Uluslararası Eğitimin Ulusal Motivasyonları, Küresel Sonuçları ve Türkiye Bağlamı
Fotoğraf: YTB
Öğrencilerin bilgi arayışında uzun yollar kat etmeleri ve belirli bir alandaki önde gelen öğretmenlere ve alimlere ulaşma çabaları yeni bir olgu değildir. Özellikle dinî öğretilerin yayılması amacıyla alimlerin ve misyonerlerin farklı coğrafyalara seyahatleriyle birlikte öğrencilerin ve sâliklerin dinî eğitim elde etmek adına gerçekleştirdikleri seyahatler, kendi dönemlerindeki en önemli bilgi kaynaklarının farklı coğrafyalar arasında taşınması dolayısıyla, eğitim hareketliliğinin ilk ve öncü örnekleri olarak kabul edilebilir. Bu bağlamda, özellikle 13. yüzyıl civarında Batı Afrika'daki İslami ilim merkezleri arasında öne çıkan Timbuktu'nun dünyanın dört bir yanından bilginleri, düşünürleri ve öğrencileri çekmesi; matematik, hukuk, astronomi, fen bilimleri ve tarih gibi alanlarda tanınan canlı bir eğitim merkezi haline gelmesi, görece yakın geçmişe dair güçlü bir örneği temsil etmektedir (Kane, 2023).
YTB’nin Türkiye Bursları programıyla yükseköğrenimlerini tamamlayan uluslararası öğrencilerin mezuniyet programı, 2021
Uluslararası Yükseköğretimde Hareketlilik
Günümüze yaklaşıldığında, ulus devletlerin yerleşik ve mutlak sistemler haline geldiği ve aralarındaki ilişkilerin, yani diplomasinin, çeşitli çıkarlara dayandığı düzen içerisinde uluslararası eğitim de bu düzenin bir enstrümanı olarak gelişmiştir. Öncelikle sömürgecilik döneminde, sömürgecilerin kendi değerlerine, ekonomik ve siyasi önceliklerine aşinalığı bulunan ve yereldeki idaresine destek verebilecek eğitimli bir elit oluşturma amacıyla öğrenci hareketliliği teşvik edilmiştir (Rizvi, 2011). Dekolonizasyon dönemiyle birlikte de ABD’nin Fulbright Bursları, Sovyetler Birliğinin eğitim programı ve İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerinin Colombo Planı gibi devletlerin kendi kaynaklarıyla eğitim vermek üzere uluslararası öğrencileri ülkelerine getirdiği politikalar uygulamaya konmaya başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin eğitim alanında sunduğu oldukça geniş teknik yardım ve yükseköğretim burslarının, Sosyalizm alternatifini tanıtma ideolojik hedefi doğrultusunda olduğu değerlendirilmiştir (Kret, 2013). ABD’nin Fulbright programı da karşı hamle olarak bağımsızlığını yeni kazanan ülkelerin komünist bloka katılmalarını önlemek üzere bir “yumuşak güç” uygulaması olarak hayata geçmiştir (Nye, 2005). Bununla birlikte Colombo Planı da bağımsızlığını yeni kazanan ülkelerde kalkınmayı sağlayacak nitelikli işgücünün yetişmesi için eğitim sağlamayı amaçlamıştır (Oakman, 2005).
Farklılaşan politik hedeflerle giderek yaygınlaşan uluslararası öğrencilere yönelik burs programlarıyla beraber, küresel düzeyde uluslararası hareketlilik 1950’de 108 bin uluslararası öğrencinin varlığından 2022’de 6,4 milyona ulaşmıştır (Carter, 1973; OECD, 2023). Uluslararası öğrenci hareketliliğiyle bir yandan, deneyimlerin paylaşımıyla eğitim uygulamalarının gelişimi, bireylerin ilerlemeye katkı sunacak yetenek ve niteliklerinin geliştirilmesi ve bilgi ve teknolojilerin aktarımıyla toplumlar arası eşitsiz kalkınmanın etkilerinin hafifletilmesi mümkün olmuştur. Bu durum, tarihsel süreci içerisinde küreselleşmeyle birlikte uluslararası ekonomide önemli bir rol oynayarak küresel bilgi ekonomisini tesis etmiştir (Gürüz, 2008). Diğer bir yandan da fikirlerin ve değerlerin hareketliliği kültürler arası diyaloğu artırarak; uluslararası bir anlayış geliştirilmesi, ev sahibi ülkeye karşı sempatinin artırılması ve küresel manada sorumlu vatandaşlar yetiştirilmesiyle insanlar arası ve uluslararası ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynamıştır. Ülkelerin kültürel diplomasi ya da kamu diplomasisi uygulamalarının bir parçası olarak gördüğü yaygın kabul, uluslararası öğrenci hareketliliğin bu yönünden kaynaklanmaktadır (Peterson, 2014; Akli, 2012; Altbach & Knight, 2007).
