un hazırladığı, çeşitli kaynaklardan elde edilen araştırmaları bir araya getirerek Britanyalı Müslümanların tutumlarının yanı sıra halkın Müslümanlara yönelik görüşlerini de inceleyen raporda Britanyalı Müslümanların kendilerini Birleşik Krallık’a ait hissettikleri vurgulanmaktadır. Bu raporda yer alan anketlere göre, Britanyalı Müslümanların %88'inin “çok ya da oldukça güçlü bir düzeyde Britanya’ya ait” olduklarını ifade ettikleri kaydedilmiştir. 2016’da yapılan bir ankette de katılımcıların %93’ünün kendilerini Britanya’ya ait hissettiklerini ve yarısından fazlasının bunu “çok güçlü” bir şekilde hissettiklerini ifade etmişlerdir.[2]
Müslümanların kendilerini Britanyalı hissetmelerinde yalnızca siyasi ve sivil alanlardaki katılımları değil; aynı zamanda sanat, iş dünyası, spor ve eğitim alanlarında da aktif rol oynamaları da önem arz etmektedir. Bu alanlar Britanyalı Müslümanların aidiyetlerinin normalleşmesine büyük ölçüde yardımcı olmuştur.
Ancak bu tablo Müslümanların Britanya toplumuna tamamen entegre oldukları, herhangi bir sorun yaşamadıkları anlamına da gelmez. Britanyalı Müslümanların siyasi alanda karşılaştıkları zorluklar ve sorunlar devam etmektedir. Politikacılar tarafından gerçekleştirilen ve derinlemesine soruşturulmayan İslamofobi vakaları olmuştur. Müslümanlar ayrıca ulusal güvenlik ve “Prevent” gibi terörle mücadele tedbirleri konusundaki endişeler nedeniyle ayrımcılıkla ve kamuoyunun artan ilgisiyle karşı karşıya kalmıştır. Terörle mücadele tedbirleri arasında istihbarat toplama, gizli gözetim, durdurma ve arama, tutuklamalar, uzun gözaltı süreleri ve havaalanlarında güvenlik kontrolleri (vücut tarayıcıları dahil) yer almaktadır. Bu terörle mücadele tedbirlerinin insan hakları, eşitlik, toplumsal uyum ve toplum destekli polislik üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkileri bulunmaktadır.
Britanyalı Müslümanları Temsil Eden Kurumlar
İslam bir inanç olarak mensuplarına kamusal sorumluluklar yükleyerek topluma büyük önem vermektedir. Britanyalı Müslümanlar, toplum gönüllülüğü, dinler arası girişimler ve hayır işleri de dâhil olmak üzere sivil hayatın birçok alanında aktif olarak yer almaktadır. Müslüman kuruluşlar da Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında diyalog ve anlayışı geliştirmek için çalışmakta, ön yargılarla mücadele etmeyi ve uyumu teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu tür kuruluşlardan biri Britanya Müslüman Konseyi'dir (The Muslim Council of Britain, MCB). MCB 1997 yılında “adil, uyumlu ve başarılı bir Britanya toplumuna ulaşma yolunda Müslüman toplumunu güçlendirmek” amacıyla kurulmuştur. MCB camiler, okullar, yardım dernekleri ve profesyonel ağlar dahil olmak üzere 500'den fazla üyesiyle Birleşik Krallık'ın en büyük Müslüman çatı kuruluşudur. Kurumun en önemli özellikleri tabandan yönetilmesi, mezhepler arası ve bağımsız oluşudur.
Britanya Müslüman Konseyi “Working fort he Coomon Good” başlıklı seminer düzenledi.
Bazı kuruluşlar yalnızca Müslümanları değil ayrımcılığa uğrayan tüm toplulukları desteklemek amacıyla kurulmuştur. Örneğin Hope Not Hate[3] başlangıçta ırkçılık karşıtı bir kampanya alanı olarak başlamış, daha sonra "Çalışmalarımızla demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunuyor, destekliyor ve teşvik ediyoruz; anti-demokratik ve otoriter güçlere ve politikalara karşı sesimizi yükseltiyoruz" diyerek İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefretle mücadeleyi de çalışmalarına dahil etmiştir. Kurumun çalışmaları arasında kampanyalar, araştırmalar, yayınlar, eğitimler, savunuculuk ve politika önerileri yer almaktadır.
Birleşik Krallık'taki Müslümanlar hem kendi toplulukları içinde hem de daha geniş toplumda gönüllülük ve hayır işlerine aktif olarak katılmaktadır. Savunmasız gruplara yardım sağlamak, yerel girişimleri desteklemek ve insani krizlere müdahale etmek gibi çeşitli alanlarda topluma katkı sağlamaktadırlar. Müslümanların öncülük ettiği pek çok hayır kurumu ve kuruluşu, gıda, barınma, eğitim ve sağlık hizmetleri sağlamak da dahil olmak üzere hayırseverlik çabalarına katılmaktadır.
Bazı kuruluşlar, sivil hakları korumak ve İslamofobi ile mücadele etmek için savunuculuk kampanyaları üzerine yoğunlaşmıştır. Bu kuruluşlar politika yapıcılarla temas kurmakta, istişarelere katılmakta ve İslamofobi, nefret suçları ve ırksal eşitsizlik gibi konuları ele alan kampanyaları desteklemektedir. MCB'nin Medya İzleme ekibi, “Müslümanların ve İslam'ın Adil ve Sorumlu Haberciliğini Teşvik Etme” projesiyle her gün haberleri ve yayın içeriklerini takip ve analiz ederek, İslamofobi veya ayrımcılık olaylarına karşı medyanın Müslümanları yanlış temsiliyle mücadele etmektedir. Yaptığı çalışmalarla medyanın yanlış temsiline ve İslamofobiye meydan okuyan bu alandaki kilit aktivistlerden biri, Britanya Müslüman Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı ve Britanya Müslüman Konseyi'nde medya izleme direktörü Miqdaad Versi'dir.
"Britanyalı Müslümanların hem siyasi alana hem de toplumsal alana katılımı kampanya ve savunuculuk, gönüllülük ve dinler arası girişimleri içermektedir."
Sonuç olarak Britanyalı Müslümanların hem siyasi alana hem de toplumsal alana katılımı kampanya ve savunuculuk, gönüllülük ve dinler arası girişimleri içermektedir. Britanyalı Müslüman toplulukları destekleyen kuruluşların birçoğu bu faaliyetleri hizmet ettikleri toplulukların ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirmiştir. Müslümanlar aynı zamanda sosyal uyumun güçlendirilmesine katkıda bulunan ve yeni nesil Britanyalı Müslümanların siyasi ve sivil katılımlarına olumlu etkilerde bulunan birçok toplulukla ortak girişim tarafından da desteklenmektedir.
[1] https://www.mend.org.uk/
[2] https://www.ipsos.com/en-uk/review-survey-research-muslims-britain-0
Asma Mustafa
Dr. Asma Mustafa Oxford Üniversitesi İslam Araştımaları Merkezinde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. İngiliz Müslümanları üzerine çok sayıda çalışması olan Mustafa'nın önemli eserleri arasında Identity and Political Participation Among Young ...