Küresel düzeyde uluslararası hareketlilik 1950’de 108 bin uluslararası öğrencinin varlığından 2022’de 6,4 milyona ulaşmıştır.
Türkiye’de Yükseköğretimin Uluslararasılaşması
Türkiye’nin uluslararası öğrencilere dair tecrübelerine baktığımızda, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar geri götürülebildiğini görebiliriz. Çeşitli çalışmalar İstanbul’da kurulan Aşiret Mektebi’nde Arap, Arnavut ve Kürt aşiretlerin gönderdiği öğrencilerin yetiştirilmesine dikkat çekmektedir (Bolat 2017; Akın 2020; Yavaş 2022). Devletin sınırları içerisinde fakat uzak vilayetlerinde yaşayan bu aşiretlerden olan, “ecnebi” olarak anılan öğrencilerin eğitimi (Bolat, 2017), eğitimleri üzerinden aşiretleriyle hükümetin bağlarının güçlendirilmesi (Akın 2020) ve yetiştirilen insan kaynağından kamusal görevlerde faydalanmak (Yavaş, 202) bir devlet politikası olarak benimsenmiştir. Benzer saiklerle uluslararası öğrencilere sunulan eğitim fırsatları Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında da sınırlı bir şekilde devam etmiştir. Küresel eğilimlerle paralellik içerisinde Türkiye, uluslararası öğrenci programlarına İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra artan bir ilgi göstermeye başlamıştır. İmzaladığı ikili ve çok taraflı anlaşmalarda yer alan öğrenci ve uzman değişimiyle belirli sayıda yükseköğretim bursu, iş birliklerini artırmak ve ilişkilerini güçlendirmek üzere başvurduğu bir araç olmuştur.
Türkiye’de yükseköğrenimin uluslararasılaşması, öncelerden beridir devam eden bir olgu olsa da 1983’te çıkarılan “Türkiye'de Öğrenim Gören Yabancı Uyruklu Öğrencilere İlişkin Kanun” ile resmîleşen ve izlenmeye başlanan bir konu olmuştur (Resmî Gazete, 14 Ekim 1983). Uluslararası öğrencilerin Türkiye’de eğitim görmesini teşvik etmeye yönelik bir düzenlemeden ziyade, askerî hükümetin güvenlik esasında öğrencilerin eğitimleri sürecinde nasıl izleneceğine dair sorumlukları belirleyen bir kanun olmakla beraber, görüşülmesi sırasında uluslararası öğrenciler konusunun akademik bilgi, beyin gücü ve teknolojik gelişim ile birlikte Türkiye’yi ve Türk kültürünü tanıtma çerçevesinde önemli bir mesele olduğu ortaya konmuştur (Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, 1983).
1980’ler itibarıyla Türkiye’nin Kıbrıs üzerinde yaşadığı problemde kendisini destekleyecek yeni ortaklıklar kurma isteği ve 24 Ocak (1980) Kararları ile geçiş yaptığı ihracat odaklı, serbest piyasa ekonomisi sisteminin gerektirdiği çeşitlenen ekonomik iş birliği arayışları dış politika yaklaşımının temel motivasyonlarını oluşturmuştur. Bu bağlamda uluslararası öğrenciler ve uluslararası eğitim bu dış politikayı destekleyici mekanizmalar halini almıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile bu dönemde güçlendirilen ilişkiler bunun için örnek kabul edilebilir (Aykan, 1993). İİT’nin kurucusu olduğu İslam Kalkınma Bankasının kendisine taraf olmayan ülkelerdeki Müslüman toplulukların teknik alanlardaki eğitimi ve uzmanlık kazanımı için 1983’te başlattığı yükseköğretim burs programını Türkiye de desteklemiştir. Kendi topluluklarının kalkınmalarına katkı sunmaları için bilim, teknoloji ve endüstrilerle ilgili eğitime ulaşmaları desteklenen öğrencilerin Türk dili, kültürü ve mirasına da aşinalık kazanmaları hedeflenerek 1989’da bir protokol imzalanmış; hâlen süren program kapsamında Sri Lanka, Myanmar, Burma, Kenya, Tanzanya, Malavi gibi ülkelerden yüzlerce öğrenci Türkiye’de eğitim görmüştür.
1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin geliştirilmesiyle devlet inşası ve kalkınma süreçlerinin desteklenmesi için çeşitli iş birlikleri tasarlanmış; öğrencilerinin burs sağlanarak Türkiye’deki yükseköğrenim kurumlarında eğitim görmeleri bu iş birliği alanlarından biri olarak planlanmıştır. Böylelikle başlatılan “Büyük Öğrenci Projesi” (BÖP) 1992 yılı itibarıyla Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Balkanlar, Doğu Avrupa, Rusya ve Orta Asya bölgelerinden uluslararası öğrencilerin seçilerek ülkemize gelmesini ve burslu olarak öğrenim görmesini sağlamıştır. Millî Eğitim Bakanlığı çatısı altında tek taraflı olarak başlattığı bu burs programıyla; insan kaynaklarının gelişimine katkıda bulunmayı, Türk dilini ve kültürünü tanıtmayı ve bölge topluluklarıyla bağlar kurmayı amaçlanmıştır (Yarman Vural & Alkan, 2009).
1992-2011 yılları arasında uygulanan BÖP, yükseköğretimde uluslararasılaşmaya yaptığı katkılara rağmen, hedeflerini kısmen gerçekleştirebilmiştir. Program üzerine yürütülen çalışmaların sayısı az da olsa; nitelikli başvuruların sayısının düşük oluşu, üniversitelerin bursları teşvik etmede yeterli düzeyde aktif katılım göstermemesi, uluslararası öğrenciler için sunulan barınma, vize ve sağlık sigortası gibi kamu hizmetlerindeki aksaklıklar, Türkçe dil öğretiminde yetersiz destek ve uluslararası öğrencilerin değişen eğitim ihtiyaçları gibi sorunlar yaşandığı tespit edilmiştir (Yarman Vural & Alkan, 2009; Özoğlu, Gür, & Çoşkun, 2015). Bu doğrultuda, Türkiye’nin dış politikasındaki yeni yönelimlere de paralel olarak, 2012 yılında uluslararası öğrenci politikaları yeniden yapılandırılmış ve merkezi hale getirilmiştir.
Kamu kaynaklı olarak finanse edilen burs programlarının koordinasyonu, kurulduğu dönemde Başbakanlığa bağlı olan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığına (YTB) geçmiş ve hedef öğrenci kitlesi küresel bir erişime imkân tanıyacak şekilde genişletilmiştir. Türkiye Bursları ismini alan programın amaçları arasında; kamu diplomasisi ve eğitim diplomasisi hedeflerine hizmet etmek, Türk üniversitelerinde akademik ve bilimsel gelişmeyi teşvik etmek, kalkınma iş birliği politikalarını desteklemek ve yükseköğretimin uluslararasılaşmasını güçlendirmek sayılmaktadır (YTB, 2012; Resmî Gazete, 17 Haziran 2014). Bu programın küresel ölçekte Türkiye yükseköğretimini tanıtmasının yarattığı etki ile beraber Yükseköğretim Kurumunun benimsediği uluslararasılaşma stratejisi ve buna yönelik önlemleri sonucunda 2010-2011 akademik yılında 25 bin civarında olan uluslararası öğrenci sayısı 2022-2023 akademik yılında 300 bini aşmıştır.
Uluslararası arenada 21. yüzyılda katlanarak artan uluslararası öğrenci hareketliliğine ev sahipliği etmede Türkiye kendine önemli bir yer edinmiştir. Uluslararası eğitim; yeni ülkelerle ilişkiler geliştirmek, farklı ortaklıklar kurmak ve sahip olduğu bağları-kalkınma iş birliği çerçevesinde destek sunarak- derinleştirmek üzere yürüttüğü dış politikasının önemli bir parçası olmuştur.Buna karşılık da özellikle son yıllarda izlediği aktif diplomasi ve kültürel ilişkiler stratejisi, ülkede eğitim alan uluslararası öğrenci sayısının artmasına katkı sağlamış ve Türkiye'yi küresel bir eğitim destinasyonu haline getirmiştir. Bir döngü olarak, uluslararası mezunlarının oluşturduğu ağ, ilişkilerinin güçlenmesine ve küresel düzeyde kültürel ve ekonomik bir derinlik oluşturmasına olanak tanımıştır. Yine de mezunlar ağının gerçek anlamda sürdürülebilir bir küresel etkileşim ve iş birliği platformu oluşturup oluşturmadığının daha detaylı bir değerlendirmeyi gerektirdiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Uluslararası eğitim; yeni ülkelerle ilişkiler geliştirmek, farklı ortaklıklar kurmak ve sahip olduğu bağları-kalkınma iş birliği çerçevesinde destek sunarak- derinleştirmek üzere yürüttüğü dış politikasının önemli bir parçası olmuştur.
Sonuç olarak, öğrenci hareketliliği tarihsel bir süreç içinde farklı dinamiklerle gelişmeye devam etmiş ve günümüzde uluslararası ilişkilerin bir enstrümanı olarak önemli bir role sahip olmuştur. Uzun bir geçmişe sahip dinî öğretilerin merkezileşmeleriyle başlayan öğrenci hareketliliği, günümüzde uluslararası eğitimin bir parçası olarak devam etmektedir. Sömürgecilik döneminden itibaren ulus devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda uluslararası eğitimi kullanma eğilimi, dekolonizasyon dönemiyle birlikte artarak sürmüştür. Bu süreçte, devlet destekli burs programları ve eğitim politikalarıyla birlikte uluslararası öğrenci hareketliliği hızla artmış, deneyimlerin paylaşımı, eğitim uygulamalarının gelişimi ve kültürler arası diyaloğun artırılması gibi olumlu etkiler ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler; küreselleşen ekonomi, uluslararasılaşan işgücü piyasası ve uluslararası kalkınma iş birlikleri ile birlikte kültürel etkileşim, fikirlerin ve değerlerin yayılması, güçlenen diplomatik bağlar gibi dinamikleri ve uluslararasılaşan üniversitelerin eğitim kapasitesinin artması ile yerel ekonomiye katkı sağlanmasını getirmiştir. Bu faktörler, uluslararası eğitimi çekici kılmakta ve bireyler ile politika yapıcıları üzerindeki etkisini güçlendirmektedir. Uluslararası eğitimin ülkelerin dış politikalarında etkili bir araç olarak önemini sürdüreceği ortadadır.
Kaynakça
Akın, T. (2020) The Ottoman tribal school: Surveillance and the students lives in the school. (Yüksek Lisans Tezi). Boğaziçi Üniversitesi.
Akli, M. (2012). The role of study-abroad students in cultural diplomacy: Toward an international education as soft action. International Research and Review, 2(1), 32-48.
Altbach, P. G., & Knight, J. (2007). The internationalization of higher education: Motivations and realities. Journal of Studies in International Education, 11(3-4), 290-305.
Aykan, M. B. (1993). Turkey and the OIC: 1984-1992. The Turkish Yearbook of International Relations (23), 101-131.
Bolat, M. A. (2017) Türkiye’nin Uluslararası Öğrenci Politikası: Durum Tespiti ve Öneriler. Uluslararası Öğrencilik Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Perspektifler içinde, ss. 8- 19. İstanbul: Harf Yayınları.
Carter, W. D. (1973). Study abroad and educational development. Paris: UNESCO International Institute for Educational Planning
Danışma Meclisi Tutanak Dergisi. (1983). C:17(O:1), B:158, 254.
Kane, O. O. (2023). Timbuktu’nun ötesinde: Müslüman Batı Afrika’nın entelektüel tarihi. (Çev. E. Okumuş) Ankara: Afrika Vakfı Yayınları
Kret, A.J. (2013). “We unite with knowledge”: the peoples’ friendship university and Soviet education for the third world. Comparative Studies of South Asia, Africa and the Middle East 33(2), 239-256.
Oakman, D. (2005). Facing Asia: a history of the colombo plan. Canberra: ANU Press.
OECD (2023). Education at a glance 2023: OECD indicators. Paris: OECD Publishing,
Özoğlu, M., Gür, B. S., & Coşkun, İ. (2015). Factors influencing international students’ choice to study in Turkey and challenges they experience in Turkey. Research in Comparative and International Education, 10(2), 223-237.
Peterson, P. M. (2014). Diplomacy and education: A changing global landscape. International Higher Education, (75), 2-3.
Rizvi, F. (2011). Theorizing student mobility in an era of globalization, Teachers and Teaching, 17(6), 693-701.
Türkiye'de Öğrenim Gören Yabancı Uyruklu Öğrencilere İlişkin Kanun. (1983, 14 Ekim). Resmî Gazete (Sayı: 2922).
Türkiye Bursları Yönetmeliği (2014, 17 Haziran). Resmî Gazete (Sayı: 29033).
Türkiye Bursları (2023). Yıllık Rapor 2022. https://www.turkiyeburslari.gov.tr/hakkimizda/yillik-rapor adresinden erişildi.
Yarman Vural, F. & Alkan, S. (2009). Büyük öğrenci projesinin değerlendirilmesi (1992-2008). Ankara: MEB.
Yavaş, M. (2022). Sultan II. Abdülhamid dönemi eğitim politikasından yansımalar: arşiv belgeleri ışığında aşiret mektebi ve Arnavut öğrenciler. Dumlupinar University Journal of Social Science/Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (71), 227-246.
YTB (2012). 2011 Faaliyet Raporu. https://ytbweb1.blob.core.windows.net/files/documents/2011-faaliyet-raporutest-5d84d6fd521ab.pdf adresinden erişildi.
Hacer Atabaş
Hacer Atabaş, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora adayıdır. Tez çalışmasını kalkınma yardımı mekanizması olarak Türkiye Bursları uygulaması üzerine sürdürmektedir. Ayrıca, “G20 Ülkelerinin Yurtdışı Burs Programları ve Dış P...